Üst solunum yolu enfeksiyonları çocuklarda en sık görülen çocukluk çağı enfeksiyonlarındandır. Genellikle virüsler neden olmaktadır. Nezle, soğuk algınlığı gibi tablolardır. Hastada hafif bir ateş, şeffaf burun akıntısı, gözlerde yaşarma, hapşırma, genel durumunun iyi olması, günlük aktivitelere devam edilmesi gibi bulgular vardır. Özellikle yaş grubu ne kadar küçükse hem hasta için hem de aile için yaşam kalitesini o kadar çok bozmaktadır. Genellikle mevcut şikayetlere yönelik rahatlatıcı tedaviler yeterli olmaktadır. Genel durum bozukluğu, ateşin ısrarla devam etmesi, öksürük vb bulguların giderek artış göstermesi halinde ayrıntılı bir muayene sonrası gerekirse tetkik edilmeli ve tedavisi yapılmalıdır. Hastanın belirgin iştahsızlık ve sıvı gıda alımının yetersiz olması klinik bulguları daha da kötüleştirebilir. Bu nedenle dikkatli muayene ve takip önemlidir. Hekimin önereceği destek tedavi yetersiz kalır ve çocuğun bulguları ilerlerse tekrar değerlendirilmelidir. Çocuğun yeterli ve dengeli beslenmesine özen gösterilmelidir. Bağışıklık sisteminin güçlenmesi için meyve ve sebzelerin tüketilmesi çok önemlidir. Gerekli ise istirahat önerilebilir. Özellikle sıcak havalarda vücudun su dengesi sağlanmalıdır. Burun tıkanıklığı var ise serum suyu dediğimiz tuzlu izotonik sıvılar ile burun temizliği ve nemlendirmesi yapılmalıdır. Ateş düşürücü ve ağrı kesici ilaçlar hekim önerisi ile uygun doz ve sürede kullanılmalıdır. Özellikle ateşli dönemde yapılan yanlış bir uygulama dönüşümlü olarak ateş düşürücü verilmesidir. Bu uygulama ilaca bağlı yan etki riskini arttırmaktadır. Viral üst solunum enfeksiyonlarının seyri sırasında etken olan virüs tipine bağlı olarak ishal de görülebilmektedir. Bu hastalara hemen antibiyotik başlanması doğru bir davranış değildir. Astım, böbrek yetmezliği, şeker hastalığı, nöorolojik bir hastalığı, bağışıklık yetmezliği gibi kronik hastalığı olan çocuklarda üst solunum yolu enfeksiyonları ağır geçirilebilmektedir. Bu hastalarda hekim ve ailenin daha uyanık olması gerekmektedir. Kalabalık yaşam alanları, kreşler, gündüz oyun evleri, hasta bir erişkinden bulaş olması gibi durumlar çocuklarda viral hastalıkların daha kolay yayılmasına neden olmaktadır. El yıkamanın önemi burada ortaya çıkmaktadır. Ellerimizin ne zaman ve nasıl yıkanacağı konusunda çocuklarımız bilgilendirilmelidir. Öksürük ve hapşırma sırasında ağzımızın kapatılması çocuklarımıza anlatılmalıdır. Bu hareket sonrası da ellerimiz mutlaka doğru bir şekilde yıkanmalıdır. Bireysel hijyen beraberinde toplumsal hijyeni doğurmaktadır. Bu da viral hastalıkların kolay bulaşımını engellemektedir. Tabi ki de elimizde olmayan bazı nedenler de bu hastalıkların yayılımını ve bulaşını kolaylaştırmaktadır. Hava şartları bunların başında gelmektedir. Küresel ısınma ile mevsim değişimleri, mevsimlerin zamanlamasında ki kaymalar, bir gün sıcak, bir gün soğuk, bir gün yağışlı hava, bir gün rüzgarlı havaların olması da virütik solunum yolu hastalıklarının yayılmasında ciddi bir etkendir. Yazdığım bu yazıda ki amaçlarımızı şöyle sıralayabilirim; ebeveynlerimizi bilgilendirmek, hemen antibiyotik başlanmaması konusunda duyarlı olmak, bireysel olarak bu hastalıkların yayılmasını ve bulaşmasını önlemek için neler yapabilirizi öğrenmektir. Çocuklarımızın sağlıklı olması ve yarınlarımızın aydınlık olması bizlerin sorumluluğundadır. Sevgiyle kalın. Esenlikler dilerim.
Dr. Ramazan SOYLAR
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı
Tire -İzmir