bağcılar escort

deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren siteler meritking giriş kingroyal giriş deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler

Şevket Bahçelioğlu
Köşe Yazarı
Şevket Bahçelioğlu
 

İSTANBUL’ DAN KISA KISA NOTLAR

Bu yıl da İstanbul sevdasını bir fuar ziyaretini bahane ederek giderme fırsatı yarattım kendime.  Ambalaj Fuarı  nedeniyle 1 – 3 Kasım tarihlerinde İstanbul’daydım. “ Bir sengine yekpare  Acem mülkü fedadır“diyebilen Divan şairi Nedim bir taşını bütün İran ülkesine değişmediği gibi ben de tabir caizse tam bir İstanbul aşığıyım. 15 yaşında Kuleli Askeri Lisesi vesilesiyle  tanıştığım İstanbul’u  fırsat buldukça ziyaret ederim. Okurlarım hatırlayacaktır Kuleli hülyası hariciye bahanesiyle  hüsrana uğrayınca  gittiğim İmroz İlk öğretmen Okulundan mezun olduktan sonra gidebileceğim tek okul olan Eğitim Enstitüsü tercihimi İstanbul yönünde kullanmıştım. Nasip oldu İstanbul Eğitim Enstitüsü sınavını  kazandım. Böylece İstanbul rüyası benim için gerçek olmuştu. “Dünyaya son kere bakacaksın deseler bu bakışı İstanbul’un Çamlıca’sından isterdim.” Diyor  Fransız şair ve yazar Lamartine., “Ah İstanbul! Beni büyüleyen isimlerden en çok büyüleyeni yine sensin.” Demiş,  bir başka Fransız şair Pierre Loti.  Ben de büyüleyen Haliç ve Boğaz görüntüsünü seyretmek üzere birkaç gün önce yine  Pierre Loti  kahvesindeydim. İSTANBUL ÜZERİNE BİR KAÇ KISA NOT 1970'lerde  hocalarımız “Arkadaşlar İstanbul’da yaşanmaz artık İstanbul bizim gençliğimizde İstanbul’du.”  diye dert yanarlardı.1970'lerde hocalarımız bunları söylerken İstanbul’un nüfusu üç milyondu. Şimdi görseler nasıl tepki verirlerdi, hala yaşamaya devam ederler miydi  bilemiyorum. .Ama bir gerçek var ki İstanbul’ u gerçekten yazık ettik. Hala daha yazık etmeye devam edecek gibi görünüyoruz. Kanal İstanbul sevdası bu emarelerden biridir.( Bu konuyu bir başka yazımda ele alacağım.) İstanbul büyüleyen görüntüsü ve zenginlikleriyle herkesi hayran bırakan bir kent, ben de hayranlarından biriyim, ama bu haliyle İstanbul’da yaşamak ister misin deseler cevabım asla olurdu. SIĞINMACILAR  BÜYÜK  TEHDİT Ben anne tarafından 3. kuşak Lozan mübadillerindenim. Evinden yurdundan ayrılmanın ne büyük bir travma olduğunu, ne büyük zorluklar ifade ettiğini çok iyi biliyorum. Bugün de başta Suriye olmak üzere Irak, Afganistan, Somali, Sudan  vb. pek çok ülkeden milyonlarca ( 5 milyon civarında ) göçmen  ülkemizde ikamet ediyor. Bunun sığınmacılar açısından yarattığı sorunlar sayılamayacak kadar çok, ülkemiz ve devletimiz açısından da telafisi mümkün olamayacak sıkıntılar yarattığı ve yaratmaya devam edeceği gün gibi ortada. Üç gün içinde dolaştığım İstanbul’da karşılaştığım üç kişiden biri sığınmacı oldu. ( Tesadüf olsa gerek,İstanbul’un üçte biri sığınmacı demek istemiyorum.) Bu durum demografik yapımızı alt üst ettiği gibi, çeşitli çatışmalara da sebep oluyor. Ekonomik,sosyal, kültürel sorular da işin cabası. ESKİ TAS ESKİ HAMAM Özellikle büyük şehirlerde toplu taşıma araçlarında yolcular çoğunlukla ayakta seyahat ederler.Çünkü oturma yeri azdır. Toplu taşıma araçlarında görgü kurallarının başında harp malülü gaziler,yaşlı, hamile ve çocuklu bayanlara yer vermek gelir.Eskiden çoluk çocuk bu kuralı uygulamamak için büyük gayret sarf ederdi. Söz geliş uyuyor gibi yapmak, sürekli pencereden dışarı bakmak bu yöntemlerin başında gelirdi. Şimdi ise yöntem değişmiş 15 yaşlarındaki yeni yetmeler, hatta olgun sayılan gençler bu inceliği göstermemek için ellerine aldıkları akıllı telefonlarına göz kırpmadan bakıyorlar.Sanki dünya yansa umurlarında olmayacak. MAREŞAL FEVZİ ÇAKMAK EYÜP MEZARLIĞINDA Kurtuluş Savaşımızın mümtaz simalarından ve Atatürk’ün en yakın silah arkadaşlarından Mareşal  Fevzi Çakmak Eyüp mezarlığında mütevazı aile kabristanında metfun bulunuyor. O’nun kabrini de ziyaret ederek Fatiha okuyup, dualar ettim. Nur içinde yatsın. Aklıma oracıkta Anıtkabirde İsmet İnönü’nün de mezarının bulunduğu avlu çevresinde bulunan yirmi civarında mezar yerine  başta Fevzi Çakmak olmak üzere, Rauf Orbay, Kazım Karabekir,Ali Fuat Cebesoy, Kazım Özalp, Refet Bele gibi isimlerin de yer alması daha şık olmaz mıydı diye düşünmeden edemedim. Anılar, notlar çok, sürçü lisan ettik ise affola. Hoşçakalın, kendinize iyi bakın.
Ekleme Tarihi: 12 Kasım 2018 - Pazartesi

İSTANBUL’ DAN KISA KISA NOTLAR

Bu yıl da İstanbul sevdasını bir fuar ziyaretini bahane ederek giderme fırsatı yarattım kendime.  Ambalaj Fuarı  nedeniyle 1 – 3 Kasım tarihlerinde İstanbul’daydım.

“ Bir sengine yekpare  Acem mülkü fedadır“diyebilen Divan şairi Nedim bir taşını bütün İran ülkesine değişmediği gibi ben de tabir caizse tam bir İstanbul aşığıyım. 15 yaşında Kuleli Askeri Lisesi vesilesiyle  tanıştığım İstanbul’u  fırsat buldukça ziyaret ederim. Okurlarım hatırlayacaktır Kuleli hülyası hariciye bahanesiyle  hüsrana uğrayınca  gittiğim İmroz İlk öğretmen Okulundan mezun olduktan sonra gidebileceğim tek okul olan Eğitim Enstitüsü tercihimi İstanbul yönünde kullanmıştım. Nasip oldu İstanbul Eğitim Enstitüsü sınavını  kazandım. Böylece İstanbul rüyası benim için gerçek olmuştu.

“Dünyaya son kere bakacaksın deseler bu bakışı İstanbul’un Çamlıca’sından isterdim.” Diyor  Fransız şair ve yazar Lamartine., “Ah İstanbul! Beni büyüleyen isimlerden en çok büyüleyeni yine sensin.” Demiş,  bir başka Fransız şair Pierre Loti.  Ben de büyüleyen Haliç ve Boğaz görüntüsünü seyretmek üzere birkaç gün önce yine  Pierre Loti  kahvesindeydim.

İSTANBUL ÜZERİNE BİR KAÇ KISA NOT

1970'lerde  hocalarımız “Arkadaşlar İstanbul’da yaşanmaz artık İstanbul bizim gençliğimizde İstanbul’du.”  diye dert yanarlardı.1970'lerde hocalarımız bunları söylerken İstanbul’un nüfusu üç milyondu. Şimdi görseler nasıl tepki verirlerdi, hala yaşamaya devam ederler miydi  bilemiyorum. .Ama bir gerçek var ki İstanbul’ u gerçekten yazık ettik. Hala daha yazık etmeye devam edecek gibi görünüyoruz. Kanal İstanbul sevdası bu emarelerden biridir.( Bu konuyu bir başka yazımda ele alacağım.) İstanbul büyüleyen görüntüsü ve zenginlikleriyle herkesi hayran bırakan bir kent, ben de hayranlarından biriyim, ama bu haliyle İstanbul’da yaşamak ister misin deseler cevabım asla olurdu.

SIĞINMACILAR  BÜYÜK  TEHDİT

Ben anne tarafından 3. kuşak Lozan mübadillerindenim. Evinden yurdundan ayrılmanın ne büyük bir travma olduğunu, ne büyük zorluklar ifade ettiğini çok iyi biliyorum. Bugün de başta Suriye olmak üzere Irak, Afganistan, Somali, Sudan  vb. pek çok ülkeden milyonlarca ( 5 milyon civarında ) göçmen  ülkemizde ikamet ediyor. Bunun sığınmacılar açısından yarattığı sorunlar sayılamayacak kadar çok, ülkemiz ve devletimiz açısından da telafisi mümkün olamayacak sıkıntılar yarattığı ve yaratmaya devam edeceği gün gibi ortada.

Üç gün içinde dolaştığım İstanbul’da karşılaştığım üç kişiden biri sığınmacı oldu. ( Tesadüf olsa gerek,İstanbul’un üçte biri sığınmacı demek istemiyorum.) Bu durum demografik yapımızı alt üst ettiği gibi, çeşitli çatışmalara da sebep oluyor. Ekonomik,sosyal, kültürel sorular da işin cabası.

ESKİ TAS ESKİ HAMAM

Özellikle büyük şehirlerde toplu taşıma araçlarında yolcular çoğunlukla ayakta seyahat ederler.Çünkü oturma yeri azdır. Toplu taşıma araçlarında görgü kurallarının başında harp malülü gaziler,yaşlı, hamile ve çocuklu bayanlara yer vermek gelir.Eskiden çoluk çocuk bu kuralı uygulamamak için büyük gayret sarf ederdi. Söz geliş uyuyor gibi yapmak, sürekli pencereden dışarı bakmak bu yöntemlerin başında gelirdi. Şimdi ise yöntem değişmiş 15 yaşlarındaki yeni yetmeler, hatta olgun sayılan gençler bu inceliği göstermemek için ellerine aldıkları akıllı telefonlarına göz kırpmadan bakıyorlar.Sanki dünya yansa umurlarında olmayacak.

MAREŞAL FEVZİ ÇAKMAK EYÜP MEZARLIĞINDA

Kurtuluş Savaşımızın mümtaz simalarından ve Atatürk’ün en yakın silah arkadaşlarından Mareşal  Fevzi Çakmak Eyüp mezarlığında mütevazı aile kabristanında metfun bulunuyor. O’nun kabrini de ziyaret ederek Fatiha okuyup, dualar ettim. Nur içinde yatsın. Aklıma oracıkta Anıtkabirde İsmet İnönü’nün de mezarının bulunduğu avlu çevresinde bulunan yirmi civarında mezar yerine  başta Fevzi Çakmak olmak üzere, Rauf Orbay, Kazım Karabekir,Ali Fuat Cebesoy, Kazım Özalp, Refet Bele gibi isimlerin de yer alması daha şık olmaz mıydı diye düşünmeden edemedim.

Anılar, notlar çok, sürçü lisan ettik ise affola. Hoşçakalın, kendinize iyi bakın.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve buyuktire.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.