Türk siyasi tarihinin en önemli dönüm noktalarından biri olan 2023 Genel Seçimleri yapıldı.
Sonuçlar, nedenler, sonuçların sonuçları kamuoyunda çok tartışıldı, tartışılmaya da devam edecek gibi görünüyor.
Ben de dağarcığımdakileri kamuoyuyla paylaşmak istiyorum.
Önce Meral Hanımın hallerine değineyim: Meral Hanımı tartışmasız mert ve ilkeli hareket eden bir siyasi olarak tanıdım. Genç yaşında İç İşleri Bakanlığındaki başarılarıyla anılır. Yazımın çapı genişlemesin diye aradaki yılları atlayarak geçmek zorundayım.
MHP de yönetimin hatalarını görerek Genel Başkanlığa aday olmak istemiş, demokratik kurallarla bağdaşmayan akıl almaz engellerle karşılaşınca partisinden ayrılarak yeni bir parti kurma yoluna gitmişti. Bu yolda da yine büyük zorlukları aşa aşa İYİ Parti’yi kurmayı başarmıştı.
Hedefleri, Türkiye’nin sorunları , çözüm konusundaki söylemleri ve hitabet gücüyle müthiş bir çıkış yapmış, kamuoyundan büyük beğeni kazanmış , oylarını % 15 ‘e kadar çıkartmış, hatta %20 lere doğru bir tırmanışa geçirmişti.
Bu gelişmelerle Türkiye’nin temel gücü olan Merkez Sağın sahibi bu olacaktır diye söylemlerle ümit haline gelmişti.
Mevcut iktidarın büyük hatalarla ülkeyi çıkmaz sokaklara sürüklediği bir ortamda iktidarın değişmesi gerektiğine inananların oluşturduğu Millet İttifakı gerçekleşti.
Millet İttifakının güzel söylemleri , iddialı çözüm önerileri vardı. Bu ortamda Millet İttifakının seçim kazanmasından daha doğal bir sonuç olamazdı. Çok güzel giden
Millet ittifakı en büyük hatayı Cumhurbaşkanı adayının belirlenmesinde yaptı. Meral Hanım daha işin başından beri “ Seçilecek adaydan bahsediyor, ismini söylemiyordu. Ancak gönlünden İmamoğlu veya Yavaş’ın geçtiğini bilmeyen yoktu. Kılıçdaroğlu da seçilecek en güçlü adayın kendisi olduğunu görüyor ve sesini çıkarmıyordu.
Günler günleri, aylar ayları kovalayarak böyle geçti. Halbuki altı lider adayı aralarında belirleyip zamanı gelince kamuoyuyla parlaşabilirlerdi. Bunun ne kadar doğru olduğu son anda ortaya çıktı. Meral Hanım gönlündeki adayların seçime sokulmayıp Kılıçdaroğlu’nun adaylığı kesinleşince masadan fırlayıp kalktı. İŞTE İKTİDARIN KAZANDIĞI AN O ANDI.
Bu kalkış İyi Partinin dolayısıyla Millet İttifakının en az %7-10 arasında bir oy kaybına yol açtı. Bu kayıp Recep Tayyip Erdoğan’a yasalar, Anayasa ve vicdani kanaatlerin kabul etmediği üçüncü Cumhurbaşkanlığı yolunu da açmış oldu.
Gelelim bu günlere; devlet imkanlarını seferber ederek ve akıl almaz, mantığa sığmaz vaatlerle seçimi kazanan iktidar seçimin ertesi günü vaatlerinin hepsini unutmuş, vergilerle, zamlarla kendisine oy verenleri bile çileden çıkarmıştır.
Özetle yapılan hatalar , söylenen yalanlarla bir değil , 10 hükümeti devirecek niteliktedir. Bütün bunlara rağmen hükümet yerine hala muhalefetin yenilgisi tartışılmaktadır.
Seçimlere sadece yedi ay kaldı.Muhalefet hala sen ben kavgasında . Bu durum iktidara yeni bir yerel seçim zaferi vaat etmektedir.
Büyük Tire’de yazdığım “ Ne varsa öğretmenlerde var” ve “ Bir kadın reli değmeli” başlıklı yazılarımda Meral Hanım’dan övgüyle söz etmiş, mutlaka iktidara gelmesi gerekiyor gerektiğine vurgu yapmıştım. Meral Hanım Seçimin yenilgiyle sonuçlanmasında hiçbimir günahı yokmuş gibi son günlerde ucu sivri demeçler vermektedir.. “Son demeçlerinin birinde masadan kalkmakla oylarımız %7-10 oranında azalmıştır” demişti. Seçim % 3 ile kaybedildiğine göre seçimin gerçek kaybedeni İyi Parti olmaz mı? Beni en çok üzen ne biliyor musunuz? Meral Hanım “81 ilde seçime gireceğiz “ diyor. Bu söylemi bir yenilgi olarak görüyorum. Cumhurbaşkanı olarak görmek istediğiniz Yavaş ve İmamoğlu muhtemelen CHP ‘nin Ankara ve İstanbul Belediye Başkan adayları olacak bu adayların kaybetmesi için mi mücadelesi vereceksiniz? Umut olarak siyaset sahnesine çıkan Meral Hanımın umut olmaktan hergün biraz daha uzaklaştığını üzülerek görüyorum.
Yapma Meral Hanım; ben size ve partinize gönül ve oy vermiş , aynı zamanda aynı hocalardan feyz almış “Okul abiniz “ olarak acizane fikrimi arz edeyim “ Birlikten kuvvet doğar”, “ Yalnız gezeni ise kurt kapar”. demiş atalarımız.
Karar sizin 31 Mart akşamı sonuçları hep birlikte değerlendiririz. Ama ağlamamak ve sızlamamak şartıyla.