bağcılar escort

deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren siteler meritking giriş kingroyal giriş deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler

METİN ÖSKEN
Köşe Yazarı
METİN ÖSKEN
 

“O coşkun bir kalpti, şen bir fikirdi;

     “O coşkun bir kalpti, şen bir fikirdi; Sevdiği vatandı sevgisi birdi, Şairden ziyade o, bir şiirdi, Yaşayan bir gaza destanıydı O !” Yeni yetişen her gencin bir “idolü” vardır. Bizim gençliğimizde televizyon yeni idi ve diziler vasıtasıyla pompalanan “çakma” idoller yoktu. En popüler idoller‘Che Guevara’ ve ‘Deniz Gezmiş’ idi. Benim yakın arkadaş çevremde ise Sapancalı Hakkı ve Yakup Cemil gibi Jön Türklerin silahşor subayları revaçtaydı.Benim idolüm ise “Ömer Naci” idi. Uzun süredir Ömer Naci’yi yeni nesillere aktarmak istiyor fakat başlık bulamıyordum. Naci’nin her özelliği bir başlıktı. En yakın arkadaşlarından Ziya Gökalp’in Naci’nin şehadetinden duyduğu üzüntüyü anlattığı şiirin yukarıdaki  kıtası konumuzu yeteri kadar anlatmıyormu ? Ömer Naci Bey’in askeri künyesinde doğum tarihi 1878, doğum yeri Beylerbeyi-İstanbul olarak geçmektedir.Babası defterdar Cemal bey, annesi Hayriye hanım olarak bilinse de Kafkasyalı Türk göçmenlerinden kaza veya yangında ölmüş bir çiftin ortada kalmış yavrusunu evlat edindikleri anlaşılmaktadır. Cemal Bey’in Bağdat Defterdarlığı sırasında özel öğretmenlerden Arapça, Farsça ve Fransızca dersler alan Naci küçük yaşlardan itibaren şiir, edebiyat ve tarihe merak sarmıştı. Bağdat’ta başlayan lise tahsiline Bursa Işıklar Askeri lisesinde devam etti. Babalığı Cemal Bey muhalefetine rağmen, aslında tam bir sanatkar yaradılışlı olan Naci askerliği tercih etmiştir. Mücadeleli geçen lise hayatında Namık Kemal’in şiirlerini ve gizli-yasak Jöntürk yayınlarını okuyan ve okutan; devamlı kavgalara katılan Naci sık sık okul hapishanesine girenlerdendi. Hapishane duvarına çakı ile kazıdığı ilk beyti şudur: “Derd-i millet ile harab oldu ten-Neyleyim ikbali, istikbali ben” 1895 yılında Manastır Askeri Lisesine sürgün edilir. Mustafa Kemal’le orada başlayan arkadaşlıkları Naci 1916’da ölünceye kadar devam edecektir. Atatürk’ün yazı ve konuşmalarındaki Namık Kemal üslubu Naci’nin etkisidir.Mustafa Kemal Naci’den o kadar etkilenir ki öğretmenleri Asım efendi duruma müdahale eder. Mustafa Kemal’e geleceği parlak bir öğrenci olduğunu söyleyerek Naci’nin etkisinden kurtulmasını tavsiye eder. Naci sadece Mustafa Kemal değil o günün gençlerinden Ziya Gökalp, Yahya Kemal, Celal Bayar, Hüseyin Cahit, Ali Canip,Ali Ulvi geleceğin aydın ve devlet adamlarınıda etkilemiştir. Harbiye’de babalığı Cemal Bey’den bolca harçlık, sık sık elbise ve çamaşır gelmesine rağmen, gelenleri olmayanlara hemen dağıttığından; parasız, pis ve pasaklı gezerdi. Bu durum arkadaşları arasında kötü niyetle kullanıldığı da olurdu. Yırtık elbisesini, potinini Naci’yle değiştiren okuldan izinli çıkar, o okulda kalırdı. Sonra talime çıkacak bir çift eski potin bulacağım diye canı çıkardı. Ömer Naci çok istemesine rağmen kurmay olamamış 1901 de Harp Okulundan teğmen olarak mezun olmuştu. Naci ‘şair’ idi. İlk şiiri Harbiye öğrenciliği yıllarında Servet-i Fünun dergisinde yayınlandı.Servet-i Fünun kadrosunda; Tevfik Fikret,Ali Ekrem(Bolayır),Celal Sahir(Erozan),Mehmet Emin(Yurdakul) gibi önemli isimler vardır. Yazdığı şiirlerle o dönemin ünlü şairlerinin arasında yerini almıştı. Naci, ihtilalciydi.Sonradan adı İttihat ve Terakki Cemiyeti olan Osmanlı Hürriyet Cemiyeti’nin kurucularındandır. Haklarında arama kararı çıktığından arkadaşı Hüsrev Sami ile Paris’e kaçarlar. 1907 yılında İngiliz yanlısı İran Şahı’na karşı devrimcileri teşkilatlandırmak için İran kuzeyine geçerler. Mirza Said ile çete kurarak dağlara çıkarlar. Orada yakalanarak hapishaneye atılır. Osmanlı diplomatları sayesinde serbest bırakılır. 31 Mart olayı üzerine İstanbul’a yürüyen Mustafa Kemal’in kurmay başkanlığını yaptığı subayların içinde tek ‘sivil’ milistir. 1910 yılında yapılan İttihat Terakki kongresinde ‘Merkez Komitesi’ne seçilir. 1912 Genel seçimlerinde ‘milletvekili’ olur. 1913 Yılındaki Bab-ı Ali Baskınında Meclis Muhafızlarının saf değiştirmesini sağlayan Naci’nin ‘Hatipliği’dir. Birinci Dünya savaşında gönüllü olarak Milis Yüzbaşı rütbesi ile orduya katılır. Ömer Naci Müfrezesi olarak adlandırılan birliğiyle orduya yardımcı olmak için gerilla savaşları yapar. Teşkilat-ı Mahsusa Kadrosuyla gittiği Kerkük şehrinde,‘tifüs’ hastalığından şehitler kervanına katılır.   KAYNAKLAR: FALİH RIFKI ATAY-ÇANKAYA-CUMHURİYET KİTAPLARI-2001 ŞEVKET SÜREYYA AYDEMİR-ENVER PAŞA-REMZİ KİTABEVİ-1981 ŞEVKET SÜREYYA AYDEMİR-TEK ADAM-REMZİ KİTABEVİ-1976 FEROZ AHMET-İTTİHAT TERAKKİ-KAYNAK YAYINLARI-1981 KAZIM KARABEKİR-İTTİHAT VE TERAKKİ CEMİYETİ-EMRE YAYINLARI-1991 FETHİ TEVETOĞLU-ÖMER NACİ-KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI YAYINLARI-1987                
Ekleme Tarihi: 21 Haziran 2016 - Salı

“O coşkun bir kalpti, şen bir fikirdi;

     “O coşkun bir kalpti, şen bir fikirdi;

Sevdiği vatandı sevgisi birdi,

Şairden ziyade o, bir şiirdi,

Yaşayan bir gaza destanıydı O !”

Yeni yetişen her gencin bir “idolü” vardır. Bizim gençliğimizde televizyon yeni idi ve diziler vasıtasıyla pompalanan “çakma” idoller yoktu. En popüler idoller‘Che Guevara’ ve ‘Deniz Gezmiş’ idi. Benim yakın arkadaş çevremde ise Sapancalı Hakkı ve Yakup Cemil gibi Jön Türklerin silahşor subayları revaçtaydı.Benim idolüm ise “Ömer Naci” idi.

Uzun süredir Ömer Naci’yi yeni nesillere aktarmak istiyor fakat başlık bulamıyordum. Naci’nin her özelliği bir başlıktı. En yakın arkadaşlarından Ziya Gökalp’in Naci’nin şehadetinden duyduğu üzüntüyü anlattığı şiirin yukarıdaki  kıtası konumuzu yeteri kadar anlatmıyormu ?

Ömer Naci Bey’in askeri künyesinde doğum tarihi 1878, doğum yeri Beylerbeyi-İstanbul olarak geçmektedir.Babası defterdar Cemal bey, annesi Hayriye hanım olarak bilinse de Kafkasyalı Türk göçmenlerinden kaza veya yangında ölmüş bir çiftin ortada kalmış yavrusunu evlat edindikleri anlaşılmaktadır.

Cemal Bey’in Bağdat Defterdarlığı sırasında özel öğretmenlerden Arapça, Farsça ve Fransızca dersler alan Naci küçük yaşlardan itibaren şiir, edebiyat ve tarihe merak sarmıştı.

Bağdat’ta başlayan lise tahsiline Bursa Işıklar Askeri lisesinde devam etti. Babalığı Cemal Bey muhalefetine rağmen, aslında tam bir sanatkar yaradılışlı olan Naci askerliği tercih etmiştir. Mücadeleli geçen lise hayatında Namık Kemal’in şiirlerini ve gizli-yasak Jöntürk yayınlarını okuyan ve okutan; devamlı kavgalara katılan Naci sık sık okul hapishanesine girenlerdendi. Hapishane duvarına çakı ile kazıdığı ilk beyti şudur: “Derd-i millet ile harab oldu ten-Neyleyim ikbali, istikbali ben”

1895 yılında Manastır Askeri Lisesine sürgün edilir. Mustafa Kemal’le orada başlayan arkadaşlıkları Naci 1916’da ölünceye kadar devam edecektir. Atatürk’ün yazı ve konuşmalarındaki Namık Kemal üslubu Naci’nin etkisidir.Mustafa Kemal Naci’den o kadar etkilenir ki öğretmenleri Asım efendi duruma müdahale eder. Mustafa Kemal’e geleceği parlak bir öğrenci olduğunu söyleyerek Naci’nin etkisinden kurtulmasını tavsiye eder. Naci sadece Mustafa Kemal değil o günün gençlerinden Ziya Gökalp, Yahya Kemal, Celal Bayar, Hüseyin Cahit, Ali Canip,Ali Ulvi geleceğin aydın ve devlet adamlarınıda etkilemiştir.

Harbiye’de babalığı Cemal Bey’den bolca harçlık, sık sık elbise ve çamaşır gelmesine rağmen, gelenleri olmayanlara hemen dağıttığından; parasız, pis ve pasaklı gezerdi. Bu durum arkadaşları arasında kötü niyetle kullanıldığı da olurdu. Yırtık elbisesini, potinini Naci’yle değiştiren okuldan izinli çıkar, o okulda kalırdı. Sonra talime çıkacak bir çift eski potin bulacağım diye canı çıkardı.

Ömer Naci çok istemesine rağmen kurmay olamamış 1901 de Harp Okulundan teğmen olarak mezun olmuştu.

Naci ‘şair’ idi. İlk şiiri Harbiye öğrenciliği yıllarında Servet-i Fünun dergisinde yayınlandı.Servet-i Fünun kadrosunda; Tevfik Fikret,Ali Ekrem(Bolayır),Celal Sahir(Erozan),Mehmet Emin(Yurdakul) gibi önemli isimler vardır. Yazdığı şiirlerle o dönemin ünlü şairlerinin arasında yerini almıştı.

Naci, ihtilalciydi.Sonradan adı İttihat ve Terakki Cemiyeti olan Osmanlı Hürriyet Cemiyeti’nin kurucularındandır. Haklarında arama kararı çıktığından arkadaşı Hüsrev Sami ile Paris’e kaçarlar. 1907 yılında İngiliz yanlısı İran Şahı’na karşı devrimcileri teşkilatlandırmak için İran kuzeyine geçerler. Mirza Said ile çete kurarak dağlara çıkarlar. Orada yakalanarak hapishaneye atılır. Osmanlı diplomatları sayesinde serbest bırakılır.

31 Mart olayı üzerine İstanbul’a yürüyen Mustafa Kemal’in kurmay başkanlığını yaptığı subayların içinde tek ‘sivil’ milistir.

1910 yılında yapılan İttihat Terakki kongresinde ‘Merkez Komitesi’ne seçilir. 1912 Genel seçimlerinde ‘milletvekili’ olur.

1913 Yılındaki Bab-ı Ali Baskınında Meclis Muhafızlarının saf değiştirmesini sağlayan Naci’nin ‘Hatipliği’dir.

Birinci Dünya savaşında gönüllü olarak Milis Yüzbaşı rütbesi ile orduya katılır. Ömer Naci Müfrezesi olarak adlandırılan birliğiyle orduya yardımcı olmak için gerilla savaşları yapar.

Teşkilat-ı Mahsusa Kadrosuyla gittiği Kerkük şehrinde,‘tifüs’ hastalığından şehitler kervanına katılır.

 

KAYNAKLAR:

FALİH RIFKI ATAY-ÇANKAYA-CUMHURİYET KİTAPLARI-2001

ŞEVKET SÜREYYA AYDEMİR-ENVER PAŞA-REMZİ KİTABEVİ-1981

ŞEVKET SÜREYYA AYDEMİR-TEK ADAM-REMZİ KİTABEVİ-1976

FEROZ AHMET-İTTİHAT TERAKKİ-KAYNAK YAYINLARI-1981

KAZIM KARABEKİR-İTTİHAT VE TERAKKİ CEMİYETİ-EMRE YAYINLARI-1991

FETHİ TEVETOĞLU-ÖMER NACİ-KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI YAYINLARI-1987

 

 

 

 

 

 

 

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve buyuktire.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.