Tire’mizin sebze ve meyvesinin lezzet kalitesi bulunmaz bir nimettir. Tohum faktörü olmasına rağmen aynı tohum Tire’de başka yerlere ekilen tohumlara göre çok daha lezzetli sonuçlar vermektedir.  Tohum aynı olduğunda lezzet farkını toprak yapısıyla, havasıyla, suyuyla açıklayabilmek mümkündür.   Tire Ovası’nda toprak yapısı Antik Çağlar’dan beri Küçük Menderes Nehrinin sürüklediği alüvyonlarla oluşmuştur. Küçük Menderes Nehrinin suları milli akar. Ve ovada milli toprak yapısı oluşturur. Buda bitkinin kök yapısının çalışmasına yardımcı olur. Şehrin güneş ışınlarını alış açısı Güme Dağları’nda kestane, ceviz, kiraz, incir ve benzeri ağaç türü bitkilerin yetişmesine çok uygundur. Yıllar önce Amerika Birleşik Devletleri‘nde bulunduğum yıllarda süpermarketten gıda maddesi alırken Tire‘de yetişen iki tür mahsul hep gözümün önüne gelirdi.   Birisi yaylalarda yetişen salatalık, diğeri yarma şeftaliydi. Çünkü bulunduğumuz şehirde satın almak zorunda kaldığımız salatalık dayanıklılığı artması için mumlanmış endüstriyel bir salatalıktı ve bunu tüketmek zorundaydık, ikincisi satın aldığımız şeftaliler Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’un fethinde kullandığı gülleler gibi sert ve lezzetsizdi. Toprak, hava ve su birleşince lezzet ortaya çıkıyor. Ancak açık tarım yapıldığında da maliyet artıyor. Artı toprağa ekilen bitkinin topraktan hastalık alması kolaylaşıyor. Bu arada ilaç ve gübre fiyatları inanılmaz bir şekilde yükseldi. Ülkemizin bir çok bölgesinde olduğu gibi bundan böyle maliyetleri düşürebilmek için olabildiğince yeni teknikler kullanmamız gerekmektedir.   Bu tekniktlerden bir tanesi topraksız tarımdır, ikincisi en azından tarımsal üretimi sera içersinde yapmaktır. Akademik hayatta yaptığımız araştırmalarda topraksız tarımın geleneksel tarıma göre sekiz kat daha verimli olduğu hesaplanmaktadır. Sekiz kat olmasa da seracılığın açık alan tarımla göre daha yüksek verim sağladığı aşikardır. Günümüzde Bir dönüm sera inşaasının 200.000 TL civarında hesaplanmaktadır. Bu tutar kullanılan malzemeye göre değişebilir. Açığa ekip doğanın insafına bırakmaktansa, sera içinde topraksız tarım ile daha yüksek verim elde etmek mümkündür.   Bu arada hükümetimizin ve bankalarımızın bu konulara düşük faizli krediler aktardıkları bilinmektedir. Yapılması gereken tek şey üretici köylümüzün bilinçlendirilmesi ve bilgilendirilmesidir. Yeterli arazisi mevcut olan köylü kardeşlerimiz kredi kullanarak bir dönüm sera inşasıyla topraksız tarıma başlayabilirler.   Daha sonra karlılık fark edildiğinde büyüme kendiliğinden gerçekleşecektir. Topraksız tarımda domates, marul, salatalık, çilek ve benzeri mahsuller çok verimli bir şekilde yetiştirilebilmektedir. Bir noktadan başlamamız gerekiyor. Hayırlısıyla.