Narin isimli narin özelliklere sahip sekiz yaşında bir kızımız öldürüldü. Önce kayıp zannedildi. Günlerce arandı. Bulundu. Ancak artık hayatta değildi. Çuvala konup dereye tepilmişti.   Sorular; kim, neden, nasıl? Bu sorular sadece Narin için değil. Yıllardır öldürülen çocuklarımız ve kadınlarımız için. Narin’in öldürülmesi vesilesiyle her yıl binlerce,  başta kız çocuğu olmak üzere kadınlarımız şiddete maruz kalmakta veya öldürülmektedir. İstatistiki veriler bunu ispatlıyor. Narin’in ekrana yansıyan fotoğraf ve videolardan, çok güzel bir kız evlat olduğu, hayat dolu olduğu,  neşeli yaşam sevinci ile dolu açık fikirli bir kadın olma yolunda büyümekte olduğu anlaşılmaktadır. İyi bir iş kadını, eş, anne, arkadaş, komşu, vatandaş ve insan olacağı anlaşılmaktadır. Birileri bunu istemedi mi acaba? Ölüm nedeni hala bilinmiyor. İhtimaller var. Kızlarımızın kadınlarımızın böylesine öldürülmesinde itiraf edemesek de, bir neden de bu mu? Kız çocuklarını toplum olarak erkek çocuklardan daha kolay feda etmiyor muyuz? Erkek çocuklar da ne yazık ki güvende değil. İstismar ve taciz.   Narin’in Katilinin bulunması çok önemli. Narin’in katili olma ihtimali olan kişi sayısı 4-5 e inmiş durumda. Ancak nedeni sanki hiç açıklanmayacak. Sadece ihtimal olarak kalacak. Cinayet zaten başlı başına utanılacak bir eylem!   Narin ihtimaldir ki boğazı sıkılarak öldürüldü. Bir de bacağının biri dizinin altından koparılmış! Bu ne vahşet! Sekiz yaşında bir kız ne yapmış olabilir ki, bunu haketmek için? Bu konuda profesyonel değilseniz ölmüş bir hayvan cesedinde bile bunu yapamazsınız.   Narin cinayetinin katili, nedeni, tüm detayları ile ortaya çıkartılmalı. Katil ve yataklık edenler siyasilerin söylediği gibi en ağır cezaya çarptırılmalı. “Sonuna kadar takipçisi olacağız!”. Bu neden önemli? Bundan sonraki çocuk ve kadın cinayetleri ile şiddet azalır. Aksi olursa artar. Kararlılık olası cinayetleri önler. Bu önleme faaliyetidir.   Nasılsa bir şey olmuyor zihniyeti,  toplumumuzun geleceği olan kadınlarımızın neslini tüketme etkisi yaratmaktadır. Toplumumuzun geleceğinin teminatı kadınlarımızdır. Onlarsız bir toplum hiç bir şeydir. Narin veya benzer katliamlarda katil ve iştirakçileri olayları kim vurduya getirip, faili meçhul görüntüsüyle kendilerini kurtarmaktadırlar. Tv kanal bilgeleri bunu da feodal yapı söylemi ile açıklamaktadırlar. Dikkat edilirse Narin’in katilleri de susarak, itiraf etmeyerek bu işten sıyrılmaya çalışmaktadırlar. Hiç itiraf olmayabilir. Timsahta bile gözyaşı olur. Narin’in timsahlarında gözyaşı da yok. Feodal yapı mazeretine bilimsel eğitim. Narinlerin ölmediği bir Türkiye. Prof. Dr. Süleyman Yükçü