Önceki yazımızda ÇİFTÇİYİ KORU, TARIMI KURTAR, EKONOMİYE GÜÇ VER başlıklı yazımda ana başlıklar altında tarım girdilerinde devlet desteğinden daha önemli girdi maliyetlerinin yüksekliğinden bahsettim.
Ülkemiz çiftçisi her geçen gün güç kaybetmektedir. Banka kredileri yanı sıra tarım kredi borçları icrada iken şimdide Corona19 ile karşı karşıya geldik.
Ancak; hepimizin bildiği gibi çiftçimiz üretmezse hepimiz perişan oluruz.
Tire Süt Koop. Başkanımız Mahmut Eskiyörük’ün mesajı dikkate almalıyız. Çiftçi üretmezse Aç kalırız. İşte o zaman buhran işte o zaman acı.
Peki; çiftçimiz üretmekten hiç çekinmedi bu ülkede. Elinde ürünü kaldı, sel aldı, para etmedi, tüccar ve tekeller ürününü düşük fiyata aldı, hatta bazen de paralarını ödemedi.
Ama çiftçimiz ertesi yıl yeniden bir umut, yeniden bir bekleyişle ekti üretti. Bıkmadı usanmadı küsmedi. Şimdide yukarıda belirttiğim gibi Corona 19 denilen detle baş başayız. Neler yapmalıyız. yetkililerin acil önlemleri elbette var. Yeterlimi bence değil.
Gübre, ilaç, mazot, enerji, elektrik, tohum, sulama ve işçilik. Bunların maliyetlerinin düşürülmesi gerekmektedir. Özellikle hemen KDV indirimi uygulanmalı hatta çiftçiye sıfır KDV uygulaması acil geçilmelidir.
Ürün Nakliyatında mazot ve taşıma istisnası uygulanmalı en azından KDV desteği yapılmalıdır. Nakliyeciye ’de mağdur etmeden indirim uygulanmalıdır.
Önceki yazımda kaleme aldığım ana temaları yeniden vurgulamak istiyorum.
Ekolojik tarım modeli ne önem verilmelidir. İyi ve doğru tarım konusu teoride uygulanmalıdır. Bunları tedariklerini büyük şirketler değil üretici ve tüketicilerin kontrolünde olmalıdır.
Çiftçimize korumak ve tarıma yeniden kalkınması için Tire ve İzmir belediyesinin yıllardır uygulaması olan üretici pazarlarını kurması gerekir.
Taklit ve tağşişle mücadele etmemiz gerekmektedir.
Borç ertelenmesine ani çözüm bulunmalı.
Asıl meselemiz; Üretici çiftçimizin et süt ve bitkisel tüm ürünlerini yerel yönetimler satın alma garantisi vererek tekelcilerin eline bırakmadan alım garantisi vermelidir.
İzmir B.Ş.B üretici pazarları açtı güzel bir yaklaşımdı. Ama şimdi Corona 19 olayından sonra alım garantisi vermelidir.
Her yerel yönetim bunun şimdiden önlemine almalı çiftçimiz tedirgin durumda. Ürettiğime satamazsam, ilaç borç tohum borç elk mazot tüm girdiler borç ya satamazsam kaygısı yaşamakta. yerel yönetimler kooperatif kanalı ile üreticimizin malına satın alma garantisi verdiğinde zincir oluşumu doğacaktır.
Çiftçimizin kaygılarını ve tedirginliklerini yerel yönetim aracı ile çözüm getirmeliyiz.
Yerel yönetim, sivil toplum kuruluşları (kooperatifler) üretici üçgeni ile bu belirsizliğe son verebiliriz. Biz bize yeteriz. Sözde değil özde birleşmemiz gerek. Buyurun İzmir B.Ş.B uyguladığı değişik modellerle Küçük Menderes tüm belediyeleri ve Tire Belediyesi olarak bir ilke el atalım.
Birçok maddesiz yaşanabilir. Çok çok yeni giysiler modalar belki olmayabilir. Aşırı lüks araçlarımız olmayabilir. Lüks telefonlar taşımayabiliriz ama gıdasız asla yaşayamayız. Beslenmek için kısacası yaşamak için Üretmek gerek
Bunun tek yolu kendi Çiftçimizin elinden tutmaktır. Ürün alım garantisi verelim. Gelin destek olalım. Biz bize yetelim.
ÜRETEN ÇİFTÇİ, YEŞİL TÜRKİYE, TEMİZ ÇEVRE, SAĞLIKLI İNSAN, DOĞAL TARIM, GÜRÜLTÜSÜZ ŞEHİR, HUZURLU KENT ORGANİK TOPRAK, YENİLENEBİLİR ENERJİ, YAŞANABİLİR ALAN İÇİN EL ELE.