Evlere şenlik bir yasa tasarısı komisyondan geçti. Noktasına virgülüne dokunmandan Parlamentodaki ezici çoğunlukla Meclisten de geçirileceği ayan beyan ortada. Ak Parti için 50+1, MHP için ise 10 seçim barajını aşmak amacını güden bu yasa değişikliği üç harflilerin bile aklına gelemeyecek tuzaklarla dolu. Neresinden tutarsanız tutun demokratik, adil ve eşit bir seçimi hedeflemeyen değişiklikler demokrasinin ruhuna Fatiha okutacak cinsten hükümler içeriyor. MHP ise beka sorununun kökünden halledildiğini görmenin mutluluğu içinde kanun tasarısı meclise geldiği gibi kabul edilecektir diyor. Bu haliyle,16 yıldır muhalefetin hiçbir önerisine kulak asmayan ittifak ortağının huyunu hemen kapmışa benziyor.
İttifak partilerinin ikisine birden mühür basılsa bile oy geçerli, üzerine çeşitli semboller konsa bile oylar geçerli, sandık kurulu mühürü olmayan oylar geçerli sayılacak. Sadece oy pusuları ile ilgili bu hususlar bile seçimlere hile karıştırılacağı şüphesi uyandırır.
AK Partinin her söylediğine, her icraatına şartsız ve itirazsız destek veren bazı ekran bülbüllerinin geçenlerde bir televizyon kanalında söylediklerini kargalar bile dinlese kahkahadan kırılırlar.
Bakın ne diyor hukukçu olduğunu söyleyen ekran bülbülü; “Ben gittim oyumu kullandım oy pusula ve zarfında mühür yok, benimki gibi aynı sandıkta kullanılan iki – üç yüz oy yabana mı gitsin?
Hayır gitmesi arzu edilmez, gerçek manada bir demokratik seçimde her vatandaşın bir tek oyu bile kutsaldır. Bunu önlemenin yolu seçime hile karıştıracak bir yöntem olamaz. Seçimleri kurallarına göre dosdoğru yapabilmektir.
İlçe seçim kurulu öğretmen üyesi olarak dört yıl görev yaptım, sayısız sandık kurulu başkan ve üyesi olarak görev yaptım. Vatandaşın önüne asla mühürsüz oy zarfı ve pusulası vermedik. Sandık kurulu üyeleri olarak oy verme saatinden en az bir saat önce toplanır, usulüne göre hep birlikte yemin edilir, ( Mealen,” Hiç kimseden korkmadan, çekinmeden, kimseyi kayırmadan, kimseyi mağdur etmeden görevimi dosdoğru yapacağıma namusum ve şerefim üzerine yemin ederim.”) bu yeminden sonra diğer hazırlıkları yapar, tabiî ki oyların sayılıp, mühürlenerek oy verme saatini beklerdik. Bu görevler seçim kurulları tarafından verilen eğitimlerle sandık kurulu üyelerine sıkı sıkıya tembih edilirdi.
Şimdi soruyorum böyle ciddi bir hazırlık sonrasında böyle yemin eden sandık kurulu üyeleri ( sayıları en az beş altı olan ) oy pusulalarını mühürlemeyi nasıl unutabilir? Bunu yapamayacak sandık kurulları olabileceğini düşünemiyorum. Olsa olsa yaptıkları yeminin kutsallığını idrak edemeyen kötü niyetli hainler olabileceği endişesini taşırım. Bunların hatırına mühürsüz oyları geçerli saymak , yolsuzluğa kapı aralar,seçimleri tartşmalı hale getirir. Sandık kurulu bir yanlış yapacaksa bunu bir başka yanlışla düzeltemezsiniz. Eğer kötü niyetli değilseniz çare bu yanlışa düşeceklerin yanlışlarını önleyecek tedbirler almaktır. Pirim vermek çare değildir.
Aynı şekilde oy pusulalarına mühürün dışında herhangi bir işaret koymak oyunun rengi konusunda doğrulama anlamına geleceği için böyle oyların geçersiz sayılması yasa gereğidir. Şimdi getirilen değişiklikle bu ve benzeri oylar da geçerli sayılacaktır. Bu yolla vereceği oyun rengi çeşitli sebeple merak edilen kişilerin demokratik tercihlerine ipotek konmuş olacaktır. Sözgelişi üzerinde çizik olmasına veya muhtelif lekeler bulunmasına rağmen bunların işaret sayılıp sayılmayacağına sandık kurulu karar verecek. Bu konu sandık kurullarının başını epeyce ağrıtacak gibi görünüyor. Ben oyumu kimseden korkmadan, kimseden çekinmeden açıklayabilecek cesarete sahibim Allaha şükür. Ama korkmuş olsam birileri de benim oyumu merak ediyorsa ben de oy pusulamın üzerine sandık kurulu mühüründen aldığım bir parçacık mürekkebi rasgele pusulanın üzerine lekelendirsem veya küçük bir çizgi çizsem ve aha işte benim oyum desem bu oy geçerli mi sayılacak.?