Atatürk Havalimannda42 masum insan can verdi, 41 i de can çekiştiriyor, yüzlerce yaralı hastane köşesinde. Başbakan görünümlü Binali Yıldırım beyanat veriyor: İstihbarat ve güvenlik zaafiyeti yok! Pes doğdusu, peki bunlar kazaen mi öldürüldü, yoksa takdiri ilahi mi ? Bitmedi, vakayı adiyeden sayılmaya başlayan yol kesme, bompa patlatma, uzaktan kumandalı patlayıcılarla havaya uçurulan askeri ve polis araçları. Şehitler, gaziler artık sadece birer sayıdan ibaret görülmeye başlandı. Kanları yerde kalmayacak, intikamımız feci olacak söylemleri bile artık söylenmez oldu.
Terörü bitireceğiz diyerek işbaşına gelen AKP hükümetinin hık deyicisi yandaş kalemler terörle yaşamaya alışmalıyız noktasına getirdiler cennet ülkemizi! Hani siz gelince terör bitecek, istikrar sağlanacaktı. Valla bizim suçumuz yok, bütün kabahat teröristlerde dediğinizi duyar gibiyim. O zaman sizin ne işiniz var oturduğunuz o koltuklarda? Hani “Fırat boylarında bir kurt bir kuzuyu kaparsa onun sorumlusu sizdiniz” Sorumluluğunuzu yerine getiremiyorsanız o makamda oturmak mecburiyetinde misiniz? Bağrımız yandı, ciğerlerimiz parçalandı, söylemleri hep lafta kalıyor.
Suidi Kralı vefat etti, üç gün , yerli , yabancı 42 can gitti bir gün yas ilan ettik, demek ki 42 can bir Suidi Kralı kadar etmiyor. Eh buna da şükür daha önce ne 50 , ne 100 canlar gittiğinde bir gün bile yas ilan etmemiştik.Hoş yas ilan ettik de ne oldu? Bütün radyo televizyonlar vur patlasın çal oynasın her şey berdevam. Bazıları da işi öyle azıttı ki, öyle vurdumduymazlık türedi ki sanki “Ölen ölür kalan sağlar bizimdir” anlayışında. Size bir şey diyeyim mi; vah gidenlere ve ardında kalan çoluk çocuğuna, anasına, babasına, yakınlarına, boşuna dememişler “Ağlarsa anam ağlar, gayrısı yalan ağlar.”diye.
Terör Örgütleri sadece insanlarımızı öldürüp, yaralamadılar! Zaten can çekişmekte olan Türk Turizmini tamamen öldürdüler! Turizmin ruhuna da el-fatiha çektik. Turizm bölgelerinde in cin top atıyor, turizm sektöründen ekmek yiyen yüzbinler perişan vaziyette tek ümitleri yerli turizmin canlanması.
Bayram tatillerini 9 gün değil 99 gün yapsanız da nafile işe yaramaz artık.
Peki bu olup bitenlerden kim sorumlu, kimler sorumlu?
Oslo’da PKK yöneticilerine; “ Şehirlerimizi, metropolleri bomba deposu haline getirdiğinizi biz biliyoruz” diyen MİT yöneticileri mi?
“ MİT’ime dokundurtmam, ben emir verdim” diyen kafa mı?
-IŞİD için, “Bunlara terör örgütü diyemeyiz! Bunlar dini hassasiyetleri olan asabi çocuklar” diyen Türk Milleti düşmanı, Arap maşaları mı?
-Bombalar, ağır silahlar yurda sokulurken, Valilere “Asker’e operasyon izni vermeyin” diye emir veren Türk düşmanı kafalar mı?
Tüm can-mal-itibar kayıplarımızın sorumluları mevcut iktidardır. Kimse görmezden gelmesin.
Cumhuriyetin kurucularına, kuruluş değerlerimize, demokrasiye, çağdaşlığa düşman, gözlerini para hırsı bürümüş, çalmayı meslek edinmiş, örümcek kafalardır sebep,
Günahlarınız çok büyük çokook. Bu yaşıma kadar yöneticilerin yanlış yaptıklarını gördüm ama böyle ihanetler görmedim.
Ey vatandaş yılma, umutsuzlanma, bakın Mehmet Akif sanki bugünlerimiz için bize nasıl seslenmiş:
Âtiyi karanlık görerek azmi bırakmak...
……………………………………..
Ey dipdiri meyyit, 'İki el bir baş içindir.'
Davransana... Eller de senin, baş da senindir!
His yok, hareket yok, acı yok... Leş mi kesildin?
Hayret veriyorsun bana... Sen böyle değildin.
Kurtulmaya azmin neye bilmem ki süreksiz?
Kendin mi senin, yoksa ümîdin mi yüreksiz?
Âtiyi karanlık görüvermekle apıştın?
Esbâbı elinden atarak ye'se yapıştın!
Karşında ziyâ yoksa, sağından, ya solundan
Tek bir ışık olsun buluver... Kalma yolundan.
Âlemde ziyâ kalmasa, halk etmelisin, halk!
Ey elleri böğründe yatan, şaşkın adam, kalk!
Herkes gibi dünyâda henüz hakk-i hayâtın
Varken, hani herkes gibi azminde sebâtın?
Ye's öyle bataktır ki; düşersen boğulursun.
Ümîde sarıl sımsıkı, seyret ne olursun!
Azmiyle, ümidiyle yaşar hep yaşayanlar;
……………………………………………..
Hüsrâna rıza verme... Çalış... Azmi bırakma;
Kendin yanacaksan bile, evlâdını yakma!
***
( Ati : Gelecek, esbab: Sebepler, ziya : Işık
Halk etmek: Yaratmak, hak – i hayat : Yaşama hakkı
ye’s : Üzüntü, hüsran : Hayal kırıklığı, rıza: İzin )
Bugün Kadir gecesi. Gecenizi tebrik eder, ülkemize ve Türk _İslam alemine, tüm insanlığı barış ve huzur getirmesini dilerim