“ Biz Batıda eşcinseli, Doğuda müftüyü milletvekili adayı göstermedik”.
- Pardon anlayamadım; siz kimsiniz?
- Tarafsız Cumhurbaşkanı.
- Hmmmm anladım.
***
“ Pensilvanya’ya gideceğine, Mekke’ye, Medine’ye gitseydin ya, ne işin var Pensilvanya’da?”
Bu mübarek Pensilvanya’ya bu gün gitmedi. 13 Senedir devletin başındaydınız. Bu soruyu sormak için biraz geç kalmadınız mı Usta? ( Ustalık dönemine izafeten.)
***
“ Bir pop star çıkarmışlar. Güzel saz çalmasını da biliyormuş. İyi saz çalıyormuş, sesi de güzelmiş, öyle diyorlar”
Valla ben Demirtaş’ı asla sevmem. TV’de izledim, beğenmediğim, sevmediğim bir liderin bile saz çalıp, türkü söylemesi hoşuma gitti. Güzel saz çalıyor, güzel de türkü söylüyor ve mütevazı bir üslupla sanatçılardan özür dileyerek konuşuyor.
Cumhurbaşkanının bu alaycı sözlerini dinledikten sonra Atatürk’ü hatırladım. Her türlü milli ve manevi değerleri sahiplenen bu yüce insan sanatı ve sanatçıyı korur ve yüceltirdi. Bu büyük insanın “Hepiniz Milletvekili, Başbakan hatta Cumhurbaşkanı bile olabilirsiniz ama sanatçı olamazsınız” özdeyişi aklıma geldi. Bir Atatürk’e baktım ve sanata verdiği değeri , bir de hasbelkader saz çalıp türkü söyleyen bir kişiyle inceden inceye alay eden zihniyeti kıyasladım vah Türkiyem vah demekten kendimi alamadım. (Bir müzik aleti çalıp, şarkı , türkü söyleyemediğim için bu konuda kendimi hep eksik ve ezik hissettim.)
***
200 Aydın ismini açıklayarak, imzasını atarak ”Saray’ın yönlendirdiği bir vesayet rejimi oluşmuştur”şeklinde bildiri yayınlamaları Cumhurbaşkanını kızdırmış olacak ki “Sözüm ona aydın kisvesi altında 200 kişi “ diye eleştirip,aşağılıyor.
Tarafsız Cumhurbaşkanı , kim olduğu bilinmeyen , isimleri açıklanmayan ve AKP’ye destek vermek için bildiri yayınlayan , AKP mahreçli olduğu her halinden belli olan bildiriyle ilgili bir tek kelime etmiyor.
Tarafsızlığını bozmamak için olmalı zinhar.