Cumhurbaşkanı Erdoğan, 37. Muhtarlar Toplantısında dikkat çeken sözler söyledi. 15 Temmuz darbe girişimiyle ilgili konuşan Erdoğan, "Siyasi hayatımda ne aldanan oldum, ne aldatan oldum, bundan sonra da ne aldanan ne de aldatan olmayacağız”dedi. Oysa Erdoğan daha önce yaptığı konuşmalarda defalarca kez 'aldatıldığını' itiraf etmişti.
İşte birkaç örnek : 20 Mart 2015'te İstanbul'daki Harp Akademileri Komutanlığı'nda yaptığı konuşmada, Ergenekon ve Balyoz operasyonlarındaki subay tutuklamalarına ilişkin, "Bu operasyonlarla, şahsım başta olmak üzere, tüm ülke yanlış yönlendirildi. Aldatıldı." demişti.
30 Temmuz 2016'da Erdoğan ATV-A Haber ortak yayınında 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin soruları yanıtlamıştı. Erdoğan Cemaat'in devlet içerisinde yerleşmesine ve büyümesine yardımcı olmalarına dair yine "Aldatıldık" bahanesine sığındı ve " İyi niyetimizin kurbanı olduk!' dedi.
"Biz de bu propagandaya geldik. Bunu itiraf etmem lazım. İyi niyetimizin kurbanı olduk bunu da ifade etmem lazım." demişti. Aynı yayında Erdoğan, şu dikkat çeken sözleri de sarfetmişti: "Bakın 20 sene önce söylenseydi, 15 sene, 10 sene, 3-4 yıl öncesine kadar bile ben inanın bu kadarını düşünmüyordum. Ama ne yazık ki ciddi manada yanılgıya düşmüşüz. Allah bizi affetsin."
3 Ağustos 2016'da Din Şurası toplantısında konuşan Erdoğan, şu sözleri kullanmıştı: "Her şeye rağmen, bu hain örgütün gerçek yüzünü çok daha önceden ortaya dökmemiş olmanın üzüntüsü içindeyim. Bundan dolayı hem Rabbimize hem de milletimize verecek hesabımız olduğunu biliyorum. Rabbim de milletim de bizi affetsin" dedi."
Değerli okurlarım bugünlerde siyasilerin çizdiği zigzakları gördükçe eski defterleri açıp daha önce neler demişim, neler yazmıştım diye şöyle bir maziye bakıveriyorum. Sayın Cumhurbaşkanının “ aldandık, aldatıldık söylemleri üzerine25 Mart 2015 tarihinde yazdığım “ aldandık, aldanmadık “ Başlıklı yazımı siz kıymetli dostlarımla yeniden paylaşmak istiyorum. ( Bakınız www.buyuktire.com)
Şevket Bahçelioğlu
ALDANDIK, ALDANMADIK
Yazı Tarihi: 25 Mart 2015 Çarşamba
Allahın bütün vasıflarını üzerinde toplamış(! ), dokunmanın bile ibadet sayılması gereken ( ! ) dünya lideri ( ! ), 12 yıllık Başbakan, 7 aylık Cumhurbaşkanı 17 -25 Aralık soruşturmalarının ardından , “aldandık, aldatıldık” diyerek günah çıkarmaya çalışıyor. Halbuki aslı astarı olmayan sahte belge ve tertiplerle yüzlerce kişi cezaevlerine tıkılıp, çürütülürken, GELECEKLERİ ÇALINIRKEN, hukukun en temel prensiplerinden biri olan masuniyet karinesini hiçe sayarak yüzlerce kişiyi suçlu ilan etmişti.
Bu kadar üstün vasıflarla donatılmış ( ! ) bir kişinin böyle kolayca aldatılabileceğine inanmak gerçekten güç. Ergenekon ve ardından Balyoz davaları tamgaz yürütülürken Sayın Recep Tayyip Erdoğan “Ben bu davaların savcısıyım”derken, Ben bu davaların aydınları ve TSK mensuplarını sindirmek ve etkisiz hale getirmek üzere bir kumpas olduğunu dile getiren yazılar kaleme almıştım. Benim emrimde sır küpü MİT MÜSTEŞARIM ve teşkilatım, devletin bütün organları yokken, ben sokaktaki bir vatandaş olarak aldanmadım da siz nasıl aldanırsınız aklım, hafsalam almıyor.
Şimdi Harp Akademilerinde yüzlerce kurmay subayı toplayıp “Vallahi beni aldatmışlar.” Dediğinizde o salonda bulunan hiçbir subayın bu sözlere inanabileceğine ihtimal vermiyorum. Nerden anladınız derseniz ; O insanlar en az benim kadar akıllı ve seçilmiş insanlardır, diğer yandan bu konuşmaları dinleyen kıymetli subaylarımız bu salonlarda daha önce toplanan ve Cumhurbaşkanının konuşmalarını dinleyen bir takım ikbal düşkünü zevat gibi O'nu ayakta alkışlamamışlardır.
12 yıllık Başbakan ve 7 aylık Cumhurbaşkanı sadece Ergenekon, Balyoz, Poyrazköy, Oda TV davalarında mı aldatıldı? Ne gezer;
Kuzey Irak Bölgesel Kürt yöneticilerini önce “Biz kabile reisleriyle görüşmeyiz, muhatabımız merkezi Irak yönetimidir” derken sonraları bu kabile reislerinin Ankara ziyaretlerinde yollarına kırmızı halı sererken de aldatılmış olmalısınız.
ABD ve AB ittifakı Libya lideri Kaddafi'yi haklamak için Nato kuvvetleri Libya'ya gidecek mi? diye soranlara “ Nato'nun ne işi var Libya'da” deyip ertesi gün “Nato güçleri Libya halkının çıkarlarını korumak için Libya'ya gidiyor”derken de mutlaka birileri tarafından aldatılmıştınız.
Kıbrıs'ın efsane lideri Denktaş'ın bütün uyarılarına rağmen Annan Planını Kıbrıs Türk halkına kabul ettirmek için mücadele verirken de birileri tarafından aldatılmış olmalısınız.
Vatansever aydınlar “Ermeni Soykırımı olmamıştır, savaş sırasından iki taraftan da kayıplar olmuştur. Derken “Milletim adına Ermenilerden özür diliyorum” diyerek de birilerinin oyununa gelmiş, aldatılmıştınız herhalde.
Çanakkale Muharebelerinin Yüzüncü yılı münasebetiyle düzenlenecek törenlere Ermeni Devlet başkanını davet ederek beyhude bir jestle Türk Devletinin itibarıyla oynanırken de yine birilerince aldatılmıştınız herhalde.
Aslında bir diktatör olan Esat'la önce kanka olup sonra birden bire düşman olarak “Esat gidici iki aya kadar gider, biz de gelecek Cuma namazını Şam'daki Emevi Camii'nde kılarız.” Dediğinizde de feci bir şekilde aldatılmış olmalısınız.
Komşudaki yangını söndürmek yerine, ateşe körükle giderek “Kapılarımız ardına kadar açık, ne kadar gelirlerse kabulümüzdür”diyerek iki milyon Suriye'li komşuyu topraklarımıza davet edip hem onları rezil zebil yaşamaya, hem de bizdeki aç sefil insanlarımızı daha acınacak hale getirip “Ey ABD ey AB niçin yardım yapmıyorsun” diye feryat figan ederken de yine birileri tarafından aldatılmış olmalısınız?
Dış politikada “sıfır sorun” sloganıyla yola çıkıp sıfır komşu noktasına gelince “Onurlu yalnızlık “ avuntusuna sarılırken de galiba yine aldatıldınız.
“ Her türlü milliyetçiliği ayaklar altına alıyorum” diyerek Türk milletini de ayaklar altına alıp Atatürk'ün emaneti olan Türkiye Cumhuriyetini tartışılır hale getirirken de kimler tarafından aldatıldınız acaba?
Gezi olayları sırasında göstericiler “Dolmabahçe Camiine girip orada içki içtiler “derken de birileri tarafından aldatılmış olmalısınız.
Yine gezi olayları sırasında “üstleri çıplak 80 -100 kişilik bir gurup, kucağında çocuklu bir kadına sarkıntılık yapıp, üzerini pislediler derken de bu iddianızı ispatlayacak ne bir tek fotoğraf veya video kaydıyla olayı gösterememek de aldatılmış olduğunuzu ortaya koymuştu.
40 bin kişinin ölümünden sorumlu bir terör örgütü ve onun idamlık elebaşıyla açılım sevdası uğruna pazarlık masasına oturup şehitlerimizin muazzez ruhlarını incitip, gazilerimizi kahrederken de birilerinden aferin bekleniyordu herhalde. Son günlerdeki söylemlere bakılırsa “Galiba PKK tarafından da aldatıldık.” Deme noktasına doğru hızla ilerliyorsunuz.
Kendi atadığınız Merkez Bankası Başkanını faiz konusunda eleştirirken ve doların tepesini attırırken de mutlaka birileri tarafından aldatılmış olmalısınız.
Say say bitmez, 13 yılda O KADAR ÇOK ALDATILDINIZ Kİ, Başbakanımız ve Cumhurbaşkanımızın aldatılması cidden onurumuza dokunuyor. Sayın Cumhurbaşkanım, her şeyi bilen (! ) bir devlet adamı bu kadar aldatılır mı? Bu denli aldatılan bir devlet adamı koltuğunda bu kadar rahat oturabilir mi?
Sadece sizin aldatılmış olmanız önemli değil , benim asıl üzüldüğüm nokta toplum da sayenizde o kadar çok aldatılıyor ki…
Tek tesellim; bu memlekette aldanmayanlar da az değil, çok şükür ben de aldatılanlar arasında bulunmuyorum.