* Eğitim demek, vücutta ve ruhtaki güzelliği ve mükemmelliği son mertebesine kadar geliştirmek demektir. (Eflatun)
* Öğretmenler! Cumhuriyet sizden, fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller ister. (Atatürk)
* Dünyada her şeye değer biçilebilir, ama öğretmenin eserine asla değer biçilemez. (Socrates)
* Toplumların uygarlık düzeyi, öğretmene verdiği değerle ölçülür.
NE MUTLU SANA ÖĞRETMENİM
Dünyanın en kutlu , en çok saygıya layık ve en büyük mutlulukların yaşandığı bir mesleğin mensubusun. Çünkü yaratılmışların en değerlisi olan insan inşasıyla görevlisin. Yeni yepyeni, pırıl pırıl bir insan yetiştirme görevin var. Toplumların en küçük birimi, temel taşı insandır. İnsanlar da yine en küçük sosyal grup olarak ailelerin birer parçasıdır. Sağlıklı ve mutlu ailelerin bireyleri de mutludur, huzurludur. Size emanet edilen en kıymetli varlıklarımız çocuklarımızdır. Onu en mükemmel bir şekilde eğitmek ve yarınlara en güzel şekilde hazırlamak da biz öğretmenlerin en önemli görevidir.
Eğitimde başarılı olmak öğretmenin mesleki yeterlilikleri ile yakından ilgilidir. Bunun yanında toplumsal hassasiyet ve milli reflekslerin köklü ve sağlamlığıyla da orantılı olacaktır.
Eğitimin kalitesinin geliştirilmesi , öğretmenlerin mesleki yeterliklerinin geliştirilmesine bağlı olduğunu söyleyebiliriz. Öğretmenlerin mesleğini etkili ve verimli biçimde yerine getirebilmesi için sahip olmaları gereken bilgi, beceri ve tutumları önemlidir. Öğretmen günümüz eğitim ihtiyaçlarına cevap verebilecek, 21’inci yüzyılın bilgi teknolojisi toplumunda öğrencileri geleceğe hazırlayabilecek yeterlilikte, kendi konu alanına hâkim, öğrenciyi tanıma becerisine sahip, ders metotlarını, tekniklerini kullanabilen, öğrenciler ile sağlıklı iletişim kurabilen, öğrenme ortamını öğrencilerin ve konuların özelliklerine uygun hale getirebilen, öğrencilerin derse aktif katılımını sağlayabilen bir yeterlikte olmalıdır. Mesleki gelişmede çağdaş öğretmen sorumluluklarını ve özlük haklarını, mesleği ile ilgili kanun, yönetmelik ve tüzükleri, bilgi toplumu içindeki yerini ve önemini bilen yeterliliklere sahip olması gerekiyor. Öğretmen olmak sadece mevzuatın gerektirdiklerini yapıp rolünü oynamak değildir elbet: Bunun yanı sıra sosyal, kültürel ve sportif etkinliklerin hazırlanmasında etkin rol alabilen, okul ve diğer kurumlar arasında koordinasyonu sağlayabilecek, demokratik değerlere ve insan haklarına saygılı olabilecek ve eğitim sistemindeki aksaklıkları belirleyerek çözüm yolları önerebilecek yeterliliklere sahip olmalı öğretmen. Belli görevlerinin ötesine geçebilmeyi başarabilmelidir.
Öğretmen fedakarlık demektir, hoşgörülü olmak demektir, bir çocuğa geleceğin bilim insanı, sporcusu, siyasetçisi yani yarının büyüğü gibi sorumlulukla yaklaşabilmektir.
Öğretmen olmak idealistliği gerektirir. Bunu bir yaşam biçimi olarak algılayan öğretmen örnek insandır, kişiliğiyle davranışlarıyla çocuklara, gençlere ve insanlara iyiyi, doğruyu ve güzeli gösterip öğretmeye çalışmalıdır.
Sonuç öğretmenlik kutsal bir davadır, özel bir meslektir.Öğretmenlik çocuk sevgisiyle başlar ve sürer gider, çocuk sevgisi olmayan kişilerin bu meslekte yeri olamaz, bu gibilere tavsiyemiz kısa yoldan bu mesleği terk etmeleridir.
Peki öğretmenlik bu kadar sorumluluk gerektiren bir meslek olarak hak ettiği itibarı ve hak ettiği refahı görebiliyor mu? Maalesef maddi kazancı az, manevi doyumu fazla olan bir meslek olarak yine de çokça tercih edilen bir meslek olmaya devam ediyor, edecektir.
Öğretmen yetiştirme kurumlarındaki hatalar ve istihdam fazlası yetiştirilen öğretmenlerin atamasının yapılamaması da ayrı bir hicrandır. Hele okul açıp bolca kontenjan verilerek yetiştirilen öğretmenlerin ataması yapılamayınca “ Biz kimseye atama garantisi, sözü vermedik” şeklinde meseleye yaklaşmak kendi hatasını görmezden gelerek, gençlerin ve ailelerin acısıyla alay etmek anlamına gelmez mi?
Devlet iyi bir planlamayla yeterli ve kaliteli öğretmen yetiştirmekle yükümlüdür ve yetiştirdiği öğretmenleri de derhal göreve getirmelidir.
Bu duygularla emekli , çalışan ve atama bekleyen tüm öğretmenlerimizin gününü kutluyorum.