KENDİN İÇİN İSTEMEDİĞİNİ… Bir hadis – i şerif : “ Kendin için istemediğin bir şeyi başka mümin kardeşlerin için de istemedikçe gerçek mümin olamazsın. “ diyor.  Sayın AK Parti Genel Başkanı başka partilerin adını söylerken ME HA PE, CE HA PE diyerek yüksek sesle konuşurken kendi partisine AKP DENMESİNE içerliyor ve bizim partinin kısaltılmış ismi AK PARTİ’dir diyor. Haklı, İYİ parti hariç diğerlerinin kısa adı yok.  Bu partiler itiraz etmediklerine göre ve kısa adları da olmadığına göre bu şekilde hitabı kabulleniyorlar demektir ve sakınca yok demektir. Ancak İYİ PARTİ kurulurken “Bizim kısaltılmış ismimiz yoktur kısası da uzunu da “İYİ” partidir.” Dediklerine göre hiç kimsenin bunu ”İP “ Parti demeye hakkı yoktur. Hele AKP ismine şiddetle karşı çıkan Sayın AK Partinin genel başkanının buna hiç hakkı yoktur. Hele " İP'miş şuymuş buymuş falan bunların milli, yerli diye bir derdi yok." şeklindeki söylemini  oldukça yadırgadığımı belirtmek isterim.   İTTİFAK Parlamentoda görüşülmeye başlanan “ Seçim ittifakı “ yasası  son anayasa değişikliğini yaparken her halükarda 50 + 1 i alırız düşüncesiyle hareket eden AK Partinin  artık bunu gerçekleştiremeyeceği endişesinin bir sonucudur. MHP de ciddi bir baraj sorunu ile karşı karşıyadır. Bu kanun tasarısının  pek çok maddesi hastalıklıdır. Seçim barajı darbe döneminin mirası olan 10 barajını aynen muhafaza etmekteyken  ittifak yapan partilerden birinin barajı aşması halinde 1 hatta 0.5 bile oy alan bir parti  de barajı aşmış sayılacak. MHP 2 – 3 oy bile alsa Bahçeli Osmaniye’den Milletvekili seçilmeyi garanti altına almış olacak , eh yanında biri iki milletvekili daha çıkardı mı bazıları için beka sorunu halledilmiş olacaktır. İttifak arayışının Cumhurbaşkanlığı seçimi ve seçim barajı için iki partinin de endişeli olduğunun  göstergesidir.  Bunun çıkar ortaklığı olduğunu söyleyenlerin hiç mi hakkı yok ? MÜHÜRSÜZ OY GEÇERLİ OLACAKSA… 16 Nisan anayasa referandumunda YSK son dakikada  SANDIK KURULU mühürü olmayan oyları da geçerli saydı. Bu bir kanunsuzluktu. Çünkü kanun ne diyor, “ Sandık Kurulu mühürü olmayan oy zarfları ve oy pusulaları geçersizdir” YSK ne dedi;  Sandık Kurulu Mühürü olmayan oy pusulaları geçerli sayılacaktır. Yani ben kanun falan tanımıyorum. Kanunu kafama göre değiştiriyorum. Kanunlara uymamak suç ama kanun namına iş yapmakla yükümlü olanlar için bu durum daha büyük suç, en hafifinden çok ayıp.  Anayasamıza göre kanunu yapan, değiştiren, kaldıran organ hangisidir? Yasama organı TBMM’ dir. Anayasanın 6. Maddesi de diyor?; “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. Türk Milleti, egemenliğini, Anayasanın koyduğu esaslara göre yetkili organları eliyle kullanır. Egemenliğin kullanılması, hiçbir surette hiçbir kişiye,zümreye veya sınıfa bırakılamaz. HİÇBİR KİMSE veya ORGAN KAYNAĞINI ANAYASADAN ALMAYAN BİR DEVLET YETKİSİ KULLANAMAZ. 16 Nisan referandumda YSK KANUN HÜKMÜNÜ YOK FARZETMİŞ,  KANUNU DEĞİŞTİRMİŞTİR. YSK KANUNU DEĞİŞTİRME HAKKINA SAHİP DEĞİLDİR,  YASALARA GÖRE SEÇİMLERİ DÜRÜST VE ŞAİBEYE BULAŞTIRMADAN  SONUÇLANDIRMAK ZORUNDADIR. YASALARA DA ANAYASAYA DA AYKIRI BİR YETKİ KULLANMIŞTIR. ANAYASAL BİR SUÇ İŞLEMİŞTİR. NİÇİN? BUNUN CEVABINI TARİH HUZURUNDA VERMEK ZORUNDADIRLAR. İttifak tasarısına YSK ‘nın ricası üzerine Sandık kurulu mühürü ile mühürlenmeyen oy pusulalarının geçerli sayılması hükmü konmuştur . NEDEN ? YSK MEALEN DİYOR Kİ, BİZ 16 NİSANDA SUÇ İŞLEDİK, BİZİ SÜREKLİ SUÇ İŞLEMEKTEN KURTARIN.  Çünkü 16 Nisanda alınan karar ve   uygulaması kanunsuzdur,anayasaya da babayasaya da aykırıdır? Böyle diyeceklerine oy pusularına ve zarflarına sandık kurulu mühürü basmaya gerek yoktur, deselerdi daha  dürüst davranılmış olurdu. Bu yasa tasarısı aynen geçerse iktidarı değiştirme şansı YSK MARİFETİYLE  ilelebet ortadan kaldırma fırsatı  yaratacaktır. 16 Nisan ayıbı daha büyük bir ayıpla yasal hale getirilmek isteniyor. Bu şartlarda oy pusulalarına  mühür basan sandık kurulu üyelerinin aklına şaşarım: Zahmete gerek yok. basmayın gitsin. Nasıl olsa sandıklardan mühürsüz oylar fışkıracak.