Anayasamızın 68. Maddesinde “ Siyasi partiler ister iktidarda, ister muhalefette olsun demokratik siyasi  hayatın vazgeçilmez unsurlarıdır” hükmü yer alır. Demek ki siyasi partiler demokrasi gereği varlıklarını sürdürmektedirler .  Varlıklarını demokrasiye borçlu olan siyasi parti yönetimlerinde tam bir demokrasi  var mıdır? Gördüğüm kadarıyla ne iktidar partisinde  ne de muhalefet partilerinin hiçbirinde parti içi demokrasi  işlemiyor. En küçük bir eleştiriye ve muhalif sese asla tahammülleri yok. *** Sayın Bahçeli 1997 de rahmetli Türkeş’in  vefatı üzerine genel başkan seçilmişti. 2002 seçimlerinde Partisi baraj altında kalınca istifa etmiş, ısrarlara (! ) dayanamayarak yeniden genel Başkanlığa aday olmuş,  2003 te yeniden genel başkan seçilmişti. 1999 genel seçimlerinden sonra 2015 yılı seçimlerine kadar hiçbir seçimde ve  halk oylamalarında gerçek bir başarı sağlayamamıştır. 10 Ağustos 2014 tarihinde yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimlerine CHP ile birlikte aday gösterdikleri  Ekmeleddin Beyi  “Saldım çayıra mevlam kayıra” misali yalnız bırakıp, hiçbir miting yapmayıp kahve toplantılarıyla oy isteyen Ekmeleddin Bey’in,  devletin bütün imkanlarıyla meydanlara inen ve ağzı da iyi laf yapan Recep Tayyip Bey karşısında seçim kaybetmesinin de sorumlusu CHP ve MHP liderleri olmuştur. Cumhurbaşkanlığı seçimini Recep Tayyip Erdoğan’ın kazandığı anlaşıldığı saatlerde  ilk tepkim “ Galip sayılır bu yolda mağlup “ idi. Ve ertesi günkü yazımın başlığı da bu olmuştu. O gün “Biz bu işi beceremedik hadi bize müsaade “ diyeceklerini  sanmış ve  bu partilerde genel başkanlar değişecek  yeni bir heyecanla , yeni bir ruhla 7 Haziran‘da yapılacak seçimde büyük sıçramalar gerçekleştirecek ve  AKP ‘ye yol gözükecek  diye düşünmüştüm. Ama ne gezer ; sanki bu tercihte ve seçimde kayıtsız kalmalarının sonucunda   meydana gelen yenilgide hiç payları yokmuş gibi davranmaları inanılacak gibi değildi. CHP göstermelik bir olağanüstü kongre ile aynı tas aynı hamam yola devam etti.  MHP ise oralı bile olmadı. *** Her gün yüzlerce kişiyle karşı karşıya geliyorum. Bu karşılaşmalarda ülke meseleleri de gündeme geliyor elbette ,  yönetim hatalarını, sıkıntılarımızı , çözüm yollarını tartışıyoruz ve sonuçta ülkemizin iyi yönetilmediğinde fikir birliğine ulaşıyoruz. Sonunda en kritik noktaya varıyoruz, “Peki Hocam AKP hükümetinden memnun değiliz, Recep Beyin hırçın, kavgacı, çoğunlukla kırıcı, ötekileştirici tavırlarından hiç memnun değiliz, peki kime oy vereceğiz ? Kılıçdaroğlu’na mı , Bahçeli’ye mi ? sözleri karşısında inanın söyleyecek söz bulamıyorum. Gördüğüm, bildiğim kadarıyla, bu durum böyle devam ederse, muhalefet partilerinin  liderleri kutup yıldızı gibi yerlerinde çakılı kalırlarsa, belki yarın belki yarından sonra yapılacak bir erken seçimde HDP’nin baraj altında kalması kaçınılmaz görünüyor, MHP de de aynı risk var. 40 +40 = 80 eder 317 de elde var , etti mi 397, eh 400 olmasa da 397 rakamı da yeter anayasayı silip süpürmek için. Rahmetli Menderes  yaptığı bir konuşmasında “ Siz isterseniz halifeliği bile getirebiliriz” demişti. Ondan sonra da Recep bey   bunca badireye,  akıl almaz hatalara ve ülkenin kan gölüne dönmesine rağmen  “Halk beni tercih etti ne istersen  yap dedi “diyerek başkanlığı mı getirir, padişahlığı mı? Bilinmez. Belki de halifeliğini bile ilan edebilir . O zaman CHP’nin başında Kılıçdaroğlu mu kalır, MHP’nin başında ise Bahçeli mi kalır? Görürüz. *** Vakit varken iyi düşünün? Yarın çok geç olabilir. CHP’liler yakın zamanda tercihlerini yaptılar bugün onlardan bir hareket beklenmez , ama MHP için  bir fırsat var . Sayın Bahçeli ülkücü kökleri olan, dürüst, namuslu, devletini ve milletini yürekten seven bir abidedir. Ancak  1999 seçimleri dışında hiçbir seçimde Milliyetçi Hareketin hak ettiği sonuçları sağlayamamıştır. Bu yüzden kamuoyunda  desteğini büyük ölçüde yitirmiş görünmektedir.  Allah sağlıklı ve uzun ömürler versin, yaşı  da  sağlığı da aktif siyaseti  sürdürebilmekten uzak görünüyor, ayak oyunlarıyla, mahkeme koridorlarında çare aramayın. Halk artık sizi MHP’nin başında görmek istemiyor, yeni yüzler görmek istiyor. MHP’ye kıymayın, sonra çok üzüleceğiz.