Geçtiğimiz Pazar  Tire, Cumhurbaşkanı adayı Meral Akşener’i ağırladı. Adalet meydanında yaklaşık 7 – 8 bin kişilik coşkulu bir kalabalık vardı. Meydana şöyle bir baktım. Çoğunun başında şapka falan yoktu, pek çok kişi bayrağını kapıp gelmişti, getirmeyenler de satıcılardan para vererek bayrak ve şapka almaya çalıştılar. Kimseye beş kuruşluk harcırah, ikram vs. verilmemişti. Tamamen gönüllülük esası mevcuttu. Başka mitinglere baktığınızda, özellikle iktidarın mitinglerinde su gibi para harcandığı gözlerden uzak değil. Yasa gereği devlet yardımından en yüksek payı AK Parti alıyor mu? Evet, hem Başbakan hem de yasal olmadığı halde  Cumhurbaşkanına verilen ve dudak uçuklatan örtülü ödenek var mı? Var. ( Şu anda mevcut yasalara göre örtülü ödenek devletin istihbarat ve güvenlik işlerinde kullanılmak üzere sadece Başbakanlığa verilmesi gerekirken Cumhurbaşkanlığına da veriliyor.) Devletin, genel bütçesi elinin altında, devletin bütün bakanlıkları emrinde, valisi, kaymakamı, resmi kurumlarının tamamı emre amade,  eh yandaş müteahhitler ve işadamları, para babaları da yasal olarak verilebilecek kampanya bağışlarının en  yükseğini verdiler bile. Kalabalıklara gelince; nasıl toplandığını Bursa’daki sağır sultan bile duyuyor. Bütün devlet kurumların amirleri genelgeler yayınlayarak personelin mitinge mutlaka katılmasını mecbur tutuyor.  Selfi çekin diyerek de belge isteniyor. Hatta görmedim ama gelenlere cep harçlığı da konuyormuş. Şapkaların binlercesi bedava, bayraklar da ikram ( Türk bayrakları helal hoş olsun.) Özetle, bir tarafta hacı muratla menzile ulaşmaya çalışan bir gariban takım, öbür tarafta trilyonluk  üstelik tepeden tırnağa zırhlı mercedeslerle, son sistem jet uçaklarıyla uçuyor. Eee dördüncü kuvvet yazılı ve görsel basın yayın kuruluşlarının 95 desteğini de  saymazsak haksızlık olur, koro halinde şakşakçılık ve vıcık vıcık yağcılıkları  da mutlaka işe yarıyordur. Uzun lafın kısası iktidara her yol Ankara, muhalefete  ise her yer kapkara adil bir seçim yarışı olduğunu söyleyebilmek vicdan sahibi hiç kimsenin harcı değil. Anket kuruluşların şişirme anket sonuçlarıyla algı oluşturma çabaları da işin tuzu biberi oluyor. Sanki seçim olmuş bitmiş, AK Parti seçimi kazanmış, Recep Bey de çok arzu ettiği tek adamlık koltuğa kurulmuş, devleti yeniden dizayn etme çalışmalarına başlamış bile. Bu görüntüler bazılarını da ümitsizliğe sürüklüyor, “ Bunlar ne yapar yapar seçimi kazanır” diye havlu atmaya hazırlanıyor. Vallahi iktidar mensuplarının oturdukları koltuktan kalkma diye bir niyetlerinin olmadığı aşikar. Ama yine bizzat iktidar mensuplarının tavırlarından, yüz ifadelerinden, söylemlerindeki çarpıklıklardan işin bu sefer çok ciddi olduğunu gördükleri belli. Çok güvendikleri Cumhur ittifakı da yine kendi söylemlerine bakılırsa gümbür gümbür çöküyor. Ne diyelim?. TAMAM MI? DEVAM MI?  Tercih senin.