bağcılar escort

deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren siteler meritking giriş kingroyal giriş deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler

Şevket Bahçelioğlu
Köşe Yazarı
Şevket Bahçelioğlu
 

IRAK ve SURİYE BİZE DERS OLMAZ MI?

 Dünyanın en kalleş, en adi, eli kanlı terör örgütü PKK Türkiye’yi kana boyamak için alçakça saldırılarını sürdürüyor.  Böylelikle Türk , Kürt , kadın erkek, çocuk yaşlı demeden  78 milyonun canına ve huzuruna kastediyor.  Bugün Türkiye’de yarınından emin kaç kişi kaldı. Hepimiz  endişeliyiz, hepimiz diken üstündeyiz. Daha dün Irak etnik ve mezhep farklılıklarının kaşınmasıyla yangın yerine dönmüş, milyonlarca insan hayatını kaybetmiş, taş taş üzerinde kalmamış, istikbalini  karartmıştır.  Irak çektiği bunca acı ve ızdıraba rağmen geldiği bu noktada huzura kavuşabilmiş midir?  Ne gezer, her gün bombalar patlamaya devam ediyor, her gün can ve mal kaybına uğruyor. Irak kaybetmeye devam ediyor. Görünen o ki zavallı Irak'ın geçmişi karanlık, geleceği ise daha  da karanlık. Suriye  Irak’la aynı kaderi paylaşıyor. Tıpkı Irak’taki gibi Suriye de  hain mihraklar tarafından  etnik ve dinsel farklılıkları  eşelenerek ülke iç savaşa sürüklenmiş veinsanlar  birbirlerine karşı acımasızca  saldırmaya başlamışlardır. Bunun sonucu malum. Yine yüz binlerce cana kıyılmış, ülke ekonomisi  onarılamayacak şekilde telef edilmiş, milyonlarca  kişi evinden yurdundan olmuş, pek çok kişi çareyi komşu ülkelere sığınmakta bulmuş, inanılmaz   ızdıraplar yaşanmış ve yaşanmaya devam edilmektedir. Şimdi  de Türkiye  aynı girdaba sürüklenmek istenmektedir.   Birlik ve beraberliğimize kasteden hainler huzurumuzu çok görmekte ve bizi birbirimize düşürmeye çalışmaktadırlar. Türkiye ülkesiyle ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Bunun aksini söyleyenler ve bu birlikteliğimizi bozma  yolunda  çaba sarf edenler  bu ülkeye ve 78 milyon insanımıza  en büyük kötülüğü yapmak niyetinde olan gafil ve hainlerdir.  Türkiye geleceğine kasteden ve bunu gerçekleştirmek için kalleşçe saldıran PKK’nın bu hainliklerine karşı tek yürek , tek ses olmuştur.  Aykırı sesler sadece  PKK’nın siyasi uzantılarından geliyor. Bu hainlikler “PKK sizi tükürükle boğar” diyenler, “Biz sırtımızı PYD, PKK ya yasladık” diyenler ve PKK’ya hiçbir zaman terör örgütü diyemeyenlerden geliyor. Bunların bazıları öyle güzel laflar ediyorlardı ki sanki birer barış elçisi sanırsınız. Gerçeğin hiç de öyle olmadığı gün gibi ortada, bunlar aslında  kuzu postuna bürünmüş birer vahşi kurt aslında. Bunların Kürt vatandaşlarımızı da gerçekten temsil ettiğine inanmıyorum.  Kürt kardeşlerimizin büyük çoğunluğu da bu inanca sahiptirler. İzmir’de yaşayan Muş’lu bir aileye yapılan haksız bir saldırının ardından bir gün sonra askerde bulunan oğullarının şehitlik haberi gelmesi üzerine şehit babasının sözleri yürekleri parçalamıştır.”Biz Kürdüz ama hain değiliz “ derken yaşadığı travmanın aynısını ben de yaşadım. Gerçekten tanıdığım binlerce Kürt asıllı kardeşim tıpkı benim gibi PKK’ya  lanet okuyor. Bölücü hain terör örgütüne destek vermeyen, lanet okuyan, karşı çıkan herkesi etnik kimliği ne olursa olsun  kardeş bilen bir düşüncenin sahibiyim .Bu düşüncenin  herkes tarafından benimsenmesi,  devletimizin birlik ve beraberliğinin, yarınlarımızın daha güvenli ve huzurlu olmasının tek dayanağıdır.   Bu memleketin birliğini ve beraberliğini kendi mutluluğu için tek seçenek olarak gören ve savunan Kürt vatandaşlarımızın bu sahte barışseverlerle birlikte olmaları da mümkün değildir ve de olmaması gerekir.  Çünkü yıkılan Türkiye Cumhuriyetinin bir parçası üzerinde kurulacak  Kürt Devletinde  bu vatandaşlarımızın bu günkü huzuru ve güveni bulabilmesi mümkün olamayacaktır. Bundan dört beş sene önce  bir Kürt ailenin oğluyla  Giritli bir Türk göçmen kızının evliliklerini konu alarak  naklettiğim bir olay üzerine yazdığım “ Biz Ay-rı –la-ma-yız” başlıklı yazımı tekrar hatırlatarak diyorum ki; Biz gerçekten ayrılamayız. Ayrılmamalıyız. Bizim ayrılmamız, bu noktaya gelmemiz  ne Yugoslavya’ya , ne, Çekoslavakya’ya , ne Sovyetler Birliğine, Ne Irak’a, ne de Suriye’ye benzemez. Bu ayrılık sevdası, yukarıda saydıklarımın  hepsinden daha büyük  yıkımlara sebep olur.. Bu ayrılık sevdası kimsenin tahayyül edemeyeceği boyutta  felaketlere yol açar.  Allah bizi bu noktaya asla getirmesin.  Kimse de Güneydoğu, Doğu nasılsa bizim oldu, diğer yerler de şimdilik ortak, sonra da bizim olacak benzeri  ham hayallere, boş heveslere  kapılmasın. Bu en önce böyle düşünenlerin felaketleriyle sonuçlanır. Sözlerimi Mehmet Akif'in mısralarıyla sonlandırıyorum: "Yumuşak başlı isem kim demiş uysal koyunum. Kesilir belki, fakat çekmeye gelmez boyunum."        
Ekleme Tarihi: 14 Eylül 2015 - Pazartesi

IRAK ve SURİYE BİZE DERS OLMAZ MI?

 Dünyanın en kalleş, en adi, eli kanlı terör örgütü PKK Türkiye’yi kana boyamak için alçakça saldırılarını sürdürüyor.  Böylelikle Türk , Kürt , kadın erkek, çocuk yaşlı demeden  78 milyonun canına ve huzuruna kastediyor.  Bugün Türkiye’de yarınından emin kaç kişi kaldı. Hepimiz  endişeliyiz, hepimiz diken üstündeyiz.

Daha dün Irak etnik ve mezhep farklılıklarının kaşınmasıyla yangın yerine dönmüş, milyonlarca insan hayatını kaybetmiş, taş taş üzerinde kalmamış, istikbalini  karartmıştır.  Irak çektiği bunca acı ve ızdıraba rağmen geldiği bu noktada huzura kavuşabilmiş midir?  Ne gezer, her gün bombalar patlamaya devam ediyor, her gün can ve mal kaybına uğruyor. Irak kaybetmeye devam ediyor. Görünen o ki zavallı Irak'ın geçmişi karanlık, geleceği ise daha  da karanlık.

Suriye  Irak’la aynı kaderi paylaşıyor. Tıpkı Irak’taki gibi Suriye de  hain mihraklar tarafından  etnik ve dinsel farklılıkları  eşelenerek ülke iç savaşa sürüklenmiş veinsanlar  birbirlerine karşı acımasızca  saldırmaya başlamışlardır. Bunun sonucu malum. Yine yüz binlerce cana kıyılmış, ülke ekonomisi  onarılamayacak şekilde telef edilmiş, milyonlarca  kişi evinden yurdundan olmuş, pek çok kişi çareyi komşu ülkelere sığınmakta bulmuş, inanılmaz   ızdıraplar yaşanmış ve yaşanmaya devam edilmektedir.

Şimdi  de Türkiye  aynı girdaba sürüklenmek istenmektedir.   Birlik ve beraberliğimize kasteden hainler huzurumuzu çok görmekte ve bizi birbirimize düşürmeye çalışmaktadırlar. Türkiye ülkesiyle ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Bunun aksini söyleyenler ve bu birlikteliğimizi bozma  yolunda  çaba sarf edenler  bu ülkeye ve 78 milyon insanımıza  en büyük kötülüğü yapmak niyetinde olan gafil ve hainlerdir.

 Türkiye geleceğine kasteden ve bunu gerçekleştirmek için kalleşçe saldıran PKK’nın bu hainliklerine karşı tek yürek , tek ses olmuştur.  Aykırı sesler sadece  PKK’nın siyasi uzantılarından geliyor. Bu hainlikler “PKK sizi tükürükle boğar” diyenler, “Biz sırtımızı PYD, PKK ya yasladık” diyenler ve PKK’ya hiçbir zaman terör örgütü diyemeyenlerden geliyor. Bunların bazıları öyle güzel laflar ediyorlardı ki sanki birer barış elçisi sanırsınız. Gerçeğin hiç de öyle olmadığı gün gibi ortada, bunlar aslında  kuzu postuna bürünmüş birer vahşi kurt aslında. Bunların Kürt vatandaşlarımızı da gerçekten temsil ettiğine inanmıyorum.  Kürt kardeşlerimizin büyük çoğunluğu da bu inanca sahiptirler. İzmir’de yaşayan Muş’lu bir aileye yapılan haksız bir saldırının ardından bir gün sonra askerde bulunan oğullarının şehitlik haberi gelmesi üzerine şehit babasının sözleri yürekleri parçalamıştır.”Biz Kürdüz ama hain değiliz “ derken yaşadığı travmanın aynısını ben de yaşadım. Gerçekten tanıdığım binlerce Kürt asıllı kardeşim tıpkı benim gibi PKK’ya  lanet okuyor. Bölücü hain terör örgütüne destek vermeyen, lanet okuyan, karşı çıkan herkesi etnik kimliği ne olursa olsun  kardeş bilen bir düşüncenin sahibiyim .Bu düşüncenin  herkes tarafından benimsenmesi,  devletimizin birlik ve beraberliğinin, yarınlarımızın daha güvenli ve huzurlu olmasının tek dayanağıdır.  

Bu memleketin birliğini ve beraberliğini kendi mutluluğu için tek seçenek olarak gören ve savunan Kürt vatandaşlarımızın bu sahte barışseverlerle birlikte olmaları da mümkün değildir ve de olmaması gerekir.  Çünkü yıkılan Türkiye Cumhuriyetinin bir parçası üzerinde kurulacak  Kürt Devletinde  bu vatandaşlarımızın bu günkü huzuru ve güveni bulabilmesi mümkün olamayacaktır.

Bundan dört beş sene önce  bir Kürt ailenin oğluyla  Giritli bir Türk göçmen kızının evliliklerini konu alarak  naklettiğim bir olay üzerine yazdığım “ Biz Ay-rı –la-ma-yız” başlıklı yazımı tekrar hatırlatarak diyorum ki; Biz gerçekten ayrılamayız. Ayrılmamalıyız. Bizim ayrılmamız, bu noktaya gelmemiz  ne Yugoslavya’ya , ne, Çekoslavakya’ya , ne Sovyetler Birliğine, Ne Irak’a, ne de Suriye’ye benzemez. Bu ayrılık sevdası, yukarıda saydıklarımın  hepsinden daha büyük  yıkımlara sebep olur.. Bu ayrılık sevdası kimsenin tahayyül edemeyeceği boyutta  felaketlere yol açar.  Allah bizi bu noktaya asla getirmesin.

 Kimse de Güneydoğu, Doğu nasılsa bizim oldu, diğer yerler de şimdilik ortak, sonra da bizim olacak benzeri  ham hayallere, boş heveslere  kapılmasın. Bu en önce böyle düşünenlerin felaketleriyle sonuçlanır.

Sözlerimi Mehmet Akif'in mısralarıyla sonlandırıyorum:

"Yumuşak başlı isem kim demiş uysal koyunum.

Kesilir belki, fakat çekmeye gelmez boyunum." 

 

  

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve buyuktire.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.