Bu sloganı kim düşünüp dillendirmişse öncelikle kutluyorum. Ben bunu halen İstanbul Büyükşehir belediye başkanı ve şu an Pazar günü yapılacak seçimde seçimin en büyük favorisi olarak görülen Ekrem İmamoğlu’ndan duydum. İşte İstanbul seçiminin kalbi burada atıyor, bazıları için bu yerel seçim değil de hayat memat meselesi haline gelişinin en büyük sebebi bu dedim.
Sayın Cumhurbaşkanı her vesileyle “İsteseniz de istemeseniz de, çatlasanız da patlasanız da mealindeki sözleri ile bu kanalı yapmakta ısrarlı olduklarını dile getirmiştir. Nedir bu inadın sebebi? Bir iş yapılacaksa akla ve mantığa uygun olduğu için, yararları olacağı için yapılır, böyle devasa bir proje sırf inat uğruna yapılamaz. 2019 yılında dillendirilmeye başlayan kanalla ilgili görüşmelerde her daldaki ilim adamlarının hemen hemen tamamına yakını bu kanalın getireceği zararları saya saya bitiremiyorlar. Bunları tekrar etmeme gerek yok, gerçi yandaş kanallar da zararlarından çok , faydaları dile getiriliyor ama onların da inandırıcı bir yanı olmadığı kanaatindeyim.
Kanalı ilk duyduğumdaki tepkim –“ Ha Boğaziçi’nde köşk yapacak yer kalmadığı için yeni bir boğaz icat etmek lazım “ şeklinde tepkim olmuştu. Yine de aynı kanıdayım bu proje bedava geçilen Montrö Sözleşmesine alternatif olarak veya boğazın tehlikeler saçtığından dolayı değil, sırf Katarlılara veya diğer Arap ülkelerine veya kanal çevresinde arsa kapatan uyanıklara rant sağlamak için ısrarla yapılmak istendiği gün gibi ortada.
Dünya başkenti İstanbul’umuzun Jeolojik, jeopolitik, ekonomik, sosyal ve siyasal onca sorunu varken onları hadi bir tarafa bırakalım ama İstanbul’da muhtemel bir deprem felaketi beklenirken çürük, üflesen yıkılacak binlerce binanın sağlamlaştırması gerekirken bir avuç rantiyeciye hizmetkar olmak en hafif deyimle kendi insanına saygısızlık olmaz mı? Bu kanala harcanacak milyarlarca dolarla kentsel dönüşüm çerçevesinde sağlam ve sağlıklı binalar yaparak kendi insanımıza hizmet daha makul olmaz mı?
Sayın Cumhurbaşkanı ve onunla aynı düşüncede olan Ak Parti İstanbul Belediye Başkan Adayı Murat Kurum’un aklında ve niyetinde Kanal İstanbul’un olduğu ayan beyan ortadayken bu seçim sürecinde bu kanaldan hiç bahsetmemeleri sizce manidar değil mi? Belli ki İstanbul halkı da kanal İstanbul’a karşı. Onlar da bunu biliyorlar ve seçim meydanlarında kanaldan söz ederlerse Pazar günü Cumhurbaşkanı meydanda 650 bin kişi var diye hayıflanırken bu rakamı bile mumla arayacaklarını görüyor.
Geçen gün bir TV kanalında Murat Kurum’u dinledim. Sunucunun Kanal İstanbul konusunda ne düşünüyorsunuz sorusuna Sayın Kurum “ Şu anda gündemimizde yok.” Şeklinde cevap verdi ve “Bu soruyu 31 Mart’tan sonra sor dercesine hızlıca konunun değişmesini ister gibiydi.
Özellikle Cumhurbaşkanı Kanal İstanbul’un yapılabilmesi için belediye başkanlığı görevini Ekrem İmamoğlu’nun elinden almak gerektiğini görüyor ve bütün çabaları o yönde.
İstanbul’lu seçmenin önünde iki tercih var ; Kanal istiyorsanız Kurum’a , istemiyorsanız İmamoğlu’na oy vereceksiniz.
Son söz “ YA KANAL YA İSTANBUL”