“Önce insan” diye bakıyorsanız dünyaya ön yargılarınızı en uzağa atmalısınız kafanızdan. Yoksa kurabileceğiniz çok güzel dostlukları başlamadan bitirirsiniz çünkü dostluklar, kafadaki duvarların örülmemesiyle başlar. Bugün, işte o güzel dostlarımdan birinden, Mehmet Kemal Erdoğan’dan söz edeceğim size.   Onu yaklaşık bir yıl önce tanıdım. Tireli yazarlardan İsmet Çallıbay’ı ziyaret için gittiğimde masada beyaz saçlı, güler yüzlü bir kişi daha oturuyordu. Malum çay ve kahve faslından sonra sohbete başladık. Mehmet Kemal Erdoğan (gerçek ismi Mehmet Erdoğan) olan yazar, aynı isimdeki başka bir yazarla karıştırılmamak adına “Kemal” ismini de kullanmaya başlamış. Tire doğumlu olan Mehmet Erdoğan, eğitim hayatını Tire'de tamamlayarak maliyeci olarak meslek hayatına başlamış. Boş zamanlarında da kendince şiirler yazıyormuş. Bir gün gazete okurken Ödemişli lösemili bir çocuğun hikâyesi çarpmış gözüne ve çok etkilenmiş. Hemen şiirlerini toplayıp kendi imkânlarıyla “Işığın İçindeyim” adlı kitabı bastırmış. Sonra kitabından kazandığı paraları, tedavisine destek olsun diye hastamıza göndermiş.   Böylesi dramatik bir anısını anlatırken bize de yaşatıyordu. Ben, gözlerim dolu; yoksulluğa, isyana bir kez daha hazırlanırken: "Cüneyt Bey; o güne kadar yazar olmayı falan düşünmüyordum çünkü ben, dünyayı herkes gibi yaşıyordum.” deyiverdi. Sustum.   Gecikmeler, ertelemeler, ihmâller... Bundan daha açık ve güzel nasıl anlatılabilir ki?.. Hepimiz, bu dünyayı herkesin bizim kadar gördüğünü ve algıladığını sanmıyor muyuz? Ta ki başkalarının ne gördüğünü öğrendiğimiz güne kadar ve çoğu kez de geç kalmıyor muyuz?   Mehmet Erdoğan, şimdilerde emeklilik günlerini yaşıyor ancak “Ben artık emekli oldum, kenara çekileyim.” demeyip yazmaya devam ediyor. Kitap sayısı yüze yaklaştı. Bu kitapların bir kısmı çocuk kitabı, bazıları fantastik; tarihî kişilikleri anlatan romanlar da var.   En son “Hugo Chavez-Efsane Başkan” ve “Kuşçubaşı Eşref” adlı kitapları yayımlandı. Bu kitapları okudum. “Hugo Chavez” adlı kitapta insanlığın gelecekteki yaşamına örnek olması bakımından, önemli bir ülke olan Venezuella’da Başkan Chavez’in başarılı yönetimi ile ortaya koyduğu köklü siyasi değişim, somut bir seçenek olarak ortaya koyuluyor. Bu kitapla Hugo Chavez hakkında hem bilgi edinecek hem de, onu canları pahasına destekleyen sıradan insanların yaşadıklarını Mehmet Kemal Erdoğan’ın kaleminden okumanın tadına varacaksınız.   “Kuşçubaşı Eşref” adlı romanda ise sürekli bir macera içinde yaşamış, kendisini devrinin İngiliz ajanları arasında kabul ettiren ve dünyaca ünlü İngiliz ajanı Lawrence’nın övgü ile söz ettiği efsane bir ajan anlatılıyor. Sultan Abdülhamid Han’a döneminde yaşayan bu eşsiz adam; çok zeki, çok güçlü ve inanılmaz hızlı biri... Hatta Arap çöllerinde Arap şeyhlerine karşı yaptığı baskınlarda o kadar hızlı saldırılar düzenliyor ki, bu yüzden ona uçan şeyh, kuşların şeyhi “Şeyh-el Tuyur” adı takılıyor. Yemen’deki isyanı bastırmak ve oradaki askerlerimize yardım götürmek için düzenlediği bir harekâtta yaralanarak yakalanır. Onu yakalayanlar, Eşref’in insan mı, yoksa bir cin mi olduğunu anlamak isterler. Bu efsane adamın yaşam öyküsünü Mehmet Kemal Erdoğan’ın akıcı diliyle soluk soluğa okuyacaksınız.   Mehmet Erdoğan gibi Tireli değerlerimizi okurlarımıza biraz daha tanıtmak adına yazmaya devam edeceğim. Edebiyatla kalın...