İnandığım DEĞERLER ve aldığım eğitimin bir gereği olarak, demokratik kurallara uyumlu, Cumhuriyete yürekten bağlıyım.   Sözde cumhuriyetlere ise saygım da yok, inancım da yok.   Demokrasiye inanan bir kişi olarak seçimlerin çoktan seçmeli olması, dürüst ve adil bir ortamda geçmesi, yarışın eşit veya eşite yakın şartlarda yapılması demokrasinin vazgeçilmez şartı olarak görürüm. Tek partili bir seçim, oy hızsızlığına dayanan, eşit şartlarda yarışın yapılmadığı bir seçim, gerçek manada demokratik hayatın amacına ve ruhuna uygun olamaz.   Böyle bir yönetimin adı cumhuriyet olsa ne yazar, olmasa ne yazar? Sandıklar açılmadan  95 oyla falan kişi seçimi kazandı diye açıklama yapıldığı iddia edilen bir ülkede seçimin Cumhuriyet ile bir alakası olabilir mi? Tek partili cumhuriyetlerde cumhuriyetin varlığından söz edilebilir mi?  O halde seçim hür, eşit ve adil olmalıdır, evrensel hukuka uygun olarak yapılmalıdır. Bu şartlar dâhilinde yapılacak tüm seçimler halkın özgür iradesini yansıttığı için saygıya layıktır. Bu ortamda yapılan seçim sonuçlarını da herkes kabullenmek zorundadır.   Önümüzde yerel seçimler var. Ülkemizde bu şartlarda bir seçim yapılması demokrasimizin bir kazanımı olacaktır. Aksine bir durum söz konusu olursa tartışma, itiraz ve huzursuzluklar sürgit devam eder. Biz tam demokrasiye uygun bir seçim ve demokratik bir cumhuriyeti hak eden bir millet olmayı arzu ederiz.   SEÇİMLERİN SEYRİ ENDİŞE VERİCİ   Seçimlere bir ay kaldı. Seçim ortamına bakıldığında endişe etmemek mümkün değil. İddiaya göre bir daireye beş altı yüz seçmen sığdırılabilmişse eğer, oy çalma bir başka yöntemle legalize edilmiş demektir. Bu konuda ciddi iddialar havada uçuşurken, yetkililerden gelen açıklamalar inandırıcı görünmüyor.   Üzülerek belirtmem gerekir ki seçimler adil ve eşit şartlarda yürümüyor, yürümeyeceği de görülüyor. Muhalefet, hatta iktidar partisi henüz seçim meydanlarına inmemişken Cumhurbaşkanı günde iki üç meydan mitingi düzenliyor. Ne sıfatla?   AK PARTİ BAŞKANI sıfatıyla,  ancak Cumhurbaşkanının muazzam koruyucu zırhıyla meydanlarda.   Meydan mitinglerinin masrafları nerden karşılanıyor? AK Parti bütçesinden mi? Örtülü ödenekten mi? Devlet bütçesinden mi? Bu meçhul.   Cumhurbaşkanı’nın söylemlerini öyle sanıyorum ki AK Partili vatandaşlar bile bütünüyle desteklemiyordur. Herkese bir takım ithamlarda bulunan Sayın Cumhurbaşkanının söylediklerinin onda birini bir başka kişi söylese hakaretten ödeyeceği tazminatlara takat yetmez. AK Parti lideri gibi konuşuyor ama Cumhurbaşkanı sıfatıyla dokunulamıyor.   Son anayasa değişikliği ile Partili Cumhurbaşkanlığı getirilmesine bu yüzden hayır demiştim.  Anayasanın 103. Maddesine göre (… üzerime aldığım görevi tarafsızlıkla yerine getirmek için bütün gücümle çalışacağıma Büyük Türk Milleti ve tarih huzurunda, namusum ve şerefim üzerine and içerim.) şeklindeki yeminine partili bir Cumhurbaşkanının sadık kalamayacağını bildiğim ve gördüğüm içindi hayır dememin gerekçesi.   Üzgünüm ama gerçekleri görebilen herkes gibi ben de haklı çıktım.   Temiz, hilesiz, bir yarış ve adil bir seçim yapılmasını istiyor vatandaşlarımız. Seçimlerin, dedim dedi muhabbeti, hakaret ve küfre varan söylemlerle değil, halkımızın huzur ve refahının tesis etmeye yönelik söylemlerle geçmesi dileklerimle bütün partilere, ülkemize hayırlı sonuçlar getirmesini dilerim.