Ağustos Ayı Türk tarihinde müstesna bir yer işgal eder. Her biri Tarihimizin önemli dönem noktalarından olan ve büyük değişimlere yol açan zaferler bu ayda kazanılmıştır.
26 Ağustos 1071’de Malazgirt..
27 Ağustos 1389’da Kosova..
11 Ağustos 1473’de Otlukbeli...
23 Ağustos 1514’de Çaldıran.
24 Ağustos 1516’da Mercidabık..
26 Ağustos 1526’da Mohaç..
30 Ağustos 1922’de Başkumandanlık Meydan Muharebesi.
Bu zaferlerimiz sonucunda önemli kazanımlar elde edilmiş, tarihimize derin izlerle kazınmıştır. Hiçbirini hafife almak , önemsizmiş gibi görüp önemsememek asla doğru olamaz.
Düşünün bir kere, Malazgirt zaferimiz olmasaydı bu cennet vatanın sahipleri belki de biz olamayacaktık. Bu zaferi, sayıca az olmasına rağmen büyük bir düşman kitlesini üstün komuta kabiliyeti sonucunda darmadağın eden bir büyük komutanın; Alparslan’ın adından söz edemeyecektik.
Diğerlerinin de ayrı ayrı önemli sonuçları olmuştur. Bunları da yok farz edemeyiz.Kosova Balkanlar’daki Türk hakimiyetini güçlendirmiş, Orta Avrupa içlerine doğru ilerlememizin yolunu açmıştır. Otlukbeli, Doğu Anadolu’daki Akkoyunlu tehdidini bertaraf etmiş, Çaldıran zaferimiz ise Doğu sınırlarımızı güven altına alarak Osmanlı sınırlarını Memlük sınırına kadar uzatmıştır. Mercidabık zaferiyle de Suriye ve Mısır Memlükler’den alınarak ülke sınırlarını Kızıldeniz; Umman denizi boylarına kadar genişletmiş olduk.
Mohaç zaferimiz de öteden beri Türklere karşı oluşturulan Haçlı zihniyetinin parçalanması ile Macaristan’ın fethiyle sonuçlanan gelişmelere yol açmıştır.
Ve nihayet 30 Ağustos Başkomutanlık Meydan Muharebesi ile de Ağustos Ayının en büyük ve kalıcı zaferini elde ettik.
30 AĞUSTOSA DOĞRU AÇIDAN BAKMAK
Olayları ve zaferleri, sonuçları ve bu sonuçların kalıcı etkilerini objektif ölçülerde ve doğru bir şekilde değerlendirmek, bu değerlendirmeyi gelecek nesillere doğru bir şekilde ulaştırmak zorundayız.
Basit bir akıl yürütmeyle olayları değerlendirmeye çalışalım: Çanakkale Muharebeleri önemli midir? Elbette. Burada sergilenen kahramanlıklar ve kazanılan zaferler destansı birer mucizedir. Türk ve Dünya tarihinde çok önemli sonuçları olmuştur. Nihai sonucu ne olmuştur? 1. Dünya Savaşından yenik çıktık. Mondros ateşkesi imzaladık ve Türkleri Anadolu’dan silip süpürmeyi hedefleyen Sevr dayatıldı önümüze. Çanakkale ve diğer cephelerde kazandığımız bütün başarılar çöpe gitti tabir caizse.
Ardından Kurtuluş Savaşı başlatılmasa ve üç yıl süren mücadele sonucunda imkansızı başaran Türk Milleti ve onun değerli komutanları, başta Atatürk olmasaydı, bu destansı zaferi nasıl kutlardık bilemiyorum. Yunanlıların veya itilaf devletlerinin eline geçecek Gelibolu yarımadası ve çevresinde bize anıt dikecek ve tören düzenleyecek fırsatı verirler miydi? Sakin kafayla düşünelim.
Malazgirt önemli midir? Mutlaka önemlidir ve anılması ve öneminin yeni kuşaklara mutlaka öğretilmesi gerekir. Bu zaferimiz olmasaydı. Anadolu'yu yurt edinmemiz mümkün olamazdı. Peki üç kıtaya yayılmayı başaran atalarımız hatalı yönetimler ve düşülen zaaflar sonucunda elde kalan son topraklarımızı da kaybetseydik. Malazgirt zaferimizi nerde kutlardık acaba?
Zaferler kolay kazanılmıyor. Biz bu zoru başardık. Zaaflarımız da çok büyük oldu. Bunun sonucunda da bütün kazanımlarımızı kaybetmek üzereydik.
İşte bu zaferlerimizi anlamlandıran ve kalıcı kutlamalara zemin hazırlayan 30 Ağustos zaferimizi hiç kimse inkar etmemeli. 30 Ağustosu adam gibi ve anlamına uygun bir şekilde kutlamalıyız.
ZAFER BAYRAMIMIZ KUTLU OLSUN.