15 gündür izliyorum. Mühürsüz oy geçerli mi, geçersiz mi? Tartışma devam ediyor. Evet taraftarları YSK’nın “Mühürsüz oylar geçerlidir “ kararını avuçlarını patlatırcasına alkışlıyor. Hayır taraftarları ise bu oylar geçerli olamaz diyor.
YSK ‘nın aldığı bu yasadışı kararını TV lerde altyazı olarak gördüğüm anda, bu kararın bir skandal olarak tarihe geçeceğini ifade etmiş ve bu konuyu işlediğim 18 Nisan tarihli “ Bu Referandum Sürekli Tartışılacaktır” başlıklı yazımda dile getirmiştim.
Bu referandum sonucu, bugün, yarın ve daima tartışılacaktır. Eğri oturalım, doğru konuşalım öncelikle bu referandum eşit, adil ve dürüstçe gerçekleştirilmemiştir. Vicdan sahibi herkes kabul etmektedir ki bu referandum devlet gücüyle millet iradesinin engellenmesi sonucunda gerçekleşmiştir .Kimse “Yenilen güreşe doymaz” yanlışlığına düşmemelidir. Burada yenilen Hayır değil, Evet olmuştur. Evet yenilgisi son anda YSK’nın yasa tanımaz bir kararıyla engellenmiştir.
Yasa ne diyor ;lütfen dikkat: “Sandık Kurulu mühürü ile mühürlenmeyen oy pusulaları ve oy zarfları geçersizdir”
YSK yayınladığı ve sandık kurullarına gönderdiği seçim yönergesinde geçersiz sayılacak oylar hakkında neler emrediyor: “ Sandık Kurulu mühürü bulunmayan oy pusulaları geçersiz sayılacaktır” yanı kanun hükmünü bir kez daha kesin olarak hatırlatıyor. Peki sonra ne yapıyor; sandıklar daha açılmadan ayak üstü bir kararla bir AKP’linin dileğiyle hem yasa hükmünü, hem de yasaya göre aldığı kendi kararını yok farzediyor.”Sandık Kurulu mühürü ile mühürlenmeyen oylar dışarıdan getildiği ıspatlanmazsa geçerli sayılacaktır.” Böyle bir rezalet olabilir mi? Bizde oluyor.
YSK’nın kararı nereden bakılırsa bakılsın skandaldır. Bu kararıyla hem yasa yapma yetisine sahip TBMM sinin yetkisini gasp ediyor, hem de kendi kendini inkar ediyor. Bir milletin kaderini belirleyecek bir oylamanın böyle kaptı kaçtı usulüyle geçiştirilmesi ve oldu da bittiye getirilmesi en basit tanımıyla hukukun katledilmesidir.
Seçimle ilgili itirazlar önce Sandık Kuruluna yapılır, çözülemezse İlçe Seçim kuruluna, orada da çözülemezse İl Seçim Kuruluna orada çözülemeyen sorunlar en son Yüksek Seçim Kuruluna götürülür. YSK da verilen karar kesindir. Çünkü artık orada yanlış yapılmayacağı inancı vardır. Şimdi yapılan ise sandıkta ne kadar mühürsüz oy var, bilinmeden tepeden karar veriliyor. Demek ki ciddi bir sayı var. İtiraz niçin Evetçi bir kişi tarafından yapılıyor. Karar neden bu kadar hızla alınıyor. İtiraz bir Hayır taraftarınca yapılsaydı yine aynı hızla ve kanuna aykırı bir şekilde karar verilebilir miydi? Sorular çok ama cevap basit ve inandırıcı değil: “Tam Kanunsuzluk yoktur” Ben inanmadım , siz inanıyor musunuz? Bir Anayasa Mahkemesinin kararını beğenmeyen Cumhurbaşkanının “Bu kararı kabul etmiyorum, saygı da duymuyorum “ dediği gibi “YSK’nın ve Danıştay’ın kararına ben de ne saygı duyuyorum, ne de kabul ediyorum. Benim için yok hükmündedir.” Desem haksız mıyım?
Bu anayasa değişikliği ve referandum sonucu yıllarca tartışılacak ve toplumsal gerginliklere yol açacaktır. Yüksek Seçim Kurulu bir yargıçlar topluluğudur. Mülkün temelini oluşturan adalet mensuplarıdır. Gözü kapalı, adaletin tecellisi için yasalara uygun davranması beklenen kişilerdir. Böyle davrandıklarını söyleyebilmek mümkün mü? Ne yazık ki hayır.
Bundan sonra hiçbir seçimin doğru, dürüst ve güvenilir olduğunu kimselere inandıramazsınız. Bundan böyle belki de bazı ülkelerde olduğu gibi sandıklar açılmadan seçim sonuçlarını ilan ediveren yönetimler işbaşında olacak.
Yasaları paspas olarak gören ve kendini inkar eden seçim kurullarının bulunduğu ülkelerde her şey mümkündür.