Anadolu’nun çağdaş halk ozanıydı. Kökeni bin yıllara dayanan ahilik kültürünün günümüzdeki temsilcisiydi…
Pir Sultan Abdal, Dadaloğlu, Köroğlu nasıl yaşadıkları çağın birer yol göstericisi, temsilcisi idiyseler… Barış Manço’da besteleri ve yaptığı müzikle kendi alanında özgün bir yol çizmiş ve ölümsüzleşmiştir.
Barış Manço’nun geniş bir kitle tarafından sevilmesinin de her yaştan kitleye hitap edebilecek ve gönlünü çelebilecek yapıtlara imza atmış olmasının da payı var.
“Arkadaşım eşsek” şarkısındaki ritimle ve lirizmle çocukların kalbini fethederken, “Kol düğmeleri”
şarkısı ile yaşanmış yakıcı bir aşkı anlatıyordu. “Ali yazar, Veli bozar” adlı şarkısında insan ilişkilerini irdelerken, “Halil İbrahim” adlı şarkıda doğru, ahlaklı ve erdemli insan olmak betimleniyordu…
“Eski bir fincan”, “Sakız hanım ile Mahur bey” ve “Süper babaanne” adlı şarkılarda eski zamanlarda köşklerde yaşayan insanların yaşamlarından bir kesitini verirken, unutulmaz aşkları, ahde vefa duygusunu ne de güzel anlatıyordu…?
Hülasa Barış Manço’nun bestelediği eserlerinin (yaklaşık 200 bestesi var) çoğunda toplumsal bir mesaj taşır…
Barış Manço’yu anlatırken ona şarkılarında eşlik eden unutulmaz orkestrasını da anmadan geçmek olmaz.
‘Barış Manço’ ve ‘Kurtalan Express’ birbirini tamamlayan ayrılmaz birer ikiliydi. Gruba katıldığı 1978’den aramızdan ayrıldığı 2009 yılına kadar aralıksız 30 yıl Orkestraya eşlik etmiş
bas gitarist Bahadır Akkuzu’ya da rahmet olsun…
Sözlerimi Barış Manço’yu kaybettiğimizi öğrendiğim 1 Şubat 1999’da günlüğüme yazdığım cümlelerle noktalıyorum; “Sanırım onun kadar bu toprakların sesini, müziğini pop müzik normlarında yorumlayıp halka bu kadar sevdirip sevilen bir sanatçı bir daha gelmeyecek.”
Barış Manço’yu sevgi, saygı ve rahmetle anıyorum…
Ahilik; iyi ahlakın, doğruluğun, kardeşliğin, yardımseverliğin kısacası bütün güzel meziyetlerin birleştiği bir sosyo-ekonomik düzendir.