bağcılar escort

deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren siteler meritking giriş kingroyal giriş deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler

Şevket Bahçelioğlu
Köşe Yazarı
Şevket Bahçelioğlu
 

MÜFTÜ MÜSVEDDESİ

Not : Bu yazımı bir hafta kadar önce yazdım, gündemin yoğunluğu nedeniyle  o günlerde yayınlama fırsatı bulamamıştım. Konunun güncelliği azalmış olmasına rağmen  tamamen eskimemiş olduğunu , geçerliliğini hala ürdürdüğünü düşünerek sizlerle paylaşmak istedim. MÜFTÜ MÜSVEDDESİ  Geçenlerde müstafi CHP  İstanbul milletvekili eski müftü  İhsan Özkes’i  Deşifre programında izledim. AKP milletvekili Mehmet Metiner’in  soruları karşısında ezildi de ezildi. Gülüyordu ağlanacak haline. Daha iki üç ay önce “Bu kaçak sarayda israf var,  Peygamberimiz sağ olsaydı bu saraya gitmezdi “ diyen ve  Mecliste “Peygamberimizin ‘Kızım Fatıma da olsa yolsuzluk yapanı affetmezdim’ sözünü pankart yapan Özkes bu sözleri üzerine Cumhurbaşkanının hışmına uğramış “Müftü  müsveddesi “ olarak nitelendirmişti. İki ay önce ön seçime girmeden kontenjandan liste başı olarak CHP ‘den milletvekili seçilen  Özkes ne menfaatler edindi de partisinden istifa etti. Bir de pişmiş kelle gibi sırıtarak “Benim CHP’den istifam partide büyük gedik açtı diye” övünüyor. Daha dün kara dediği bir partiyi aklamaya çalışması  hele Cumhurbaşkanı sempatizanı görüntüsüne bürünerek  bülbül gibi şakıması bir din adamına ne kadar yakışıyor? Takdir milletin. Ben  CHP’li falan da değilim ama daha iki ay önce büyük bir jestle ön seçimsiz, tepeden inme bir lütufla milletvekili seçilen bir kişinin  bu kadar döneklik yapması  benim bile kanıma dokundu.  Nasıl bir din adamısın? Daha doğrusu adam mısın bilemedim. İstifa etmek bazen haklı olabilir  ama Özkes’i istifa noktasına getirecek orta yerde hiçbir sebep yok, zaten kendisi de izlediğim televizyon programında istifası konusunda haklı ve inandırıcı bir cevap veremedi. Metiner’i asla sevmem kaba, ilkesiz ve bağnaz biri gibi gelir bana, ama sorduğu sorularla sanırım Özkes’i televizyon ekranlarına çıktığına pişman etmiştir. Özkes AKP’yle protokol imzalamışa benziyor, seçimlerde liste başında Milletvekili gösterilirse şaşırmam. Yoksa kendisini çok ucuza satmış sayılır. Bu kıvırtmasından sonra Recep Tayyip Erdoğan’ın hoşuna gitmiştir zinhar. Şimdi nasıl bir sıfat yakıştırıyor bilemem. Atatürk Orman Çiftliğinde yapılan saraya  giderek “ Peygamberimiz yaşasaydı bu saraya gelirdi” diye fetva verdiğine göre  Erdoğan nezdinde “makbul müftü “ makamına yükseldiğine  eminim. Ama kusura kalmasın  Recep Tayyip ErdoğanIn ilk nitelendirmesi daha çok yakışıyor Özkes’e “ Müftü Müsveddesi”     MİLLETVEKİLİ PAZARI Oldum olası parti değiştirenlere soğuk bakmışımdır. Hele bu parti satışı seçimlerden bir iki ay sonra gerçekleşiyorsa bunun savunulacak bir yanı yoktur. Ya kardeşim sen  partinden  memnun değildin de niçin aday oldun. Sana  milletvekili seçilmen için oy veren 60 bin civarında kişinin oyunu nasıl gasp edersin. Nasıl satarsın, bu insanların tercihlerini  satarken  nezaketen bile olsa onların rızasına başvurdun mu? Daha önceleri de koltuk sevdası ve daha başka bilmem nedendir parti değiştirenler hiç de az değildir. Hiçbiri de ne kendisine ne de gittiği yere hayır getirmemiştir. Bu transferlerin en iğrenci de  rahmetli Ecevit’in hükümet olabilmek için Adalet Partisinden bakanlık vaadiyle  transfer ettiği ve bakan yaptığı 11 milletvekili olayıdır. Hala hatırladıkça midem bulanıyor, iğreniyorum. Seçim hükümeti kurarken Başbakan’ın muhalefet milletvekillerine  mektupla bakanlık teklif etmesini ahlaki bulmak mümkün mü? Geçelim. Partisinin kararına  rağmen seçim hükümetindebakanlık teklifini kabul eden Tuğrul Bey  babasının kurduğu MHP’ye ihanet etmiştir. Bakanlık görevini kabul etme gerekçeleri ise asla inandırıcı değildir. Güya vatanı kurtarmak için bakanlığı kabul etmiş.  Bir buçuk ayda neyi nasıl düzeltecektir. Yanlış giden, bozuk düzeni düzeltebileceğine ihtimal vermiyorum ama ancak kendi düzenini düzeltebilir kanaatindeyim. O günlerde niçin söylediğini pek anlayamadığım bir mazereti vardı. “ Oğlum 15 bin liralık bir araba istedi onu bile alamadım.” Demişti. Hah işte o arabayı değil daha iyisini alabilir artık. Bir menfaat karşılığı partisini satmadığını göstermesi bakımından  yaklaşan erken seçimlerde AKP’den aday olmamasını temenni ederim. Eğer kabul ederse bilinsin ki  bu transfer oğluna 15 bin liralık  araba alabilmek ve kırmızı plakalı arabalarda caka satmak  için gerçekleşmiştir.  
Ekleme Tarihi: 12 Eylül 2015 - Cumartesi

MÜFTÜ MÜSVEDDESİ

Not : Bu yazımı bir hafta kadar önce yazdım, gündemin yoğunluğu nedeniyle  o günlerde yayınlama fırsatı bulamamıştım. Konunun güncelliği azalmış olmasına rağmen  tamamen eskimemiş olduğunu , geçerliliğini hala ürdürdüğünü düşünerek sizlerle paylaşmak istedim.

MÜFTÜ MÜSVEDDESİ

 Geçenlerde müstafi CHP  İstanbul milletvekili eski müftü  İhsan Özkes’i  Deşifre programında izledim. AKP milletvekili Mehmet Metiner’in  soruları karşısında ezildi de ezildi. Gülüyordu ağlanacak haline.

Daha iki üç ay önce “Bu kaçak sarayda israf var,  Peygamberimiz sağ olsaydı bu saraya gitmezdi “ diyen ve  Mecliste “Peygamberimizin ‘Kızım Fatıma da olsa yolsuzluk yapanı affetmezdim’ sözünü pankart yapan Özkes bu sözleri üzerine Cumhurbaşkanının hışmına uğramış “Müftü  müsveddesi “ olarak nitelendirmişti. İki ay önce ön seçime girmeden kontenjandan liste başı olarak CHP ‘den milletvekili seçilen  Özkes ne menfaatler edindi de partisinden istifa etti. Bir de pişmiş kelle gibi sırıtarak “Benim CHP’den istifam partide büyük gedik açtı diye” övünüyor. Daha dün kara dediği bir partiyi aklamaya çalışması  hele Cumhurbaşkanı sempatizanı görüntüsüne bürünerek  bülbül gibi şakıması bir din adamına ne kadar yakışıyor? Takdir milletin.

Ben  CHP’li falan da değilim ama daha iki ay önce büyük bir jestle ön seçimsiz, tepeden inme bir lütufla milletvekili seçilen bir kişinin  bu kadar döneklik yapması  benim bile kanıma dokundu.  Nasıl bir din adamısın? Daha doğrusu adam mısın bilemedim. İstifa etmek bazen haklı olabilir  ama Özkes’i istifa noktasına getirecek orta yerde hiçbir sebep yok, zaten kendisi de izlediğim televizyon programında istifası konusunda haklı ve inandırıcı bir cevap veremedi. Metiner’i asla sevmem kaba, ilkesiz ve bağnaz biri gibi gelir bana, ama sorduğu sorularla sanırım Özkes’i televizyon ekranlarına çıktığına pişman etmiştir.

Özkes AKP’yle protokol imzalamışa benziyor, seçimlerde liste başında Milletvekili gösterilirse şaşırmam. Yoksa kendisini çok ucuza satmış sayılır. Bu kıvırtmasından sonra Recep Tayyip Erdoğan’ın hoşuna gitmiştir zinhar. Şimdi nasıl bir sıfat yakıştırıyor bilemem. Atatürk Orman Çiftliğinde yapılan saraya  giderek “ Peygamberimiz yaşasaydı bu saraya gelirdi” diye fetva verdiğine göre  Erdoğan nezdinde “makbul müftü “ makamına yükseldiğine  eminim. Ama kusura kalmasın  Recep Tayyip ErdoğanIn ilk nitelendirmesi daha çok yakışıyor Özkes’e “ Müftü Müsveddesi”  

  MİLLETVEKİLİ PAZARI

Oldum olası parti değiştirenlere soğuk bakmışımdır. Hele bu parti satışı seçimlerden bir iki ay sonra gerçekleşiyorsa bunun savunulacak bir yanı yoktur. Ya kardeşim sen  partinden  memnun değildin de niçin aday oldun. Sana  milletvekili seçilmen için oy veren 60 bin civarında kişinin oyunu nasıl gasp edersin. Nasıl satarsın, bu insanların tercihlerini  satarken  nezaketen bile olsa onların rızasına başvurdun mu? Daha önceleri de koltuk sevdası ve daha başka bilmem nedendir parti değiştirenler hiç de az değildir. Hiçbiri de ne kendisine ne de gittiği yere hayır getirmemiştir. Bu transferlerin en iğrenci de  rahmetli Ecevit’in hükümet olabilmek için Adalet Partisinden bakanlık vaadiyle  transfer ettiği ve bakan yaptığı 11 milletvekili olayıdır. Hala hatırladıkça midem bulanıyor, iğreniyorum.

Seçim hükümeti kurarken Başbakan’ın muhalefet milletvekillerine  mektupla bakanlık teklif etmesini ahlaki bulmak mümkün mü? Geçelim.

Partisinin kararına  rağmen seçim hükümetindebakanlık teklifini kabul eden Tuğrul Bey  babasının kurduğu MHP’ye ihanet etmiştir. Bakanlık görevini kabul etme gerekçeleri ise asla inandırıcı değildir. Güya vatanı kurtarmak için bakanlığı kabul etmiş.  Bir buçuk ayda neyi nasıl düzeltecektir. Yanlış giden, bozuk düzeni düzeltebileceğine ihtimal vermiyorum ama ancak kendi düzenini düzeltebilir kanaatindeyim. O günlerde niçin söylediğini pek anlayamadığım bir mazereti vardı. “ Oğlum 15 bin liralık bir araba istedi onu bile alamadım.” Demişti. Hah işte o arabayı değil daha iyisini alabilir artık.

Bir menfaat karşılığı partisini satmadığını göstermesi bakımından  yaklaşan erken seçimlerde AKP’den aday olmamasını temenni ederim. Eğer kabul ederse bilinsin ki  bu transfer oğluna 15 bin liralık  araba alabilmek ve kırmızı plakalı arabalarda caka satmak  için gerçekleşmiştir.  

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve buyuktire.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.