Alman yargısı yüzyılın soygun ve dolandırıcılığı iddiasıyla Deniz Feneri Derneği yöneticilerini yargıladı ve bu yöneticileri mahkum etti. Bu derneğin yaptığı yolsuzluğun esas büyüğü Türkiye'dedir dedi ve dosyayı Türk yargısının dikkatine sundu . Kaplumbağa hızıyla sürdürülen dava nihayet iki üç yıl aradan sonra beraatle sonuçlandırıldı. Yani yolsuzluk falan yok denildi. Alman savcı yalan söylemiş demek ki. Ne sihirdir ne keramet bu insanlar masum oluverdi ve AK'landı. Zaten AK-Pak insanlardı . Suç işlemeleri asla mümkün olamazdı, masumiyetleri fıtratlarında vardı.
Bunlar suçsuzdulardı ama bu ülkede azılı hırsızlar vardı (!) ve mutlaka inlerine girmek gerekiyordu. KİMSE YOK MU? Denilen yardım kuruluşu şimdiye kadar en küçük bir dedikoduya maruz kalmamış, en ufak bir yolsuzlukla itham edilmemişti. Ama o da ne! Paralellik bitip kesişim başlayınca fıtratında da değişimler başladı ve üç koldan kuşatılarak yolsuzluk soruşturması başlatıldı. Orası da inlerine girilmesi gereken bir suç örgütü haline gelivermişti. Kimbilir ne suçlar icadedilecek pardon bulunacak göreceğiz. Paralel dersaneler gibi, bankalar gibi, basın organları gibi, polisler gibi, hakimler gibi, savcılar gibi, askerler gibi hepsi hain, hepsi suçlu olabilirler.
Yok kardeşim yok bu ülke bitmiş, bu devlet batmış, yandaşlardan başka bu memlekette dürüst kimse kalmamış.(!) Allah bizi yandaşlardan mahrum bırakmasın.
İBRET- İ ALEM İÇİN
Diyanet işleri başkanı kendisine alınan trilyonluk makam aracını kamuoyunun tepkisi üzerine ibret- i alem için iade etmişti. Birileri kaba gürültüye pabuç bırakmayarak ibret almamış olacak ki daha lüksünü hediye etti. Hem de zırhlısını. Bu millet Diyanet İşleri Başkanından bu aracı ibret- i alem için kabul etmemesini bekliyor. Haydi Başkan bir ibret-i alemlik iş daha yapsanız ya.
Gelir dağılımındaki adaletsizlik sıralaması
OECD yıllık raporu: Gelir dağılım adaletsizliği sıralamasında Türkiye dünya üçüncüsü. 1. Şili 2. Meksika 3. Türkiye. Sayenizde zengin daha zengin, fakir daha fakir hale gelmiş. Tebrikler, sayenizde gelir dağılımı adaletsizliğinde altın madalyanın tek adayı olacağız.
CUMHURBAŞKANININ TARAFSIZLIĞI
Anayasanın 101. Maddesi: Cumhurbaşkanı seçilenin varsa partisiyle ilişiği kesilir ve Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliği sona erer.
O eskidendi şimdi göbeğinde kalgıyoruz. O madde lafta kaldı. Biz Anayasa babayasa falan dinlemeyiz . Onu buzdolabına kaldırdık.