12 Haz 2017 – İzmir Ödemiş’te kaçırılan 10 yaşındaki Ceylin komşunun evinde ölü bulundu .
1 Haz 2017 - Yalova'da çocuk parkından kaçırılan 5 yaşındaki Eylül U. isimli kız çocuğu ölü bulundu.
Ağrı’da, Ramazan Bayramı’nın 1’inci günü kaybolan 4 yaşındaki Leyla Aydemir’den vahşet kokan acı haberler aldık. Küçük kız aç bırakılarak vahşice ölüme sürüklenmiş.
Yaz tatili için ailesiyle birlikte memleketi Polatlı'ya giden 8 yaşındaki Eylül Yağlıkara arkadaşlarıyla birlikte oynamaya çıktıktan sonra kayboldu. Karadan ve havadan sürdürülen çalışmaların ardından cansız bedenine ulaşılan minik Eylül bir elektrik direğinin dibinde gömülü olarak bulundu.
Daha dün, kaybolan Ufuk Tatar ve Sami Yusuf Marangoz’un cansız bedenlerine ulaşıldı.
Ve daha binlerce çocuk... Sadece rakam olarak önümüze düşen, hikayelerini, en sevdiği yemekleri, nasıl konuştuklarını, ne hayal kurduklarını bilmediğimiz ve hiçbir zaman bilemeyeceğimiz binlerce can... Kaybolduktan sonra şiddete maruz kalan ve istismara uğrayan çocukların büyük bir kısmı vahşice öldürüldü. Çocukların ortadan kaybolmasını engellemek adına herhangi bir girişimde bulunulmadığı gibi, verilen cezaların yetersiz kaldığı sosyal medyada sık sık dile getirildi.
Çocuklarımızın çığlıklarına yetişemiyoruz, iyilik, ahlak, vicdan , iflas emiş vaziyette. Bu durumu izah edebilmek mümkün değil. Bu olsa olsa toplumsal bir cinnet halidir.
Şaka değil, tamamen gerçek. 8 yılda 104 bin çocuk kayboldu; 26 bini evden kaçtı. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu'nun raporuna göre 2018'in ilk 5 ayında 520 çocuk cinsel istismara uğradı, pek çoğu da vahşice katledildi.
Çocuk istismarı ve çocuk cinayetleri sıradanlaşıyor. Toplum olarak sosyal medya tepkisinin dışında hiçbir adım atmıyoruz. Bu olaylar bizi bir gerçeği, bir daha düşünmeye davet ediyor ve geleceğimiz için acil tedbirler alınmasını, suçlulara hak ettiği cezanın derhal verilmesini, önleyici ve koruyucu nitelikte uzun vadeli politikalar belirlenmesini gerekli kılıyor..
“Cani, hasta ruhlu” diyerek işin içerisinden çıkma kolaycılığına düşmemeliyiz. Bu faillerin hangi koşullarda nasıl bir eğitim ve yetiştirilme tarzının ürünü olduklarına dair ayrıntılı çalışmalar ortaya koymak durumundayız. İnsani hasletleri yozlaştıran etmenlerin, insani değerleri ayakta tutma dirayetinden daha hızlı yayıldığı her koşulda maalesef bu gibi menfur olayların yaşanılması kaçınılmaz olacaktır.
GELECEĞİMİZ ÇOCUKLARIMIZ VE GENÇLERİMİZDEN İBARETTİR
Türkiye ihmalleri ortadan kaldırıp çocuk istismarının derhal ve öncelikli olarak ortadan kaldırıldığı bir ülke haline gelmelidir.
Yoksa dünyada, çocukları öldürülen ülke olma utancından kurtulmamız mümkün olmayacaktır.