ADANA, ANTALYA ve ÇANAKKALE’DEN SONRA ÇOBAN ATEŞİ İZMİR’DE DE YAKILDI.
YAKLAŞIK 3000 KİŞİ BU ATEŞE KÖRÜK GÖREVİ YAPMAK ÜZERE HAZIR BULUNDU
Günlerden Cumartesi, yağışlı ve soğuk bir İzmir sabahı. Eski Sağlık ve Devlet Bakanı, Eski İzmir Milletvekili Rıfat Serdaroğlu’nun önderliğinde başlayan Çoban Ateşi yakma eylemi İzmir’de başlatıldı.
Çoban Ateşi duygu ve eylemine yürekten gönül veren üç bin civarındaki coşkulu kalabalığın katılımıyla gerçekleştirilen İzmir buluşmasına eski DYP ve ANAP dönemi siyasetçileri yanında Türkiye’deki kavga kültürüne dayanan siyasi ortamda yeni bir ışık arayan İzmirliler de vardı.
ÇOBAN ATEŞİ NEDİR?
1919 yılının zifiri karanlığı içinde esaret ve sefalet hüküm sürerken Anadolu’da kurtuluş yolunda Redd-i İlhak ( İşgali red ) için uyanan Kuvay-i Milliye ruhunun benzeri bir hareket olarak nitelendiriliyor. Mareşal Fevzi Çakmak o günleri şöyle tarif eder: ” Eğer o günlerde bir tayyareden memlekete bakarsanız yer yer yanan ateşler görürdünüz, bunlar ışıldayan çoban ateşleriydi. Hepsini birleştirecek bir alev lazımdı, işte o da Mustafa Kemal’in meşalesi idi.” İşte günümüzün Çoban Ateşi de böyle bir uyanışın eseri olacaktır.
GAZANIZ MÜBAREK OLSUN
İzmir Çoban Ateşi törenine ,İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ile CHP’nin İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Tunç Soyer de katıldı. Çoban Hareketi temsilcileri, Aziz Başkan’a ve Tunç Soyer’e birer teşekkür plaketi sundu. Hem Kocaoğlu hem de Soyer, konuşmalarında, Çoban Hareketi’ne yönelik oldukça sıcak mesajlar verdi. Özellikle Kocaoğlu’nun, “Gazanız mübarek olsun” sözleri ayakta alkışlandı.
Ekonomist Bartu Soral ile Avukat Murat Uysal, yaptıkları konuşmalarda ülke ekonomisinin, siyasi idarenin, sosyal yapının, eğitim ve sağlık işlerinin geldiği nokta hakkında geniş bilgiler verdiler. Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı Türkiye Program Müdürlüğü de yapmış olan Soral’ın tespitleri, son derece bilgilendirici, çarpıcı ve ne yazık ki bir o kadar da üzücüydü.
Büyük bir alkış eşliğinde kürsüye gelen Serdaroğlu… Türkiye’yi yönetenlerin, ülkeyi birlik ve beraberlik duygusundan uzaklaştırdığını, cumhuriyet, demokrasi ve hukuk kurallarını ayaklar altına aldığını vurgulayan Serdaroğlu, “Recep Tayyip Erdoğan, ABD’nin Büyük Ortadoğu Projesi’nin (BOP) eş başkanıdır. Türkiye’yi federe İslam devletine götürüyorlar. Çoban Hareketi, buna karşı olanların toplanma noktasıdır. Kurtuluş Savaşı yıllarında kurulan Redd-i İlhak Cemiyeti benzeri bir hareketiz. Faşist iktidarın, ülkemizi ve milletimizi karanlığa sürüklemesine ‘Dur’ diyeceğiz” dedi.
SERDAROĞLU: İKBAL PEŞİNDE DEĞİLİM
Kendisinin 71 yaşında olduğunu belirten Serdaroğlu, “Bu saatten sonra hiçbir siyasi ikbalin peşinde olmam mümkün değil. Ama Aydınlık Türkiye için yol göstermem gerekiyor. Bu hareketin bir siyasi partiye dönüşüp dönüşmeyeceğine halkımız karar verecek. Türkiye’yi layıkıyla yönetebilecek kadromuz var. Çok önemli destekçilerimiz de var. Ancak şu anda isimlerini vermiyoruz. Çünkü devlet gücünü sopa olarak kullanan bir iktidar var” diye konuştu.
Cumhuriyet tarihi boyunca sayısız liderin geçtiğini, eleştirilecek pek çok yanları olduğunu ifade eden Serdaroğlu, şöyle devam etti: “Ancak onların hiçbirine ‘hırsız’ diyemezsiniz. Yeniden haysiyetli devlet adamlarıyla yönetilecek bu ülke. Tek isteğimiz var; Türkiye’nin dört bir yanından gelip vatan için canlarını feda eden Çanakkale şehitlerinin torunları olarak, kol kola, gönül gönüle gezmek istiyoruz bu coğrafyada. ayrışırsak yok oluruz. Bir olursak dünyanın en büyüğü oluruz. Anadolu’nun her yerinden insanlarımızla buluşacağız, gönül bağı kuracağız. Öyle gür çıkacak ki sesimiz, Türkiye’yi zangır zangır titreteceğiz.” şeklinde konuştu.
YENİ BİR PARTİ Mİ GELİYOR?
Halen dokuz üniversitede görev yapan ekiplerin, Türkiye’nin sorunlarını ve çözüm yollarını içeren çalışmalar hazırladıklarını; Çoban Ateşi Hareketi’nin siyasi partiye dönüşmesine karar verilmesi durumunda geniş çağrılar yapacaklarını kaydeden Serdaroğlu, konuşmasını, “Bu bayrak yere düşmez, düşmemeli” mesajıyla bitirdi.
Çoban Ateşi Hareketi, partileşir mi? Tıkanan Türk siyaseti ve iki büyük kutba ayrılan toplumun normalleşmesi için beklenen umut ışığı olur mu? İlk izlenimim olumlu. Bekleyip göreceğiz.