(25 NİSAN 1915) Boğazları geçip müttefikleri Rusya’ya yardıma gitmeyi düşleyen İngiliz ve Fransızlar yenilmez armada dedikleri çağının en müthiş deniz kuvvetleriyle Çanakkale Boğazına saldırırlar.
Tarih 18 Mart 1915: Ama hiç de beklemedikleri bir direnişle karşılaşırlar.
Dev gemileri Türk topçusunun isabetli atışları ve bir gün önce boğaza yerleştirilen mayınlara çarparak gerisin geri dönerler. Nasıl olur da böyle güçlü bir donanmaya sahip müttefikler hasta adam diye nitelendirilen bir yorgun devletin güçleri karşısında çaresiz kalabilirdi. Ama işte Türk mucizesi bir kez daha sahnedeydi.
Ama kafalarına koydukları emellerini gerçekleştirmek isteyen İngilizler ve Fransızlar için bir başka yol daha vardı. Karadan saldırıp Türk direnişini kırmak. Böylelikle deniz yoluyla geçemedikleri Çanakkale Boğazını salına salına geçmeyi planladılar. İngiltere Savunma Bakanı Lord Kitchener Mısır’daki Anzak askerlerini Gelibolu’ya göndermeye karar verir. Fransız askerleriyle birlikte 70 bin kişilik bir askeri gücün Gelibolu’ya intikali sağlanır.
Bu gücün başına General Sir Ian Hamilton getirilir. Deniz yenilgilerinin ardından, önce Kabatepe gibi düz bir alana çıkmayı planlayan müttefikler stratejik bir hata yaparak gerisinde duvar gibi yükselen yamaçların bulunduğu Arıburnu sahiline ve Yarımadanın uç noktası olan Seddülbahir sahiline asker çıkarmakta karar kılınır. Çıkarma harekatı 25 Nisan sabahı beş civarında başlar. Seddülbahir’de Alçıtepe ve Ertuğrul koyunda şiddetli çarpışmalar yaşanır.
Özellikle Ezineli Yahya Çavuş ve arkadaşları vücutlarını siper etmiş ve aziz kanlarını son damlasına kadar vatanlarına feda etmişlerdir. Karaya çıkan düşman birlikleri ardı arkası kesilmeyen Türk askerleri karşısına tam bir şaşkınlığa düşerler. Bir gün sonra da Alçıtepe’ye saldırırlar. Burada’da karşılaştıkları direniş karşısında kıyıdan 500 metre bile ilerleme fırsatı bulamamışlar yerlerinde çakılıp kalmışlardır.
Arıburnu sahiline çıkan Anzak askerleri de yine ummadıkları bir direnişle karşılaşırlar, Conkbayırı ve Anafartalar Grup komutanı Yarbay Mustafa Kemal’in komutasındaki 27. ve 57. Alay larımızın canları pahasına düşman askerlerinin ilerleyişini durdurmuşlar, Anzaklar karşılarındaki duvar gibi engebeli sarp yamaçlara tırmanmanın fırsatını bulamamışlardır.
Dört ay kadar devam eden şiddetli çarpışmalar sonucunda iki –üç yüz metre sahil şeridinde çakılıp kalan Anzaklar arasında meydana gelen amansız mücadele her İki taraftan binlerce askerin hayatına mal olmuştur. Burada Arıburnu ve Conkbayırı muharebelerinin önemi çok büyüktür .
Mustafa Kemal’in üstün komuta yeteneği sayesinde bu muharebeler zaferle sonuçlanmasaydı düşman güçleri yarımadayı ortadan bölüp Çanakkale boğazını aşma fırsatını bulacak bu sayede Osmanlı devletini saf dışı ederek müttefikleri Rusya’ya yardım eli uzanacak 1.Dünya Savaşı 1918 yılına kadar uzamayacaktı.
Binlerce km öteden Avustralya ve Yeni Zelanda ‘den gelen Anzak askerinin kahramanlıkları başta Mustafa Kemal olmak üzere Türk komutanların saygısını kazanan bu askerlerin anısına çarpışmaların geçtiği koya Anzak Koyu adı verilir. Her yıl, bir hiç uğruna yaban ellere gönderip, ne için öldüklerini bilmeyen askerlerinden özür dilercesine 25 Nisanlarda sabah ayini için ülkemize gelip askerleri için dua eden Avustralya ve Yeni Zelandalılar bu yıl mevcut virüs salgını nedeniyle 25 Nisan ‘da sabah ayini yapamayacaklar.
Ama üzülmeyin ”Onlar bizim topraklarımızın bağrında yatıyorlar, artık bizim de çocuklarımız olmuşlardır.
Rahat olun. “ diyen kahramanlıkları yanında hoşgörü abidesi olan Atatürk’ün torunları olan bizler sizin adınıza dua edeceğiz.