Trablusgarp Savaşı, Balkan Savaşları, Birinci Dünya Savaşı derken ard arda büyük mücadelerle geçen yılların ardından yok olma durumunda olan bir devlet ve esaret zinciri vurulmak isteyen bir millet vardı orta yerde.
Bir çare bulmak gerekiyordu bu kötü duruma, birliktelik gerekiyordu, mücadele ruhu gerekiyordu, bir umut, bir ışık gözleniyordu, her şeyden önce bir lider bekleniyordu. O lider Mustafa Kemal olarak ortaya çıktı. Mazisindeki başarılarla bu görevi en iyi yapabilecek durumda olan da oydu.
Bir gurup arkadaşıyla Samsun’a çıktı. Padişah O’nu Samsun ve çevresindeki yerli Rumların güvence altına alınmasını temin için göndermişti. Halbuki Mustafa Kemal Türk milletini esaretten kurtarmak için eyleme geçirmek niyetiyle Samsun’a çıkmıştı.
Daha Amasya’ya geldiğinde valiliklere gönderdiği tamimle ( genelge ) 22 Haziran 1919 da çok önemli kararları dünyaya duyurmuştu. Vatanın bütünlüğü ve milletin istiklalinin tehlikede olduğu açıklandıktan sonra “Milletin istiklalini yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır.” Şeklinde bir beyanla çare özetleniyordu.
İşte bu cümle, alınan bütün kararların özeti ve bağımsızlığa giden yolun başı olarak değerlendirilmiştir.
Mustafa Kemal ve arkadaşları Erzurum’da toplanmakta olan kongreye katılmışlar, 23 Temmuz - 7 Ağustos 1919 tarihlerinde yapılan yoğun çalışmalar sonunda önemli kararlar alınmış, dünyaya ilan edilmişti.
Bu kararların en önemlisi ise yabancı işgallere karşı milli birlikle hareket edileceği, kuvay-i milliyeyi etkin , milli iradeyi hakim kılmak gerektiği,manda ve himayenin asla kabul edilmeyeceği ilan ediliyordu.
Ardından 4 – 11 Eylül 1919 tarihlerinde düzenlenen daha geniş kapsamlı Sivas kongresinde Erzurum kongresinde alınan kararların yanında Anadolu ve Rumeli ‘de aynı gaye için kurulmuş cemiyetler Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk- u Milliye cemiyetleri birleştirilmiştir. Bu cemiyetlerin bir çatı altında toplanması ile birlikte kurtuluş mücadelesinin milli sınırlar içinde topyekün yapılması kararlaştırılmıştır. Milli iradeyi temsil etmek üzere mebuslar meclisinin derhal toplanması kararı alınmıştır.
Gerek kongrelerin gerekse Mustafa Kemal ve arkadaşlarının çabaları sonucunda 12 Ocak 1920 tarihinde Osmanlı Mebuslar Meclisi son kez toplandı. Bu meclisin en önemli faaliyeti Misak- ı Milliyi kabul ve ilan etmesi oldu. Ancak 16 Mart 1920 tarihinde işgal devletlerinin İstanbul’u işgal etmeleri üzerine bazı Milletvekilleri tutuklanıp sürgüne gönderilerek meclis derhal kapatıldı.
Artık Türk Milletinin kaderini belirleyecek bir meclis de ortada yoktu. Ankara’da bir meclisin kurulması zaruret haline gelmişti. Mustafa Kemal ülkenin her yerinde yapılacak seçimlerle milletvekillerinin belirlenerek Ankara’da toplanması gerektiğini duyurdu. Seçilen milletvekilleri Ankara ‘da toplandı. İstanbul’dan kaçıp gelen 90 milletvekilinin de katılımıyla 23 Nisan 1920 tarihinde Hacı Bayram camiinde kılınan Cuma namazının ardından hep beraber 1 Meclis binasına gelinerek TBMM’nin ilk oturumu dualarla açıldı. Mustafa Kemal Paşa ilk Meclis Başkanı seçildi.
Mustafa Kemal Paşanın önerisiyle başlıca şu kararlar alındı.
|