Bir büyük sorun, gerçek bir bela, yaygın bir tehlike. Toplumumuz üzerine kara bir kabus gibi çökmüş, geleceğimizi kemirmekte. Çıkış yolu var mı? Var elbette, zor ama imkansız değil. Ne demek istediğimi fark etmiş olmalısınız. Madde bağımlılığından söz ediyorum.
Uyuşturucu baronları, toplumun kanına giren vampirler, bir takım maddi kazançlar peşinde koşan şerefsizlerin özellikle gençlerimize musallat olduğunu duymaktayız ve son zamanlarda bu şeref yoksunu kişilerin pervasızca bu rezil mesleği sürdürdüklerini tiksinerek haber alıyoruz.
Devletimizin ilgili kurumları bu konuda hassasiyetle çalışmalarını sürdürdüklerini düşünsek bile memnuniyet verici bir sonucun alınabildiğini söyleyemeyiz. Bu çalışmaların yanında özellikle okulların ve ailelerin de üzerine önemli görevler düştüğünü belirtmeden geçemeyiz.
Geçenlerde İz Fuar merkezinde düzenlenen Kitap Fuarı İzmir Basın Mensupları Derneği standında tanıştığımız emekli narkotik büro mensuplarından Mustafa Yücel kardeşimizin “BOŞLUK” adında bir kitabında madde bağımlılığı ile ilgili geniş ve doyurucu bilgiler paylaştığını memnuniyetle gördüm. Mustafa Yücel’le yaptığımız görüşmede kendisinin bu konuda gönüllü bir mücahit gibi çalıştığına şahit oldum. Davet edildiğinde hiçbir çıkar gözetmeksizin Tire’mizde de hem gençlere hem de yetişkinlere ayrı ayrı Madde Bağımlılığı konusunda konferans verebileceğini söylediğinde bir eğitimci kimliğimle büyük memnuniyet duydum. Belediye Başkanımızla yaptığımız görüşmede Salih Atakan Duran’ın da konuya sıcak baktığını bu çalışmayı en güzel şekilde organize etmeye hazır olduklarını dile getirince gerçekten sevinmiştim. Konuyu yetkili birine devretmekle görevimi yapmanın mutluluğunu yaşadım. Ancak aradan bir ay gibi uzun bir süre geçmiş olmasına rağmen madde alışkanlığının ortaokul seviyesine kadar düşmüş olduğu duyumlarının alındığı Tire’mizde bu konuda böyle bir çalışmanın ertelenmesinin hiçbir mazereti olamaz. Konunun önemine binaen bu belanın bertaraf edilmesi, özellikle gençlerimize her türlü yardım elinin uzatılması konusunda yetkilileri bir kez daha göreve davet etmeyi bir eğitimci olarak görev biliyorum.
Fazla söze gerek yok; bir değerli meslektaşım Berna Vatansever’in gönderdiği yaşanmış bir olayın hikayesini naklederek sözlerime son veriyorum.
Şevket BAHÇELİOĞLU
BU ACIYA CAN DAYANMAZ
Yer İzmir. İlkokul öğretmeni anne gelen telefonla olduğu yere çökmüştü. Oğlu bir tuvalet köşesinde ölü bulunmuştu. Hiçbir anne babanın hak etmeyeceği bir ölüm şekliydi bu. Evet evladının bir trafik kazasında ölmesi de yıkardı bir anneyi ama çocuğunun umumi bir tuvalette kendi elleriyle damarlarına gönderdiği bir zehirle ondan ayrılması bin defa öldürmüştü onu. “Böyle şeyler olmaz” demememiz için uğraşıyor Bağımlılık Danışmanı-Eğitimci Yazar Mustafa Yücel. Okullarda, yerel yönetimlerin salonlarında, sivil toplum kuruluşlarında gençlere ve yetişkinlere ayrı ayrı formatlarda seminerler veriyor. Onu dinlerken kah sarsılıyoruz, kah gülüyoruz, kah ağlıyoruz ama konunun ne kadar ciddi boyutlarda olduğu kafamıza bir kere daha dank ediyor. Mustafa Yücel Emniyet Teşkilatının bir çok biriminde ağırlıklı olarak Narkotik Şubede 23 yıl aktif olarak suç ve suçlularla mücadele etti. Sırasıyla; Tekirdağ, Ağrı ve İzmir illerinde görev yaptı. Yücel Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı’na bağlı TADOC (Türkiye Uluslararası Uyuşturucu ve Organize Suçlarla Mücadele Akademisi)nde “Madde kullanımı ile mücadele eğiticilerin eğitimi” Uzmanlık Programı’nı 2003 yılında başarı ile tamamlayan bir “Narkotik Uzmanı” . Testi Kırılmasın! Ocaklara ateş düşmesin! diye çeyrek asırdır bağımlılığı önleme çalışmaları kapsamında eğitimler veriyor
Birçok kurumdan onlarca ödüller alan Yücel uzmanlık alanı ile ilgili çalışmalarda daha aktif rol almak için Emniyet Teşkilatı’ndan 2019 yılında kendi isteği ile emekli oldu. Beden ve beyin gücünü bağımlılıkla mücadeleye adamak, ülkesine topluma ve bireylere daha faydalı olmak adına “İnsana sonsuz, madde bağımlılığına sıfır tolerans” sloganı ile bireylerin farkındalıklarını arttırmak amacıyla “Boşluk” adını taşıyan bir kitap yazdı. Yücel cevapladı sorularımı..
Berna Vatansever : “Neden boşluk ?”
“Boşluk, bağımlılık yapan maddeler ve korunma yollarını kısa ve anlaşılır, sade bir üslupla anlatmaktadır. Anlatılan olaylar, hikayeler gerçek ancak kişi isimler hayalidir. Birilerinin yaşadığı acı tecrübelerden ders almayarak bir daha denemeye kalkmak, akıllı insanların tercihi olamaz. Hayatın bizlere nerede ve ne zaman ne getireceğini kim bilebilir ki! Hayat sürprizlerle doludur! Ayrıca acı ve kayıplarla da doludur. Günlük yaşamda bazen önemsiz basit kayıplar yaşarız. Tıpkı, bir çorabın teki, toka, bir kalem, silgi ya da kâğıt parçası vs. Ancak başka ağır kayıplar da vardır ki, sevdiğin birini, arkadaşını, aşkını, sağlığını ya da işini gücünü kaybetmek gibi, işte bunlar önemlidir. Her ne olursa olsun Boşluk‘tan kurtulma, sıkıntıların üstesinden gelme, iyileşebilme, zorluklarla baş edebilme, tüm olumsuzluklara rağmen inadına hayata nasıl tutunacağımızı göstermemiz gerekir”
B.V.: “Uyuşturucu neredeyse bir numaralı konu. Anne babalara büyük iş düşüyor”
“Evet. Ebeveynler benim çocuğum yapmaz derler. Öyle değil sizin çocuğunuz da yapabilir. Mesleğiniz, kariyeriniz, ekonomik durumunuz, sosyal statünüz ne olursa olsun herkesin çocuğunun madde kullanma riski vardır. Çünkü tehlike kapımızda pusuda bekliyor, bir nefes kadar yakınımızda! Uyuşturucu maddeler ve bağımlılık gelişimi hakkında bilgi sahibi olmadan çocuklarımızı yeterince bu tehlikelere karşı koruyamayız. Ayrıca bilginin rehberliğini yanımıza alarak bağımlılık konusunda profesyonel ebeveynler olabiliriz. İradenin yakıtı bilgidir. İradesi güçlü olanlar bağımlılık yapan maddelere karşı daha korunaklıdır. İradenizi bilgi ile güçlendirin!..
Toplum olarak uyuşturucu sorununun varlığını kabullenmek durumundayız. Bu sorunu yok saymak, başını kuma gömerek, avcıdan gizlenmeye çalışan deve kuşuna benzer. Sorun çok büyük ve mücadele en az onun kadar hatta ondan daha büyük olmak zorunda. Bu sorunun varlığını kabullenmeden ve bilgilenmeden mücadele etmek tıpkı zifiri karanlıkta size gece görüş dürbünü ile bakan bir düşmanla kavga etmeye benzer. Yani kazanma şansınızın olmadığı bir mücadele olur. Madde bağımlılığının panzehiri ilgi ve sevgi. Boşluğu zehir tacirlerinin doldurmasına izin vermeyin!
Ebeveynlere her gün en az 15 dk. çocuğunuz ile kaliteli olarak zaman geçirin diyorum. Araya reklam almadan, etkili iletişim yollarını kullanarak onunla göz teması kurup online olun. Çocuğunuza sarılıp koşulsuz çok sevdiğinizi söyleyin. Onunla az da olsa kaliteli vakit geçirmek, ruhunu okşamak, değerli olduğunu hissettirmek onun daha uyumlu, başarılı ve mutlu çocuk olmasına yardımcı olurken, kötü alışkanlıklara karşı da daha korunaklı olacaktır.”
B.V.: “Sizi harekete geçiren İzmir’deki bir olay olmuş”
“Evet. aktif görevdeyken uyuşturucudan ölen bir gencin ev arkadaşlarından birisi bana: “Ne olur polis abi, insanlara ve özellikle de gençlere yaşadığımız bu acı olayı anlatın. Maddelerin gerçek yüzünü gösterin. Bir kereden çok şey olacağını, hatta insanın bile ilk kullanımla ölebileceğini anlatın. Bu işin mutfağında uzman eğitimci polis olarak tüm gerçekleri en yüksek perdeden sesinizin ulaştığı yere kadar bağıra bağıra herkese, tüm topluma anlatın. Herkese konferans veremezsiniz ama bilgi ve tecrübelerinizi kitaplaştırarak daha fazla insanın bilinçlenmesine katkıda bulunabilir, boşluklarımızı bir nebze de olsa doldurabilirsiniz.” dedi. Aramızda geçen bu diyalog içimdeki kitap yazma hayalimi gerçekleştirmeme vesile oldu. Madde bağımlığı ile ilgili sosyal medyada dolaşan kimi yanlış bilgilerin ve bilgi kirliliğinin de önüne geçmek amacıyla birinci ağızdan doğru, güvenilir bilgilerin verilerek toplumun aydınlatılması adına “Boşluk”u yazmaya başladım”
B.V.: “O kadar söylenecek söz var ki. Son olarak bağımlıların düştükleri en büyük hata nedir?”
“Madde bağımlılığındaki en büyük hata uyuşturucu maddeleri hafife alma. “Ben bağımlı olmam. Benim iradem güçlüdür. Bir kere kullanırım bir daha kullanmam. İstediğim zaman başlar, istediğim zaman bırakırım” düşüncesidir. Hiç kimse sizi zorla bağımlı yapamaz ancak siz kendinizi bağımlı yaparsınız. Çünkü madde bağımlılığında tehlike sokakta hiç tanımadığınız ilk kez gördüğünüz birisinden gelmez. Hep tanıdık simalardan gelir. Size gelen ilk teklife HAYIR! demek kurtulmaktır”
Berna Vatansever : Teşekkür ederim Mustafa Bey bu çalışmalarınız insanlığa büyük bir hizmettir. Başarılarınızın devamını dilerim.