İzmir’in düşman işgalinden kurtulmasından sonra İstanbul’u kurtarmak için 1.Ordumuz İzmit’te karargah kurmuştu. Bundan sonrasını İstihbarat Şube Müdürü Bnb. Rahmi (Kur.Alb.APAK) Beyin anlatımına bırakalım.
Nurettin Paşa; çok dürüst, çok hamiyetli, milletsever ve şiddetli tabiat sahibi bir zat idi. İngilizler, İstanbul Boğazı’nın doğusundaki Şile-Gebze Batısı hattını işgal etmişler. Askerlerimiz daha fazla ilerlemeye teşebbüs ettikleri ve İstanbul’a girmek istedikleri takdirde harp ilan edecekleri tehditini savuruyorlar. Fakat trenler Ankara ile İstanbul arasında sefer yapmaya başlamıştı.
Nurettin Paşa, İstanbul’a bir görevli göndererek bedestenden üç bin takım eski sivil elbise satın aldırdı. Piyade taburlarının erlerine ve subaylarına sivil elbise giydirerek, İngiliz hatlarının arasından geceleyin bunları bölük bölük geçirdi. İlk giden tabur, Beykoz’daki kundura fabrikasına yerleştirildi. Sonra iki tabur da boğazın karşı yakasına geçirilerek Rumeli Hisarı civarındaki evlere, camilere ve medreselere taksim edildi. Bu suretle boğazın iki yakasını tam bir alayla tutturduktan sonra, Haydarpaşa ve Kadıköy’e nüfuz ederek oradaki İngiliz tugayının etrafını tamamıyla kuşatacak şekilde bir piyade alayını buradaki Türk evlerine soktu. Bu teşkilatın başına, kumandan olarak Suvari Yarbay’ı Nidai Bey’i tayin etti. Böylelikle İstanbul’un önemli noktaları sivil elbise giymiş silahlı piyade birliklerimizle işgal edildi.
Bu teşkilata geçit teşkilatı adı verilerek, bu iki kelimenin baş harfleri ile muhtasaran (Kef-Te) denildi. Çünkü eski arap harfleriyle (K) harfine ‘’kef’’ denirdi. Fakat bunu Mehmetçikler ‘’köfte’’ yapmışlar. Güya çok ‘’gizli’’ bir teşkilat.Lakin Mehmetçiklere köylerinden gelen mektuplardaki zarfların üstünde şöyle yazıyordu;
‘’İş bu mektup, Beykoz’da, kundura fabrikasında, köfte teşkilatında, 70 inci Alayın 2 nci Tabur’unun 4 üncü Bölüğünde başıbozuk kıyafetinde Sevgili Mahdumum Kastamonili Ali oğlu Ahmet’e vusul bula’’
İngilizler, tabii daha ilk günlerinde Nurettin Paşa’nın bu teşebbüsünü haber aldılar ve hatta Kef-Te ‘ye bağlı bütün birliklerimizin yerlerini, numaralarını, mevcutlarını bir kroki üzerinde tesbit ederek kasten bizim elimize geçirdiler. Fakat ne harp ettiler, nede kavga. Çünkü onların bütün sermayesi palavra ve blöf idi. İngiliz milleti yeniden Yunanlılar için harbe giremezdi. Fransızlar ve İtalyanlar da onları desteklemiyordu. İstanbulu boşaltmak zorundaydılar. Onların bütün hedefleri Musul ve Kerkük petrolleri idi. Bunu da sağlamışlardı.
Kurtuluş Savaşı 9 Eylül 1922’de İzmir’in kurtuluşuyla bitmemişti. Yunanlıların Trakya’yı boşaltması 30 Kasım 1922 ‘yi buldu. Yukarıda anlatıldığının benzeri şeklinde Çanakkale’deki İngiliz birlikleri de kuşatılarak çekilmeye mecbur edildi. Sinir harbi olarak geçen bir yıldan sonra Müttefikler 2 Ekim 1923 günü İstanbul’u boşalttılar.
E.Kur.Alb.Rahmi APAK-Yetmişlik Bir Subayın Anıları/TÜRK TARİH KURUMU BASIMEVİ-1988