bağcılar escort

deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren siteler meritking giriş kingroyal giriş deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler

Cüneyt Tanyeri
Köşe Yazarı
Cüneyt Tanyeri
 

Öyle Bir Sevda ki…

“Seksen yıllık ömründe kalıbını sürekli genişleterek koca bir gölge oldu. Bir çınar gölgesi ki koyu mu koyu…” Böyle tanımlıyorlar onu. Yazmaya başladığı zaman aklında ve kaleminde Anadolu vardı yalnızca ve Anadolu’nun çilekeş kadınları.   Her karşılaştığımızda yüzünü değil, Anadolu’nun çatlak toprağını gördüm. Tire’mizin güzel parklarından Orta Park’ta buluştuk yine. Buyur etti, oturdum. Hiç ayrılmamış gibi kaldığımız yerden devam ettik. Oysa yaklaşık üç aydır hiç görmemiştik birbirimizi. Yaşamının her döneminde olduğu gibi yazmaya devam ediyor bu güzel insan. İnsanın her yaşta ve her yerde üretebileceğini kanıtlarcasına yoldaşı Özdiyar Hanım’la bir köşeye çekilmeyip kalabalıklar içinden gülümsüyor. Gönülleri güzeli üretmeye kurulu, tatlı dilleri ise dinlemeye değer… Evet dostlar, tahmin ettiğiniz gibi Tireli yazarımız İsmet Çallıbay’dan söz ediyorum.   Onunla ilgili yazacak o kadar çok şey var ki… Yazdığı otuz beş kitapla dönüyoruz Anadolu’ya… Aşiretler, mezralar, kasabalar, ilçeler, dağ köyleri… Dedik ya o bir sevdalı. Şairin dediği gibi: “O sevda ki yurt toprak sevgisidir. O sevda ki insan sevgisidir katıksız./O sevda ki namuslu emektir, namuslu emeğin karşılığıdır/O sevda ki her çeşit zulme başkaldırıştır, direnmedir/O sevda ki inanılan yoldan dönmemedir, gelecek güzel günlere inanmadır/O sevda ki renk, din, dil, ırk , mezhep ayırmadan insanlara açılmış kollar olmaktır/Hayınlara ise sıkılmış yumruk!..” Altmışlı yıllarda Sarıkamış'ta başladığını söylüyor yazmaya, Kars'ın Sesi adlı bir mahalli gazetede şiirleri yayımlanmış. Askerlik dönüşü Tire’ye gelmiş ve bir daha hiç ayrılmamış. Yıllarca aldığı notları daktiloyla temize çekmeye başlamış. İlk göz ağrısı “Hurda” adlı romanı…   Biri dışında basılmış tüm kitapları kadın isimlerinden oluşuyor. Bunların birçoğunu okudum. Bu kitaplarda, kadına “kadın” demeye çekinilen ülkemizde kızların evlenmek üzere yetiştirildiği vurgulanıyor. Kadınları ikincilleştiren, onları şiddete karşı savunmasız bırakan, denetimleri için duygusal ve fiziksel şiddeti doğallaştıran erkek egemenliği; kadınların, hatta erkeklerin yaşamakta olduğu en büyük sorun olarak gösteriliyor. Biyolojik farklılıkların bireysel kimlik farklılıklarına dönüştürülmesi ve doğallaştırılması eleştiriliyor. Üremenin abartılıp cinselliğin tamamlayıcısı haline getirildiğini, bu eğilimin kadınları güçsüz, duygusal, bağımlı, itaatkâr yaptığı; erkekleri ise güçlü, mantıklı, bağımsız, egemen kıldığı gerçek öykülerden yola çıkılarak akıcı bir dil, güçlü bir kurgu ile anlatılıyor.   Bir yazarın kalıcılığının birkaç ölçüsü vardır. Bu ölçülerden önde geleni, yarattığı kahramanların aramızda dolaşmasıdır. Yazarımızın kitapları bu özellikleri fazlasıyla gösteriyor. Okurken geçen yılların değiştiremediği, silemediği izleri fark ettiğinizde yüreğiniz sızlayacak, gözleriniz dolacak. Belki de düzene bir kez daha isyan edeceksiniz. Okumanızı öneririm.   Yazarlarımızın ürünlerini farklı kişilerin yazılarından okumak, bu ürünlerin birçok özelliğini yeniden keşfetmemizi sağlar. Yazarlarının çeşitli yönlerini bu yazılarla öğrenir, yeniden okumalarla yeni bir yaklaşım yolculuğuna çıkarsınız. Tireli yazarlarımız hakkında yazmaya devam edeceğim. Edebiyatla kalın!
Ekleme Tarihi: 19 Nisan 2019 - Cuma

Öyle Bir Sevda ki…

“Seksen yıllık ömründe kalıbını sürekli genişleterek koca bir gölge oldu. Bir çınar gölgesi ki koyu mu koyu…” Böyle tanımlıyorlar onu. Yazmaya başladığı zaman aklında ve kaleminde Anadolu vardı yalnızca ve Anadolu’nun çilekeş kadınları.

 

Her karşılaştığımızda yüzünü değil, Anadolu’nun çatlak toprağını gördüm. Tire’mizin güzel parklarından Orta Park’ta buluştuk yine. Buyur etti, oturdum. Hiç ayrılmamış gibi kaldığımız yerden devam ettik. Oysa yaklaşık üç aydır hiç görmemiştik birbirimizi. Yaşamının her döneminde olduğu gibi yazmaya devam ediyor bu güzel insan. İnsanın her yaşta ve her yerde üretebileceğini kanıtlarcasına yoldaşı Özdiyar Hanım’la bir köşeye çekilmeyip kalabalıklar içinden gülümsüyor. Gönülleri güzeli üretmeye kurulu, tatlı dilleri ise dinlemeye değer… Evet dostlar, tahmin ettiğiniz gibi Tireli yazarımız İsmet Çallıbay’dan söz ediyorum.

 

Onunla ilgili yazacak o kadar çok şey var ki… Yazdığı otuz beş kitapla dönüyoruz Anadolu’ya… Aşiretler, mezralar, kasabalar, ilçeler, dağ köyleri… Dedik ya o bir sevdalı. Şairin dediği gibi: “O sevda ki yurt toprak sevgisidir. O sevda ki insan sevgisidir katıksız./O sevda ki namuslu emektir, namuslu emeğin karşılığıdır/O sevda ki her çeşit zulme başkaldırıştır, direnmedir/O sevda ki inanılan yoldan dönmemedir, gelecek güzel günlere inanmadır/O sevda ki renk, din, dil, ırk , mezhep ayırmadan insanlara açılmış kollar olmaktır/Hayınlara ise sıkılmış yumruk!..”

Altmışlı yıllarda Sarıkamış'ta başladığını söylüyor yazmaya, Kars'ın Sesi adlı bir mahalli gazetede şiirleri yayımlanmış. Askerlik dönüşü Tire’ye gelmiş ve bir daha hiç ayrılmamış. Yıllarca aldığı notları daktiloyla temize çekmeye başlamış. İlk göz ağrısı “Hurda” adlı romanı…

 

Biri dışında basılmış tüm kitapları kadın isimlerinden oluşuyor. Bunların birçoğunu okudum. Bu kitaplarda, kadına “kadın” demeye çekinilen ülkemizde kızların evlenmek üzere yetiştirildiği vurgulanıyor. Kadınları ikincilleştiren, onları şiddete karşı savunmasız bırakan, denetimleri için duygusal ve fiziksel şiddeti doğallaştıran erkek egemenliği; kadınların, hatta erkeklerin yaşamakta olduğu en büyük sorun olarak gösteriliyor. Biyolojik farklılıkların bireysel kimlik farklılıklarına dönüştürülmesi ve doğallaştırılması eleştiriliyor. Üremenin abartılıp cinselliğin tamamlayıcısı haline getirildiğini, bu eğilimin kadınları güçsüz, duygusal, bağımlı, itaatkâr yaptığı; erkekleri ise güçlü, mantıklı, bağımsız, egemen kıldığı gerçek öykülerden yola çıkılarak akıcı bir dil, güçlü bir kurgu ile anlatılıyor.

 

Bir yazarın kalıcılığının birkaç ölçüsü vardır. Bu ölçülerden önde geleni, yarattığı kahramanların aramızda dolaşmasıdır. Yazarımızın kitapları bu özellikleri fazlasıyla gösteriyor. Okurken geçen yılların değiştiremediği, silemediği izleri fark ettiğinizde yüreğiniz sızlayacak, gözleriniz dolacak. Belki de düzene bir kez daha isyan edeceksiniz. Okumanızı öneririm.

 

Yazarlarımızın ürünlerini farklı kişilerin yazılarından okumak, bu ürünlerin birçok özelliğini yeniden keşfetmemizi sağlar. Yazarlarının çeşitli yönlerini bu yazılarla öğrenir, yeniden okumalarla yeni bir yaklaşım yolculuğuna çıkarsınız. Tireli yazarlarımız hakkında yazmaya devam edeceğim. Edebiyatla kalın!

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve buyuktire.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.