Son yıllarda özellikle milli bayram törenleri değişik gerekçelerle sıkça iptal edilir oldu.
Hangi tarihte, hangi bayram törenleri iptal edilmişti ve iptal gerekçesi neydi?
Hükümetin Milli Bayramlar?dan rahatsızlığı öteden beri biliniyor. Bunu kendileri de inkar edemezler. Belki de her Milli Bayram yaklaştığında akıllarından ?Allahım bir gerekçe yarat da, bu Milli Bayram kutlanmasın? diye düşündüklerine inanasım geliyor.
Nereden mi böyle bir fikre kapıldım?
Bakın, 29 Ekim 2011 tarihinde Cumhuriyet Bayramı törenleri iptal edildi. Neden mi?
Çünkü 23 Ekim 2011 tarihinde Van depremi olmuş. O tarihte ulusal yas ilan edilmediği gibi televizyonlarda müzik ve eğlence programları da iptal edilmemiş. Devletin zirvesi 29 Ekim kutlamalarını iptal etmesine rağmen aynı gün TOKİ başkanıyla Ekonomi bakanının oğullarının nikah törenine ve eğlencelerine katılmaktan bir sakınca görmemiş.
Tarih : 30 Ağustos 2011 Zafer Bayramı iptal gerekçe : Artan terör olayları.
Bir yıl sonra yine bir Zafer Bayramı , 30 Ağustos 2012 Cumhurbaşkanı Abdullah Gül törenlere katılmadı. Gerekçesi çok makul(! ) kulağından rahatsızlanmış.
Tarih: 19 Mayıs 2012
19 Mayıs stat ve kutlama törenleri yasaklanmış: Gerekçesi ise çok komik.
Gerekçe: Gençlerimiz üşüyorlarmış da ondan iptal edilmiş. Türkiye bir kutup ülkesi ya o sebepten yani..?Törenlerin iptaline iptal davası açılmış. Danıştay törenlerin iptal kararını iptal edince hükümetin bakanı bu kararı ?Garabet? olarak nitelemiş ve 2 günde yönetmelik çıkarıp tüm Milli bayramları halkın coşkuyla izlemesi yasaklanıp, anıta çelenk konulmasına bile izin verilmeme kararı çıkmış.
Tarih 10 Kasım 2012.
74 yıl sonra 10 Kasım Atatürk?ü Anma töreni ilk kez başbakansız. Neden? Başbakan Endonezya?da. Ziyaretini 1 gün daha uzatıvermiş. Geçiyordum Nepal’e de uğrayıverdim demek istemiş ( Başka bir Uzakdoğu ülkesi de olabilir ben Nepal diye hatırlıyorum.)
Tarih 23 Nisan 2013
Törenler yasak. Gerekçe? Çocuklar bayramlarda yoruluyor.
Tarih 19 Mayıs 2013
Törenler yine yasak. Neden? Reyhanlı?daki patlamada ölen vatandaşlarımıza saygı için. Haklısınız. Hepimizin yüreği yandı. Bu olayın sorumlusu kim? İktidara göre Esad. Peki, patlama ne zaman olmuş? 11 Mayısta. O gün ulusal yas ilan edilmiş mi? Hayır. Düğünler, eğlenceler iptal edilmiş mi? Hayır. 19 Mayısta eğlence mi yapılacak? Hayır. Hükümetin başı olay yerine gidip üzüntülerini, acılarını halkla paylaşmış mı? Hayır. Peki, nereye gitmiş? Akıl hocası Obama?nın yanına.
Soma’da maden kazası olmuş 19 Mayıs törenleri yine iptal.Ama yine milli yas ilan edilmemiş barlar, pavyonlar, radyolar, televizyonlar şen şakrak vur patlasın çal oynasın eğlenceye berdevam.
Aranırsa her gün bahane bulunabilir. Ama bu iptaller bazılarının hoşuna gitse de daha büyük bir kitlede nefret uyandırıyor. Bunun da farkına varmış olmalılar. Hem Atatürk’ü bu milletin kalbinden, Türklük şuurunu ve gururunu gönüllerden silmeye kimsenin gücü yetmeyecektir.
Bu yıl da 23 Nisan törenlerini n resepsiyon bölümü bizzat Cumhuriyetin simgesi olan TBMM başkanı tarafından iptal edildi. O kadarına razıyız. Biz resepsiyon aşığı, balo düşkünü değiliz. Yeter ki çocuklarımızın bu vesile ile vatan ve millet sevgisini pekiştirmekten alıkonulmasın. Dünyada sadece Türk çocuklarına bayram armağan eden Atatürk unutturulmaya çalışılmasın. Sahi 1979 yılından beri dünyanın bu tek Çocuk Bayramı coşkusuna dünya çocuklarını da ortak etme çabalarını sürdüren TRT ‘den pek ses çıkmıyor. Halbuki bu bayramın dünya ölçüsünde kutlanmaya başlaması Türkiye’ye inanılmaz bir itibar kazandırıyordu. Yoksa onları da mı küstürdük , yoksa masraf olur korkusuna mı düştük. İnşaallah TRT bu konudaki hassasiyetini gösterir de beni mahçup eder. Ama pek ümitli değilim çünkü eski yıllarda 50 nin üzerinde ülkenin çocukları ülkemize gelir Türk çocuklarıyla birlikte bu güzel etkinliklere katılırdı.Şimdi galiba sadece Azerbaycan çocukları katılıyor.
Görüşlerime katılır veya katılmazsınız. Ama gerçek olan bir şey var ki; Atatürk?ün çocuklara, gençlere, halka bayram olarak armağan ettiği ve her biri tarihin bir dönüm noktasına işaret eden milli bayramlarımızı kutlamamak, ümmetçilikten kurtulamayanların, Atatürk?ü ve onun en büyük eseri olan cumhuriyeti hazmedemediklerinin bir işaretidir.
Daha bir ay kadar önce Tıbbiyeliler günü nedeniyle düzenlenen resepsiyonda bir konuşma yapan Cumhurbaşkanı “ Biz bu törenleri iptal ederek teröristleri mi sevindireceğiz, iptal yok,” diyen ve sadece Ferhat Göçer’i dinlemekten mahrum kaldığına hayıflanan Cumhurbaşkanı gibi biz de teröristleri sevindirmemek için inançla ve inatla Bayramı kutlamalıyız. Ancak bu günü salt bir eğlence niyetiyle değil, geçmişi hatırlamak, yarınlara daha sağlam adımlarla yürümek için kutlamalıyız.
Atatürk’ü bir kez daha saygıyla anarak tüm Türk ve Dünya çocuklarının bayramını kutluyorum. Çocuklarımız kendilerine bir bayram armağan eden Atalarını asla unutmayacaklardır.