bağcılar escort

deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren siteler meritking giriş kingroyal giriş deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler

Hüsnü Barışan
Köşe Yazarı
Hüsnü Barışan
 

CEMAL ABDÜL NASIR (1918-1970)

Mısır çok eski ve büyük bir ülke. Yüzölçümü bir milyon km2 den fazla. Tarihi çok eski. 5500 yıllık olduğu bilinir. Avrupa ve Amerika ülkelerinin müzeleri bu binlerce yıllık Mısır tarihinin değerli eserleri ile doludur. Konumuz Mısır’ın bu çok zengin ve çok önemli ülkenin tarihinden bahsetmek değildir. Ancak bir cümle ile de olsa, fasılalı resmi ayrılmalar olsa da Mısır’ın 1516-1882 arasında Osmanlı Egemenliğinde kaldığını belirtmemizde yarar var. Egemenlik gücü kaybedilmiş ise de hükümranlık 1914’e kadar devam etmiştir. Bu tarihlerde Kahire 800.000 nüfusu ile Osmanlı’nın ikinci büyük şehri idi. Zaman zaman ülkemiz tarihi içinde yer alan ve Dünya tarihinde önemli mevkii olan Mısırdan ayrıntılar ile bahsetmeyi son derece yararlı görüyorum. Ancak bugün son derece kısa bir şekilde yaşı biraz ilerlemiş olanların kolayca anımsayacağı Mısır’ın çağdaş liderlerinden biri olan Cemal Abdülnasır’dan bahsetmek istiyorum. 15 Ocak 1918 doğumlu olan Nasır, Mısır krallığına son veren önemli askeri bir liderdir. Bazı arkadaşları ile birlikte 1952’de askeri bir darbe ile Mısır’ın başına geçti. Ancak Albay rütbesi ile makamını dolduramayacağı düşüncesi ile Devlet Başkanlığı’na Orgeneral Muhammet Necip getirildi. Ne var ki daha sonra Muhammet Necip görevinden alındı. Ve Nasır 1954’te Başbakanlık görevini yüklendi. Ocak 1956’da tek aday olarak girdiği seçimde oyların %99.9’unu alarak cumhurbaşkanı seçildi. Daha sonra ABD Assuan barajı projesini parasal yönden yardım etmeyince Nasır Rusya’ya yanaştı. Öte yandan İsrail’in tüm Sina yarımadasının işgali engellenemedi. Mısır hava kuvvetleri ağır darbe aldı. Mısır Suriye birleşmesi kısa sürdü. Muhalefete nerede ise yaşam hakkı tanınmadı. 1962-1967 Yemen İç Savaşına müdahalesi ABD ile olan ilişkilerinin bozulmasına sebep oldu. Avrupa ve ABD gazetelerinin özellikle ordusunda çok değerli subayları olan İsrail’in başarılı olma şansının yüksek olduğu tarzındaki yayınları başlangıçta inandırıcı olmadı. İsrail, Mısır savaş uçaklarının hemen tamamını hava alanlarında daha yerde yok etti. Ve altı günde savaşın galibi oldu. Nasır 9 Haziran 1970’de yenilginin tüm sorumluluğunu yüklenerek görevinden istifa etti ise de, halk kitleleri büyük gösteriler yaptılar. Ve ona “sen her ne kadar ülkeye yenilgi getirdin ise de ve daha bir çok hataların oldu ise de biz ayrılmanı istemiyoruz. Çünkü seni çok seviyoruz.” Mesajını verdi. Ve Nasır görevinden ayrılmadı. Birkaç ay sonra öldü. Doğal olarak her ülke halkının değişik davranışları vardır. O dönemde Mısır halkı başkanlarını çok seviyordu. Bu sevgi bir beğeni bir takdir idi. Avrupa ve ABD dergi ve gazeteleri: Halkın sevgisini anlamıyoruz. Başkan, savan kazanmış bir komutan değil! Ülkeye Demokrasi getirdiği iddia edilemez. Örneğin bazı siyasi partileri dahi kapatmış idi. Bu ne biçim aşk? Diye yayın yapıyordu. Gene de halkın alanlarda sevgisini ve takdirini haykırırken savaşta yenilsen partileri kapatsan, dinci gruplar ile mücadele etsen, en yakın yardımcın ve amirin Necip’i geri plana atsan v.s. dahi şeklindeki olumsuz nitelikler arasında “hakkında hırsızlık iddiaları olsa dahi” şeklinde bir ifade yer almıyordu. 
Ekleme Tarihi: 08 Mayıs 2014 - Perşembe

CEMAL ABDÜL NASIR (1918-1970)

Mısır çok eski ve büyük bir ülke. Yüzölçümü bir milyon km2 den fazla. Tarihi çok eski. 5500 yıllık olduğu bilinir. Avrupa ve Amerika ülkelerinin müzeleri bu binlerce yıllık Mısır tarihinin değerli eserleri ile doludur.

Konumuz Mısır’ın bu çok zengin ve çok önemli ülkenin tarihinden bahsetmek değildir. Ancak bir cümle ile de olsa, fasılalı resmi ayrılmalar olsa da Mısır’ın 1516-1882 arasında Osmanlı Egemenliğinde kaldığını belirtmemizde yarar var. Egemenlik gücü kaybedilmiş ise de hükümranlık 1914’e kadar devam etmiştir. Bu tarihlerde Kahire 800.000 nüfusu ile Osmanlı’nın ikinci büyük şehri idi.

Zaman zaman ülkemiz tarihi içinde yer alan ve Dünya tarihinde önemli mevkii olan Mısırdan ayrıntılar ile bahsetmeyi son derece yararlı görüyorum. Ancak bugün son derece kısa bir şekilde yaşı biraz ilerlemiş olanların kolayca anımsayacağı Mısır’ın çağdaş liderlerinden biri olan Cemal Abdülnasır’dan bahsetmek istiyorum. 15 Ocak 1918 doğumlu olan Nasır, Mısır krallığına son veren önemli askeri bir liderdir.

Bazı arkadaşları ile birlikte 1952’de askeri bir darbe ile Mısır’ın başına geçti. Ancak Albay rütbesi ile makamını dolduramayacağı düşüncesi ile Devlet Başkanlığı’na Orgeneral Muhammet Necip getirildi. Ne var ki daha sonra Muhammet Necip görevinden alındı. Ve Nasır 1954’te Başbakanlık görevini yüklendi. Ocak 1956’da tek aday olarak girdiği seçimde oyların %99.9’unu alarak cumhurbaşkanı seçildi. Daha sonra ABD Assuan barajı projesini parasal yönden yardım etmeyince Nasır Rusya’ya yanaştı. Öte yandan İsrail’in tüm Sina yarımadasının işgali engellenemedi. Mısır hava kuvvetleri ağır darbe aldı. Mısır Suriye birleşmesi kısa sürdü.

Muhalefete nerede ise yaşam hakkı tanınmadı. 1962-1967 Yemen İç Savaşına müdahalesi ABD ile olan ilişkilerinin bozulmasına sebep oldu. Avrupa ve ABD gazetelerinin özellikle ordusunda çok değerli subayları olan İsrail’in başarılı olma şansının yüksek olduğu tarzındaki yayınları başlangıçta inandırıcı olmadı. İsrail, Mısır savaş uçaklarının hemen tamamını hava alanlarında daha yerde yok etti. Ve altı günde savaşın galibi oldu.

Nasır 9 Haziran 1970’de yenilginin tüm sorumluluğunu yüklenerek görevinden istifa etti ise de, halk kitleleri büyük gösteriler yaptılar. Ve ona “sen her ne kadar ülkeye yenilgi getirdin ise de ve daha bir çok hataların oldu ise de biz ayrılmanı istemiyoruz. Çünkü seni çok seviyoruz.” Mesajını verdi. Ve Nasır görevinden ayrılmadı. Birkaç ay sonra öldü.

Doğal olarak her ülke halkının değişik davranışları vardır. O dönemde Mısır halkı başkanlarını çok seviyordu. Bu sevgi bir beğeni bir takdir idi.

Avrupa ve ABD dergi ve gazeteleri: Halkın sevgisini anlamıyoruz. Başkan, savan kazanmış bir komutan değil! Ülkeye Demokrasi getirdiği iddia edilemez. Örneğin bazı siyasi partileri dahi kapatmış idi. Bu ne biçim aşk? Diye yayın yapıyordu.

Gene de halkın alanlarda sevgisini ve takdirini haykırırken savaşta yenilsen partileri kapatsan, dinci gruplar ile mücadele etsen, en yakın yardımcın ve amirin Necip’i geri plana atsan v.s. dahi şeklindeki olumsuz nitelikler arasında “hakkında hırsızlık iddiaları olsa dahi” şeklinde bir ifade yer almıyordu. 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve buyuktire.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.