Bir buçuk milyar nüfus, dünya nüfusunun beşte biri, Avustralya ve Avrupa kıtalarından büyük bir ülke, bir zamanlar komşusu Türklerin saldırısından korunmak için dünyanın en uzun duvarını yapmak zorunda kalan bir devlet ÇİN .
Corona virüsünü de Dünyanın başına bela eden ülke, virüsün doğup dünyaya dağılmasına sebep olmasına rağmen bu belayı çok kısa zamanda bertaraf etmesini becerebilen bir ülke Çin.
Karantina günlerimizde Corona virüsü konusunda doktora seviyesinde bilgi sahibi olmanın verdiği güvenle TV kanallarında Corona’sız bir program ararken TRT Belgesel kanalına takıldım. Belgeselde Çin hakkında bilgiler veriliyordu. Bu ülke hakkında ilgi ve alakam çok eskilere dayanır. Çin Set’di ilgimin ilk nedeniydi tabii ki. Sonra Eğitim Enstitüsü’nde bize Coğrafyayı sevdirip, öğreten, boyu omuzumuza kadar ancak gelen, atom karınca misali öğretmenimiz rahmetli İsmet Konuk’un naklettiği bir kitap ve bu kitaba dayanan bir bilgi olmuştu. Hocamız bir yabancı yazarın kaleme aldığı “ÇİN UYANIRSA” kitabından söz ederek Çin’in uyanması ile Dünyada nelerin değişebileceğini anlatmıştı. Evet tarih 1972 idi, o gün de Dünya’nın en kalabalık fakat en fakir ülkelerinden biriydi Çin. Günde bir tas pirinç tüketmekten , börtü böcek yemekten ibaretti lüksleri.Açlık ve sefalet kol geziyordu.
Hocamızın sözünü ettiği kitabın adı “Çin uyanırsa” idi.Hocamız bu kitaptan alıntılarla bizlere Dünyanın geleceğinde Çin’in mutlaka çok önemli bir yeri olacaktır diyordu. Evet artık Çin uyandı. Hatta uyumakta olan ülkelere örnek olarak onların da uyanmasına sebep olacak kadar baş döndürücü bir hızla gelişti ve dünya ekonomisini avucunun içine alabilecek zenginliğe ulaştı. Endüstrisi gelişmiş, ülkeler için ciddi tehdit oluşturma noktasına gelmiş vaziyette. Önünü kesmek için bir takım engeller düşünenler hiç de az olmasa gerektir. Hatta bu virüsü, Çin tehdidini bertaraf etmek için icat etiler diye şüphelenenler bile var. Ama kimsenin bu kadar büyük bir hainlik yapmayı göze alabileceklerini sanmıyorum.. Çünkü bu İkinci Dünya savaşında Japon’nın Nagasaki ve Hiroşima şehirlerine atom bombası atmaktan daha büyük bir insanlık suçu oluşturacağına inanırım.
Çin’e ilgim sadece bunlardan da ibaret değil. Bundan iki üç yıl önce Merkez Bankası Tokyo ve Pekin’de Ekonomi Müşavirliği olarak görev yapan Yüksel Görmez’in yazdığı “ÇİN,GİTTİM GÖRDÜM YAZDIM “ adlı kitabını görünce, merakım tekrar depreşmişti. Kitabı alıp okumuştum . Uzun yıllar Merkez Bankası adına Çin’de görev yaparken bu toplumun özelliklerini, çalışmalarını ve yarattıkları mucizeleri gözlemleyerek kitabını kaleme almış.
Bundan sonrasını, kitabını sadece Çin’i değil, küresel dünyanın geleceğini de anlamayı kolaylaştırmak için yazdığını belirten konunun uzmanı Yüksel Görmez’den alıntılarla sürdürüp, bitireyim.
“Günde tek tas çorba yoksulluğundan kapıda bekleyen iki Ferrari zenginliğine ulaşan bir toplum. Yıllık 10 seviyelerinde yıllarca süren kalkınma hızı, düzenli, prensipli planlı üretim seferberliği, her beş günde bir gökdelenlerin yükseldiği çılgınca kentleşme , Dünya’nın fabrikasından en büyük satıcıya ve tüketiciye en hızlı yol, insanlık tarihinin en hızlı ve kapsamlı altyapı yatırımları, Dünya’nın enlerini alt üst eden kitlelerin kütlesi, Çin mucizesinin başlıca nedenleri arasındadır.
Yüksel Görmez Çin hakkındaki görüşlerini maddeler halinde şöyle sıralıyor:
21. Yüzyılın Cenneti de Cehennemi de Çin olacaktır.
Kahve Yemen’den, başka her şey Çin’den gelir.
Çin doğruları, gerçeklere bakarak keşfeder.
Çin’de her şey, aç olmaktan iyidir.Ne bulurlarsa yenir.
Çin para politikası, şeytana pabucu ters giydirir.
Çin büyüktür, çok büyüktür, en büyüktür ve büyümeye devam etmektedir.
Dünya Çin’e kapandıkça, Çin Dünya’ya açılmaya devam edecektir.
Çin satılık ne varsa taliptir, her türlü yatırıma hazırdır.
Çin’de tatil yerine çalışmak zorunludur.
Çin’in doğusu en zengin, batısı ise çok fakirdir. Doğu Türkistan ülkenin adeta ihmal edilmiş bölgesidir.
Çin’de eşitlik yoktur.
Çin’in özellikleri saymakla bitmez.
Nüfusuyla, tarihi ve kültürel geçmişiyle, yaşayışı ile, büyük uyanışıyla, her alandaki araştırma ve inanılmaz endüstrileşmesiyle , dünyayı sarsan Çin’i, yıllarını Çin’e adamış bir uzman gözüyle tanımak isterseniz Yüksel Görmez’ın çalışmasını ve kitabını okuyun derim.