bağcılar escort

deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren siteler meritking giriş kingroyal giriş deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler

Sadık Medin
Köşe Yazarı
Sadık Medin
 

KAMURAN ŞİPAL SON ÖĞRETMENİM

Almancadan yaptığı çeviriler ile birçok eserin Türk okurlarla buluşmasına vesile olan yazar ve çevirmen Kamuran Şipal yaşamını yitirdi.   Franz Kafka, Alfred Adler, Ingeborg Bachmann, Wolfgang Borchert, Heinrich Böll, Alfred Brauchle, Bertolt Brecht, Max Brod, Elias Canetti, Sigmund Freud, Gustav Hans Graber, Günter Grass, Carl Gustav Jung, Thomas Mann, Rainer Maria Rilke, Robert Musil, Bernhard Zeller, Hans Zulliger ve Hermann Hesse gibi isimleri Türkçe'ye kazandıran çevirmen Kamuran Şipal Bakırköy Çamlık Hastanesi'nde çoklu organ yetmezliğine bağlı olarak 19 Eylül 2019 Perşembe günü vefat etti.   24 Eylül 1926'da Adana'da dünyaya gelen Şipal, ilk ve orta öğretimi burada yaptı. Liseyi İstanbul Pertevniyal Lisesi'nde okuduktan sonra İstanbul Üniversitesi Alman Dili ve Edebiyatı Bölümü'ne girdi. Mezun olduktan sonra iki yıl asistanlık yapan Şipal, daha sonra Almanya'ya gitti. Döndükten sonra İstanbul Üniversitesi Yabancı Diller Bölümü'nde okutmanlık görevini sürdürdü.   Şipal'in yazdığı eserler şöyle: Öyküleri Beyhan (1962) Elbiseciler Çarşısı (1964) Büyük Yolculuk (1969) Buhûrumeryem (1971) Köpek İstasyonu (1988) Gece Lambalarının Işığında (Toplu Öyküler, YKY, 2009)   Romanları Demir Köprü (1998) Sırrımsın Sırdaşımsın (YKY 2010) İnceleme Çağdaş Alman Hikâyesi / 1945'ten Sonra (1962)   Ödülleri 1953 TDK Öykü Yarışması 1965 Sait Faik Hikâye Armağanı 40. Orhan Kemal Roman Armağanı (2011, Sırrımsın Sırdaşımsın adlı romanıyla.     KAMURAN ŞİPALİN ARDINDAN   “Son öğretmenim “ dememin bir nedeni, Onu 0n sekiz yıl önce Haseki'deki Çınar Kıraathanesinde tanımış olmam ve yazacağım öykülerde, köşe yazılarımda hep yol gösteren bir büyüğüm olmasıdır. Devamlı yazmamı istemiş ve çoğu zaman teşvik etmiştir.   Orhan Kemal Roman Armağanı ile ödüllendirildiği ”SIRRIMSIN SIRDAŞIMSIN” adlı romanı hakkındaki yazımı aynen buraya alıyorum.   ANNE İÇİN YAZILMIŞ ŞİİR TADINDA BİR ROMAN  (Büyük Tire Gazetesi) Alman edebiyatından yaptığı özenli çevirilerini yakından izlediğimiz Kâmuran Şipal okuyucularının karşısına uzun soluklu şiir tadındaki bir romanıyla çıkıyor, ”SIRRIMSIN SIRDAŞIMSIN”.   Roman , yazarın kendi iç dünyasından ve yaşadıklarından yola çıkılarak yazılmış.Gözlemleriyle birleştirildiğinde zaman, mekan gözetilmeksizin yakın çevrenizde sizin de görebileceğiniz kültürel değerlerimiz birer ikişer sahneye çıkıyor.Günümüzden geçmişe,geçmişten bu günlere gidip gelen duygu yoğunlukları okuyucuyu olduğu yerden başka yerlere ve zamanlara taşıyor.   Anadolu'nun herhangi bir şehrindeki bedestenler, avlusunda bir tulumbası ya da kuyusu bulunan evler. Ateş böceklerinin yıldızlarla yarışan yanıp sönüşleri, cırcır böcekleri, kurbağa vıraklamaları. Güller, karanfiller özenle  yetiştirilen sulanıp kollanan çiçekler. Aza çoğa bakılmaksızın kurulan yer sofraları. Cefakâr Anadolu kadınının yokluk ve yoksun - luğa aldırmadan evinin nafakasını alnının teriyle  çıkarma azmi. Öz babasının oğluna ilgisizliği bir ayrılığın ardından beş altı yaşındaki çocuğun kırılganlığını neredeyse dört beş yıldır üzerinden atamaması . Üvey babanın ona iyi davranması, ancak işini kaybedince zorunlu olarak çekip gitmesi. Varlıklı bir teyzenin bağında,kendinden birkaç yaş büyük  teyze  kızıyla geçirilen ,çevrenin, doğanın yeni yeni tanındığı o güzelim günler.Bütün bu anlatılanlar romanın kısa bir özeti bile değil kuşkusuz.   Sağlığında kıymeti bilinmeyen anneye ölümünden sonra duyulan  özlem  duygularının dışa vurumu . Bir evladın çocukluk dönemi psikolojisini dört dörtlük yansıtmış uzun soluklu  şiir tadında bir kitap. Özellikle annesini çok seven - lerin, zamanında  anne kıymetini bilmeyip sonradan özlemini çekenlerin severek ve tekrar tekrar okuyacakları mükem - mel bir eser.   “Sırrımsın sırdaşımsın” bulutsuz  yaz gecelerinde oluşan yıldız yağmurlarını sizlere htiriyor. O anları birebir yaşıyorsunuz.. Kusursuz bir Türkçeyle yazılmış.Uzun, düzenli cümleler ufkumuzu açıyor. Dilimizin inceliklerini görüyor,  kelime dağarcığımızı test ediyoruz. ”Demir Köprü” den sonra yazdığı bu ikinci romanı Kâmuran Şipal'in. Yapı Kredi Yayınlarından çıkan bu eser modern romanlarda karşılaşılan  anlatımın özgün bir şekli.   Eserde  dikkati çeken en duygusal bölüm, sağlığında ihmal edilen annenin kabrine yapılan ziyarette yaşanan duygu fırtınası ve bu fırtınaya yıldızlarla yarışan ateşböceklerinin eşlik etmesi. Bu  pırıl pırıl dünyaya katılmamak ve bu ışıltı yağmuruna tutulmamak mümkün değil.   Bir Kerkük türküsü şöyle der: ”Meyvelerden üç güzel var sevilir, biri ayva, biri alma, birinar / Güzellerden üç güzel var sevilir, biri ana, biri bacı, biri yar.”   Kâmuran Şipal, yıllar önce kaybettiği annesine duyduğu özlemini sağlığında açığa vuramadığı şükran duygularını, bu roman aracılığıyla bir şiir, şarkı, hatta türkü tadında dile getirmiş.   Kısacası “SIRRIMSIN SIRDAŞIMSIN” yazarın içten duyarak özenle yazdığı, bütün deneyimini ve bilgi bir iki - mini geleceğe  miras  bıraktığı, şiir tadında yazılmış başarılı bir eser.   03 Mart 2010 SAMATYA- Mehmet Sadık MEDİN     ŞİİRİN GÜCÜ….Başlıklı yazımdan bir bölüm (05 Ağustos 2015) Büyük Tire Gazetesi   Altı ay boyunca İstanbul Haseki'de kaldığım 2001 yılında Çınar Kıraathanesi'nde çeviri yapmakta olan bir çevirmen yazar ile tanıştım. Kamuran Şipal Hoca'm “Cezan'a Mektuplar”ı çevirmekteydi. Daha sonra 2003 Ekim Ayı'nda çevirdiği kitabın Türkçesini bana hediye etmişti.    Kamuran Şipal'e 2013 yılında, Türklerin Almanya'ya çalışmak için gidişlerinin 50. Yılı dolayısıyla Tarabya Oteli'nde düzenlenen törende, Almancadan Türkçeye en iyi çeviriler yapan çevirmen ödülü verildi. Bir yıl sonra da Adana'daki çocukluk yıllarını anlattığı “Sırrımsın Sırdaşımsın” romanından dolayı “Orhan Kemal Roman Armağanı” ile ödüllendirildi.   On iki  yıl boyunca Çınar Kıraathanesi'nde, Esekapı'daki evinde, evinin karşısındaki pastanede zaman zaman sohbet ettik. Bir gün kitaplığından bir kitap uzattı. Almanca yazılmış kalınca, ciltli, sözlük büyüklüğünde 400-500 sayfalık bir kitap. Alman şair adaylarına yönelik bir kafiyeler sözlüğü.   Bir zamanlar benim düşündüğüm kafiyeler sözlüğünün hem Türkçesini hem de Almancasını yıllar sonra İstanbul'da ayrı ayrı zamanlarda görmüş oldum. Yaklaşık on yıl boyunca zaman zaman gazetelere yazdığım yazıları hocama gösterir fikrini alır eleştirilerini can kulağıyla dinlerdim.   Adana'yı, İstanbul Pertevniyal'deki lise yıllarını, Samatya'yı anlatan hikâye kitaplarını, romanlarını okumak, edebiyat sohbetlerine katılmak ve  tanımak  şansım oldu. Yakın tarihe kadar Adli Tıp olan binanın olduğu yer Cerrahpaşa Hastanesi'nin batısı, bir zamanlar adeta bir mahalle büyüklüğündeymiş. Evler, kahveler, bostanlar, irili ufaklı sokaklar vs.   Devam ettiği kahvede çoğu zaman sohbet ettiği iki yakın arkadaşı Behçet Necatigil, İstanbul Üniversitesi Alman Dili ve Edebiyatı Bölümü'nden  şair Sedat Ümran.   Tire'ye tatile geldiğim günlerde hocam hep şöyle der; “ Sadık, İstanbul'da artık senin için bir sıla”. Düşünüyorum da 12 yılın 11 ayı İstanbul'da kalınca, İstanbul da benim için bir sıla artık. Kamuran Hocamızın yaklaşık 85-90 civarında Almancadan çevirdiği roman, mektup ve tıp alanında çeviri kitapları var. Nobel Ödüllü yazarlar Thomas Mann, Herman Hesse, Rainer Maria Rilke, Freud vb. Yıllar önce “ Tire Bülteni”nde yayınlanan bir köşe yazımda Sedat Ümran çevirisi Rainer Maria Rilke'ye ait “Ciddi Saat” isimli şiiri yayınlamazdan önce  hocama okutmuştum. Nesir kısmında bir kaç yerde hocam sağ olsun düzeltmelerde bulunmuştu....(Tire-05 Ağustos 2015)   Kamuran Şipal öğretmenim  tam bir İstanbul beyefendisi ve dört dörtlük bir çevirmen idi. Bende emeği çok olan değerli hocama Allah'tan rahmet diliyorum. Mekanı cennet, ruhu şad olsun…   20 Eylül 2019-Tire- M.Sadık MEDİN
Ekleme Tarihi: 21 Eylül 2019 - Cumartesi

KAMURAN ŞİPAL SON ÖĞRETMENİM

Almancadan yaptığı çeviriler ile birçok eserin Türk okurlarla buluşmasına vesile olan yazar ve çevirmen Kamuran Şipal yaşamını yitirdi.

 

Franz Kafka, Alfred Adler, Ingeborg Bachmann, Wolfgang Borchert, Heinrich Böll, Alfred Brauchle, Bertolt Brecht, Max Brod, Elias Canetti, Sigmund Freud, Gustav Hans Graber, Günter Grass, Carl Gustav Jung, Thomas Mann, Rainer Maria Rilke, Robert Musil, Bernhard Zeller, Hans Zulliger ve Hermann Hesse gibi isimleri Türkçe'ye kazandıran çevirmen Kamuran Şipal Bakırköy Çamlık Hastanesi'nde çoklu organ yetmezliğine bağlı olarak 19 Eylül 2019 Perşembe günü vefat etti.

 

24 Eylül 1926'da Adana'da dünyaya gelen Şipal, ilk ve orta öğretimi burada yaptı. Liseyi İstanbul Pertevniyal Lisesi'nde okuduktan sonra İstanbul Üniversitesi Alman Dili ve Edebiyatı Bölümü'ne girdi. Mezun olduktan sonra iki yıl asistanlık yapan Şipal, daha sonra Almanya'ya gitti. Döndükten sonra İstanbul Üniversitesi Yabancı Diller Bölümü'nde okutmanlık görevini sürdürdü.

 

Şipal'in yazdığı eserler şöyle:

Öyküleri

Beyhan (1962)

Elbiseciler Çarşısı (1964)

Büyük Yolculuk (1969)

Buhûrumeryem (1971)

Köpek İstasyonu (1988)

Gece Lambalarının Işığında (Toplu Öyküler, YKY, 2009)

 

Romanları

Demir Köprü (1998)

Sırrımsın Sırdaşımsın (YKY 2010)

İnceleme

Çağdaş Alman Hikâyesi / 1945'ten Sonra (1962)

 

Ödülleri

1953 TDK Öykü Yarışması

1965 Sait Faik Hikâye Armağanı

40. Orhan Kemal Roman Armağanı (2011, Sırrımsın Sırdaşımsın adlı romanıyla.

 

 

KAMURAN ŞİPALİN ARDINDAN

 

“Son öğretmenim “ dememin bir nedeni, Onu 0n sekiz yıl önce Haseki'deki Çınar Kıraathanesinde tanımış olmam ve yazacağım öykülerde, köşe yazılarımda hep yol gösteren bir büyüğüm olmasıdır. Devamlı yazmamı istemiş ve çoğu zaman teşvik etmiştir.

 

Orhan Kemal Roman Armağanı ile ödüllendirildiği ”SIRRIMSIN SIRDAŞIMSIN” adlı romanı hakkındaki yazımı aynen buraya alıyorum.

 

ANNE İÇİN YAZILMIŞ ŞİİR TADINDA BİR ROMAN  (Büyük Tire Gazetesi)

Alman edebiyatından yaptığı özenli çevirilerini yakından izlediğimiz Kâmuran Şipal okuyucularının karşısına

uzun soluklu şiir tadındaki bir romanıyla çıkıyor, ”SIRRIMSIN SIRDAŞIMSIN”.

 

Roman , yazarın kendi iç dünyasından ve yaşadıklarından yola çıkılarak yazılmış.Gözlemleriyle birleştirildiğinde zaman, mekan gözetilmeksizin yakın çevrenizde sizin de görebileceğiniz kültürel değerlerimiz birer ikişer sahneye çıkıyor.Günümüzden geçmişe,geçmişten bu günlere gidip gelen duygu yoğunlukları okuyucuyu olduğu yerden başka yerlere ve zamanlara taşıyor.

 

Anadolu'nun herhangi bir şehrindeki bedestenler, avlusunda bir tulumbası ya da kuyusu bulunan evler. Ateş böceklerinin yıldızlarla yarışan yanıp sönüşleri, cırcır böcekleri, kurbağa vıraklamaları. Güller, karanfiller özenle  yetiştirilen sulanıp kollanan çiçekler. Aza çoğa bakılmaksızın kurulan yer sofraları. Cefakâr Anadolu kadınının yokluk ve yoksun - luğa aldırmadan evinin nafakasını alnının teriyle  çıkarma azmi. Öz babasının oğluna ilgisizliği bir ayrılığın ardından beş altı yaşındaki çocuğun kırılganlığını neredeyse dört beş yıldır üzerinden atamaması . Üvey babanın ona iyi davranması, ancak işini kaybedince zorunlu olarak çekip gitmesi. Varlıklı bir teyzenin bağında,kendinden birkaç yaş büyük  teyze  kızıyla geçirilen ,çevrenin, doğanın yeni yeni tanındığı o güzelim günler.Bütün bu anlatılanlar romanın kısa bir özeti bile değil kuşkusuz.

 

Sağlığında kıymeti bilinmeyen anneye ölümünden sonra duyulan  özlem  duygularının dışa vurumu . Bir evladın çocukluk dönemi psikolojisini dört dörtlük yansıtmış uzun soluklu  şiir tadında bir kitap. Özellikle annesini çok seven - lerin, zamanında  anne kıymetini bilmeyip sonradan özlemini çekenlerin severek ve tekrar tekrar okuyacakları mükem - mel bir eser.

 

“Sırrımsın sırdaşımsın” bulutsuz  yaz gecelerinde oluşan yıldız yağmurlarını sizlere htiriyor. O anları birebir yaşıyorsunuz.. Kusursuz bir Türkçeyle yazılmış.Uzun, düzenli cümleler ufkumuzu açıyor. Dilimizin inceliklerini görüyor,  kelime dağarcığımızı test ediyoruz. ”Demir Köprü” den sonra yazdığı bu ikinci romanı Kâmuran Şipal'in. Yapı Kredi Yayınlarından çıkan bu eser modern romanlarda karşılaşılan  anlatımın özgün bir şekli.

 

Eserde  dikkati çeken en duygusal bölüm, sağlığında ihmal edilen annenin kabrine yapılan ziyarette yaşanan duygu fırtınası ve bu fırtınaya yıldızlarla yarışan ateşböceklerinin eşlik etmesi. Bu  pırıl pırıl dünyaya katılmamak ve bu ışıltı yağmuruna tutulmamak mümkün değil.

 

Bir Kerkük türküsü şöyle der: ”Meyvelerden üç güzel var sevilir, biri ayva, biri alma, birinar / Güzellerden üç güzel var sevilir, biri ana, biri bacı, biri yar.”

 

Kâmuran Şipal, yıllar önce kaybettiği annesine duyduğu özlemini sağlığında açığa vuramadığı şükran duygularını, bu roman aracılığıyla bir şiir, şarkı, hatta türkü tadında dile getirmiş.

 

Kısacası “SIRRIMSIN SIRDAŞIMSIN” yazarın içten duyarak özenle yazdığı, bütün deneyimini ve bilgi bir iki - mini geleceğe  miras  bıraktığı, şiir tadında yazılmış başarılı bir eser.

 

03 Mart 2010 SAMATYA- Mehmet Sadık MEDİN  

 

ŞİİRİN GÜCÜ….Başlıklı yazımdan bir bölüm (05 Ağustos 2015) Büyük Tire Gazetesi

 

Altı ay boyunca İstanbul Haseki'de kaldığım 2001 yılında Çınar Kıraathanesi'nde çeviri yapmakta olan bir çevirmen yazar ile tanıştım. Kamuran Şipal Hoca'm “Cezan'a Mektuplar”ı çevirmekteydi. Daha sonra 2003 Ekim Ayı'nda çevirdiği kitabın Türkçesini bana hediye etmişti. 

 

Kamuran Şipal'e 2013 yılında, Türklerin Almanya'ya çalışmak için gidişlerinin 50. Yılı dolayısıyla Tarabya Oteli'nde düzenlenen törende, Almancadan Türkçeye en iyi çeviriler yapan çevirmen ödülü verildi. Bir yıl sonra da Adana'daki çocukluk yıllarını anlattığı “Sırrımsın Sırdaşımsın” romanından dolayı “Orhan Kemal Roman Armağanı” ile ödüllendirildi.

 

On iki  yıl boyunca Çınar Kıraathanesi'nde, Esekapı'daki evinde, evinin karşısındaki pastanede zaman zaman sohbet ettik. Bir gün kitaplığından bir kitap uzattı. Almanca yazılmış kalınca, ciltli, sözlük büyüklüğünde 400-500 sayfalık bir kitap. Alman şair adaylarına yönelik bir kafiyeler sözlüğü.

 

Bir zamanlar benim düşündüğüm kafiyeler sözlüğünün hem Türkçesini hem de Almancasını yıllar sonra İstanbul'da ayrı ayrı zamanlarda görmüş oldum. Yaklaşık on yıl boyunca zaman zaman gazetelere yazdığım yazıları hocama gösterir fikrini alır eleştirilerini can kulağıyla dinlerdim.

 

Adana'yı, İstanbul Pertevniyal'deki lise yıllarını, Samatya'yı anlatan hikâye kitaplarını, romanlarını okumak, edebiyat sohbetlerine katılmak ve  tanımak  şansım oldu. Yakın tarihe kadar Adli Tıp olan binanın olduğu yer Cerrahpaşa Hastanesi'nin batısı, bir zamanlar adeta bir mahalle büyüklüğündeymiş. Evler, kahveler, bostanlar, irili ufaklı sokaklar vs.

 

Devam ettiği kahvede çoğu zaman sohbet ettiği iki yakın arkadaşı Behçet Necatigil, İstanbul Üniversitesi Alman Dili ve Edebiyatı Bölümü'nden  şair Sedat Ümran.

 

Tire'ye tatile geldiğim günlerde hocam hep şöyle der; “ Sadık, İstanbul'da artık senin için bir sıla”. Düşünüyorum da 12 yılın 11 ayı İstanbul'da kalınca, İstanbul da benim için bir sıla artık. Kamuran Hocamızın yaklaşık 85-90 civarında Almancadan çevirdiği roman, mektup ve tıp alanında çeviri kitapları var. Nobel Ödüllü yazarlar Thomas Mann, Herman Hesse, Rainer Maria Rilke, Freud vb. Yıllar önce “ Tire Bülteni”nde yayınlanan bir köşe yazımda Sedat Ümran çevirisi Rainer Maria Rilke'ye ait “Ciddi Saat” isimli şiiri yayınlamazdan önce  hocama okutmuştum. Nesir kısmında bir kaç yerde hocam sağ olsun düzeltmelerde bulunmuştu....(Tire-05 Ağustos 2015)

 

Kamuran Şipal öğretmenim  tam bir İstanbul beyefendisi ve dört dörtlük bir çevirmen idi. Bende emeği çok olan değerli hocama Allah'tan rahmet diliyorum. Mekanı cennet, ruhu şad olsun…

 

20 Eylül 2019-Tire- M.Sadık MEDİN

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve buyuktire.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.