Ege’nin önemli akarsuyu yatağı olan Küçük Menderes Nehrimiz. Kan damarımız can suyumuz, Toprak ananın sütü, 17 bin bitkinin suyu, yüzlerce beslenen kuyu, bölgemin süzülen gerdanlığısın sen.
Kiraz, Ödemiş, Beydağ, Tire’mizin küçük dere ve akarsu yataklarında beslenen, beslendiğin kadarda besleyensin. Yüzyıllarca aktın besledin yaşam kaynağımız oldun. Son yıllarda canına açıtılar, kuruttular, kirlettiler hem de hunharca zehirlediler bile. Vefasızlık yaptılar, hayvan leşini attılar, pisliklerini saldılar, zehirlerini bıraktılar özür dileriz. Otuz yıldır derneğimizle mücadele verdik yazdık çizdik şikâyet ettik mahkemeye verildik sen sağlıklı yaşa diye. Yine de vereceğiz sen yeter ki kaybolma yatağından.
Senin canına acıtanların sana verdikleri zarar kadar kendilerine de verdiler, gelecek nesilleri de. Geçmiş de ne hatıralar bırakmıştın. Tertemiz akan suyunla, sarkık söğüt ağaçlarınla, söğüt ağaçlarındaki o deli bülbüllerinle şakır şakırdın, hele o sıcak günlerde havuzumuz oldun denizimiz oldun yüzdürdün ve de güldürdün Kenarında bir demlik çayınla, felekten meyinle sen ne güzeldin. O çay balıklarınla, yaban ördeklerinle sen ne serindin yazın sıcağında. Sana teşekkür bile etmeden ihanet ettiler.
Keten kendirine liman oldun, bazen doldun bazen doyurdun. Pamuğa suyundan verdin, ekonomiye el verdin, özel günlerde evine verdin bu insanlara benim Tire’min gerdanlığının güzeli.
Şimdi bakıyorum da rengin kararmış nefesin kokuyor açlıktan, zehir vermişler sana kirletmişler lanet olsun. Otuz yıldır mücadelemiz den bir şey elde edemedik be nehrim. Yazarak mücadele verdik. Şikâyet ettik büyüklerimize başaramadık. Mahkemeye verdik kazanamadık. Sözüm ona pislediler sana, lekelediler özür küçük menderesim özür.
Şimdi mücadeleye devam ediyoruz. Sana kirletenlere, lekeleyenlere pisletenlere fırsat vermeyeceğiz. O eski haline gel tedavi ihtiyacın var biliyoruz. Şimdi el birliği ile bu kötülüklere son verelim. Her şeyi devletten beklemeyelim.
Neredeyse her gün yediğimiz gıda, sebze ve meyve, içtiğimiz su soluduğumuz hava çevresel kirlilikle karşı karşıyayız. Eko denge gibi sözlerle aldanıyoruz ama caba yok. Engel yok cezalandırma yok. Bu kirlilik sebepleri biz insanlardan kaynaklanmaktadır. Kendi ellerimizle kendimizi hatta gelecek neslimiz çocuklarımızı torunlarımızı diğer canlıları hayvanlarımızı tehlikeye atıyoruz.
Başta fabrika atıkları, Kanalizasyon atlıkları, endüstri atıklar, zirai mücadele ilaç kapları evsel atıklar, hele o çuvallar, çiftlik atıkları ile kirletiyoruz. Bu bakteri ve diğer mikrop organizmalar suda başkalaşım olup yiyeceklerimize denizdeki balıklarımıza dek olumsuz etkilemektedir…
Gübreler
Endüstriyel atıklar
Sıvı yağ
Kaynar su
Böyle bir görüntüyle karşılaştığınızda tarih, zaman, konum bilgileri ve gördüklerinizi not ederek bu kirliliğin önüne geçebilecek kişi ve kurumlara bildirmelisiniz. Artık bu kirliliğe son verelim. El ele birlikte. Başka nehrimiz yok.
Yeşil Tire, Temiz Çevre, Gürültüsüz Şehir, Huzurlu Kent, Düzenli Trafik, Sağlıklı İnsan için El Ele.
Süleyman ÖVÜL
Tire Çevre Koruma ve Yeşillendirme Dernek Başkanı