İlgiyle okunan yazıların çoğunun konusu çocuklardır. Yalansız gözleri, gülen sesleri ve sıcacık elleriyle "Bizim!" deyip de çoğu zaman lüzumsuz ne varsa yaşama dair, o küçücük yüreklerine işlediğimiz çocuklar. Bugünkü yazımda büyümüş ama hâlâ bizim gözümüzde çocuk olan üniversite öğrencilerinden söz edeceğim.
Üniversiteler ülkemizin çağdaşlaşma mücadelesinde olmazsa olmazıdır ancak üniversite sayısı artınca birtakım sorunlar da ortaya çıktı görünen köy kılavuz istemez misali. Öğretim elemanı sıkıntısı, ulaşım, yurt vb. sorunlar başlıcaları… Öğrenciler açısından eğitim maliyetinin artması ülke açısından yarattığı siyasal sonuçlar bakımından tartışılmalıdır. Artan üniversite ve öğrenci oranına göre çok yavaş artan yurt kapasiteleri, gerici birtakım kişi veya oluşumlara ait ev ve yurtların öğrenciler tarafından mecburi adres olarak ortaya çıkması sonucunu da doğurdu. Devletin yapamadığı yurtlar nedeniyle açıkta kalan üniversiteliler, cemaat ev ve yurtlarına mecbur bırakıldı. İllerde durum böyleyken ilçelerde de artan yüksekokul ve fakülte öğrencilerinin durumu ise içler acısı… Yurt yok, kiralanacak ev yok, ulaşım zor… Devlet yurtları buralara ulaşamadığı gibi belediyeler de konuya duyarsız kaldı.
Özellikle kız öğrencilerin sorunları daha büyük… Genç Türkiye Cumhuriyeti’nde ilk önce kadınlar ele alınmıştı oysa. Onlar da okumalıydı. Öğrenim hakkı dışında seçme ve seçilme şansları da vardı ama yasalar geleneklerin arkasında kaldı. Cumhuriyetin ilk yıllarında var olan heyecan giderek yerini taassuba bıraktı ve kadınlar yine ikinci plana bırakıldı. İlçemizde bu sorunu halk kendi imkânlarıyla çözmeye çalışmış. Gördünüz mü bilmem ama görmediyseniz bir yolunu bulup mutlaka uğramalısınız. Sözünü ettiğim yer Tire Atatürkçü Düşünce Derneği öğrenci konuk evleri... Tire ADD, üniversite öğrencilerinin barınma sorununu örnek olacak bir yöntemle çözmeye çalışmış. Yaklaşık yirmi yıldır Tire halkının katkılarıyla ve Atatürkçü Düşünce Derneğinin önderliğinde önce ortaöğrenim öğrencileri için yurt daha sonra kız öğrenci konuk evleri kurmuşlar. Peki, bu güzel uygulama nasıl başlamış?
Tire halkından rahmetli Şükrü Yalgın bir daire bağışlamış ADD’ye. Yöneticiler de kız öğrenciler için konuk evi haline dönüştürmüş. Talep artınca da beş ev daha kiralamış ve buralara öğrenci barınma bursu olarak kız öğrencileri yerleştirmiş. Bu evlerin elektrik, doğalgaz, su gibi giderleri de bağışlarla karşılanıyormuş. Böylece dünün çocukları bugünün üniversitelilerini cemaatlere, kötü niyetli kişilere bırakmamış, onlara güvenli bir ortamda sıcak bir yuva sunmuş. Temennimiz bu yardımseverlerin sayısının artması hatta belediyenin bu işe el atarak öğrenciler için bir bina yapması.
Hayırseverleri, bu aydınlık dolu gençlere katkıda bulunmaya davet ediyorum. En azından ilçemize donanımlı bir devlet yurdu yapılıncaya kadar bu çocuklarımıza sahip çıkalım.
…
HAYDİ GENÇLER “ATA”MIZA MEKTUP YAZALIM
Karşıyaka Belediyesi 19 Mayıs 1919’un yüzüncü yılını “Atatürk ve Gençlik Yılı” olarak ilan etti. Yarışmaya katılacak 15-19 yaşları arasındaki genç arkadaşlar, başvuru koşullarını ayrıntılı olarak “Karşıyaka Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü’nden öğrenebilirler.
Seçici Kurul Hidayet Karakuş, Hüseyin Yurttaş, Efdal Sevinçli, Bahri Karaduman, Oğuz Tümbaş, Aysun Urcan, Ayşe Altınok Kutluay’dan oluşuyor. Gençler, ürünlerini “Karşıyaka Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü Edebiyat Ödülleri Karşıyaka-İzmir” adresine 19 Nisan 2019’a kadar gönderebilirler. Seçici kurul, 10 Mayıs 2019 Cuma günü toplanarak seçimini yapacak; karar aynı gün basın yoluyla kamuoyuna duyurulacak.
O zaman haydi gençler yazı başına; alın kalemi kâğıdı elinize, 19 Mayıs’ın özüne, ruhuna, Mustafa Kemal duyarlılığına, devrimlerine, Cumhuriyet değerlerine, aydınlanma savaşımına yönelik düşüncenizi, görüşünüzü, bakışınızı yazın, anlatın, paylaşın…