Bazı kurum ve kuruluşlar; babasının malı gibi para dağıtımı yaparak. İftar yemekleri vererek “Yağma Hasan’ın böreği, doldur be göbeği” misali eylemlerle kutlamalar yapılmakta. Sosyal paylaşım, birlik beraberlik, birlikte olmak birlikte yemek hoş güzel bir paylaşım. Buna sözümüz yok. Eyvallah. Siyasi çıkarlar dışında, yönetim çıkarları yapılmaktadır. Dernekler, odalar, kurum ve kuruluşlar; “El kesesinden sultanım develer olsun kurbanım “ misali ihtiyaç dışında ve mensubu olmayan kişilere davet ederek ikramda bulunmaları da hoş değil sanırım.
Geçmiş yıllarda da buradan seslendim. Elbette eleştire ye açığım. Kurumların gelir kalemleri bellidir. Kurum ve kuruluşların mensuplarında bellidir. İlgisi alakası olmayan kişilere peşkeş çekilmesi niyedir. Bu tür etkinlikler düzenlenecek, buna sözümüz yok. Ama el kesesinden değil de kendi kesenden.
Günümüzde birçok kişilerin işletmelerin zor ve dar durumda olduğu hal belli iken bu gösteriş niye. Ramazan ayında kutsal bir ayda, izzeti ikramda bulunmak çok hoş bir durum. Geleneğimiz göreneğimiz adettendir örfümüzdür, sözümüz yok. Emeğinden ailesinden kendi ihtiyaçlarından keserek ödeyemediğin de icra yolu ile tahsil edilen bu paralara, başkalarına neden peşkeş çekiliyor. Bu kararları kim nasıl alıyor.
Yasal dayanağı nedir? Bilmediğimden sorayım dedim. Seçimler geçimler, paketler, torbalar, koliler, yemekler neredeler, kimlerdeler derler. Dağıtılacaksa, verilecekse illaki edilecekse, binlerce ihtiyaç sahibi öğrencilerimiz, iş ihtiyacı gencimize, görkemli gösterişli, şatafatlı medyalı haberli yapmadan Yardımda bulunulsa. O zaman El kesesi yardım cephesi olur. Bir elin verdiğini diğer el bilmez. O gencecik evladımızın da gururu incelmezdi. Lafa uzatmadan, keselim kısadan
Benim sadakaya alıştırılan halkım da demezdi.
-“ Haram, helal ver Allah’ım; garip kulun yer Allah’ım.”
-“ El Kesesinden sultanım, develer edilmesin kurbanım.”
-“ Aldık elden, yetime verdik kimse bilmeden .”
-“ Yağma Hasan’ın böreği, doldurmadık göbeği “
- “El kesesinden her kişi, kendi kesesinden er kişi”