Hiç tevâzuya gerek yok: Tire adeta bir yeme içme cennetidir. Sabahın 3.00'ünde servise başlayan "Tak Tak Kebabı’ndan tutun da "Sübye, Somata’ya kadar saymakla bitmez, başka hiç bir yerde bulamayacağınız lezzette yiyecek içecek diyarıdır.
Süt ürünleri, Şambali gibi özgün tatlıları bir yana, Tire'nin en gözde yiyeceği köftesidir. Aslında "köfteleridir" demem gerekirdi. Türkiye'nin her kenti, her beldesinde birbirinden lezzetli köfteler vardır ama Tire’deki kadar lezzetli, Tire’deki kadar kendisine ait bu kadar köfte çeşidi olan yer, Dünya'da yoktur.
Şimdi sizin aklınıza hemen "Şiş Köfte" gelecek. Haklısınız, müthiş lezzetli bu köftenin tadına bakabilmek için, Türkiye'nin çeşitli yörelerinden turistler Tire'ye geliyorlar. Sadece tuz ve etle yapılan bu köftenin tadına doyamazsınız.
Fakat ,"Tire köftesi, Çarşı köftesi, Parmak Köfte" denen bir köfte vardır ki; has Tirelilerin asıl tercihi budur. Mangalda pişirilen köfte, ekmek, kırmızıbiberle renklendirildikten sonra, kışın pırasa, yazın domatesle servis edilir ki, bir kere yedikten sonra "İnegöl Köfte’yi ağzınıza sürmezsiniz.
Yassı Köfte, Kasap Köfte'yi saydıktan sonra, benim için köftelerin şahına geliyor sıra: Soğanlı Köfte, denen bu lezzet harikasını yerken" aman dikkatli olun!... diyor ve sizi ilginç bir sokağa davet ediyorum: Sandviççiler Sokağı.
1965 yıllarıydı, "Kör Necati" denen şahıs, üç tekerlekli arabasının üzerinde, İzmir'den getirttiği küçük sandviçlerde, mangalda pişirdiği sucuğu, kışın salatalık turşusu, yazın domatesle servis yapardı ki, özellikle yazın Yazlık Şehir Sineması'nda film izlemeye gelenler, Öğretmen Evi'nin önünde de Necati'nin sandviçini yemek isteyenlerin kuyruğu bütün şehri kuşatırdı. "Necati" yok artık aramızda ama "Sandviççiler Sokağı’ını görse çok mutlu olurdu.
Kayseri'nin sucuğunu, pastırmasını yere göğe sığdıramayanların Tire Sucukları'nın tadından haberleri yok. O nefis sucuklardan yapılır, Tire Sandviçlerini gönül rahatlığıyla yiyebilirsiniz. Hiç biri, "Market Sucuğu" ya da ucuz sucuk kullanmaz.
Hâl böyle olmasına rağmen, "Ayvalık Tostu", "Marmaris Büfe" vb. marka olmuşken, Tire Tost’undan neredeyse Tirelilerden başka kimsenin haberi yok.
En iyisi, Canan Karatay'ı Tire'ye davet etmektir. İşkembe'nin, Kelle Paça'nın önemini yazıp anlatmaktan helâk olan Canan Karatay, Tire’deki her lokantada müthiş lezzette "Kelle paça ve İşkembe" olduğunu bilse, zaten Tire'den ayrılmaz. İnanmayanlar için bir daha söylüyorum: Tire de her lokantada, hem inanılmaz lezzette, hem de çok ucuza bu çorbaları içebilirsiniz.
Peki, bu gün bütün Dünya da yeme içme yerleri, turist kaynarken Tire'nin bin bir çeşit lezzetli yiyeceklerine neden itibar yok?
Çünkü haberleri yok. Dünya'nın en lezzetli yiyeceklerine de sahip olsanız, eğer tanıtımını, duyurumunu iyi yapamamışsanız, kimsenin haberi bile olmaz.
İnanılmaz lezzetteki yiyeceklerimiz, içeceklerimiz öylece boynu bükük beklerken, Amerikan Köftesinin Tire de işi ne? Hem de Cumhuriyet meydanında. Hem de Tire'nin girişinde. Tire'nin vitrininde.
Tire'ye "Şiş Köfte" vb. köfte yemek için gelenleri Amerikan köftesiyle karşılamak, inanılacak gibi değil. Bir an önce bu kâbusa son vermek gerekir.
Sayın Belediye Başkanımız, sizden bir ricamız var: Amerikan Köfte firmasına verilen, Cumhuriyet Meydanı'nın kira şartları nedir? Biz, Tire’de yaşayanlar, Cumhuriyet Meydanı'mızın bu durumundan utanç duyuyoruz. Neyse kira şartları açıklayınız, birlikte bir çözüm üretelim. İş adamından ev kadınına, sivil kurum örgütlerinden esnaflara kadar herkes, hepimizi hicrana sürükleyen bu durumdan kurtulmak için kesinlikle elinden geleni esirgemeyecektir. Bu konuda önderliğinizi bekliyoruz. Ya Cumhuriyet Meydanımızı özgürlüğüne kavuşturalım(Atatürk heykelinin düşürüldüğü durumu "Manisa Lalesi "yazısında belirtmiştim) ya da Resmi Törenleri bir başka yerde yapalım.