TİRELİ İLÇE BAŞKANLARIN CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMLERİNİ DEĞERLENDİRMEYE DEVAM EDİYOR MHP, SP ve İP ilçe başkanlarından cumhurbaşkanlığı seçimi sonuçları hakkında çok dikkat çeken açıklamalar
TİRELİ İLÇE BAŞKANLARIN CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMLERİNİ DEĞERLENDİRMEYE DEVAM EDİYOR MHP, SP ve İP ilçe başkanlarından cumhurbaşkanlığı seçimi sonuçları hakkında çok dikkat çeken açıklamalar
10 Ağustos Pazar günü gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı Seçiminin analizleri ve sonuçları ülke gündeminin bir numaralı konusu olmaya devam ediyor. Ülke genelinde süren konuyla ilgili analizler, ilçemizde de devam etmekte. Tirede ki siyasi parti ilçe teşkilatlarının başkanları konu hakkında yorumlarını dile getirmeye devam etti. Son olarak MHP, SP ve İP ilçe başkanları açıklamalarda bulundu.
Türkiye cumhurbaşkanlığı seçimini ilk kez gerçekleştirdi. 10 Ağustos 2014 tarihinde millet sandığı giderek, ilk kez cumhurbaşkanını kendi oyları ile seçti. Sonuçta AK Parti’nin aday gösterdiği Recep Tayyip Erdoğan, oyların % 51.8’ini alarak Türkiye Cumhuriyeti devletinin 12. Cumhurbaşkanı oldu.
Seçim sonuçları ilçemizde ve ülke çapında olduğu gibi dünyada da yankı uyandırdı. Sonuçlarla ilgili olarak başta siyasiler, gazeteciler ve toplum bilimciler olmak üzere birçok analizde bulundu ve bulunmaya devam etmekte.
İlçemizde de konuyla ilgili olarak çeşitli analizler, istatistiki değerlendirmeler, tepkisel açıklamalar yapıldı ve yapılmaya devam ediyor. Tire’de teşkilatları bulunan partilerin ilçe başkanları konuyla ilgili olarak analizlerde bulundu. AK Parti, CHP ve BBP konuyla ilgili olarak ilk açıklamalarda bulunan partiler oldu. Şimdide Milliyetçi Hareket Partisi, Saadet Partisi ve İşçi Partisi konuyla ilgili analizlerde bulundu.
DEMİREL, “ERDOĞAN ŞİKE VE HİLE İLE ÇANKAYA’YA ÇIKMIŞTIR”
Milliyetçi Hareket Parti Tire İlçe Başkanı Bayram Demirel, ilçe teşkilatı adına yaptığı uzun seçim değerlendirmesinde şunları söyledi: “Türk milleti ilk kez doğrudan doğruya Cumhurbaşkanı seçmek maksadıyla sandık başına gitmiş ve tercihini yapmıştır. Bu açıdan 10 Ağustos bir milat olmuştur. Aziz milletimiz Çankaya’nın 12’nci konuğunu bizzat seçmiş, aracısız tayin etmiştir. Bu durum Türk demokrasisi adına önemli bir atılım, demokratik tecrübe bakımından ciddi bir kazanımdır. Cumhurbaşkanı Seçimi ufak tefek gerilimler ve bazı asayişsizlik vakaları haricinde yurt genelinde ve ilçemizde huzur ve sükûnet içinde geçmiştir. Seçime katılım oranı da beklentilerin gerisinde kalarak yüzde 74,1 düzeyinde kalmış ve ülke genelinde yaklaşık 5 milyon İlçemizde ise 14 bin’e yakın vatandaşımız sandığa gitmemiştir. Bu vatandaşlarımızın sandığa gitmemeleri için tabiî ki bir çok neden olabilir ancak en önemli unsur olan vatandaş olma bilincimiz zannederim biraz gerilemiş durumda.
Şunu herkes çok iyi bilmelidir ki, Milliyetçi Hareket Partisi Türk milletinin demokratik tercihine saygı duymaktadır. Elbette parti olarak Cumhurbaşkanı Seçimi’nin sonuçlarını bütün yönleriyle inceleyip, detaylı olarak yorumlayacağız. Fakat bunun başta siyasi aktörler olmak kaydıyla herkes tarafından samimiyetle yapılmasını öneriyor ve ümit ediyoruz.
10 Ağustos Cumhurbaşkanı Seçimi öncesi ve sonrasıyla uzun bir süre konuşulacaktır. AKP’nin adayı Erdoğan seçim kampanyasını hiçbir adalet, hiçbir vicdan, hiçbir ahlak gözetmeden icra etmiştir. Devletin tüm imkânları Erdoğan’ın emrine girmiştir. Küçücük İlçemizde dahi bu seçim kampanyasında Erdoğan taraftarlığı bütün kurumlarca gözetilmiştir. Yandaş medya, kiralık kalemler, çıkarlarından başka herhangi bir kaygısı olmayan çevreler, iç ve dış mihraklar topluca Erdoğan’ın kampanyasına destek vermişlerdir. Kampanya boyunca demokrasi çiğnenmiş, eşitlik öğütülmüştür. Bu kampanyada haksızlık, hukuksuzluk ve usulsüzlük tavan yapmıştır. Erdoğan, Başbakanlık görevinden istifa etmeyerek haksız rekabetten azami derecede istifade etmiş, kirli algı operasyonlarıyla tercihleri peşinen gölgelemiştir.
Esasen bugün;
√ Rüşvet onay görmüş, dürüstlük kaybetmiştir.
√ Yolsuzluk olur almış, adalet gerilemiştir.
√ Haram yükselmiş, helal düşmüştür.
√ Zillet, rezalet ve hezimet öne geçmiş; dik duruş, temiz yönetim, ilkeli siyaset geriye düşmüştür.
Kuşku yok ki takdir, aday Erdoğan’a oy veren 21 milyona yaklaşan vatandaşlarımızındır. Ne var ki Erdoğan’ı tasvip etmeyen, Çankaya’ya yakıştırmayan, sözlerine aldanmayan, tezviratlarına kanmayan sayıları 20 milyona yaklaşan vatandaşımız umutlarımızı canlı tutmaktadır. Aziz milletimizin azımsanmayacak bir kesimi karanlığı reddetmiştir. Çirkef sözleri, çamur siyaseti, çürümüş zihniyeti vicdanen ve zihnen mahkûm etmiştir. Birliğin, huzurun ve kardeşliğin sağlam şekilde yanında durmuştur.
Üstelik sandığa gitmeyerek çok mühim vatandaşlık görevini ifadan imtina edenleri de hesaba kattığımızda, aday Erdoğan’ın bulanık durumu daha net olarak anlaşılabilecektir. Şayet demokratik iradesini sandığa yansıtmayanlar zahmet edip oylarını kullanmış olsalardı, bugün Türkiye’nin bambaşka bir gündemi, çok farklı bir seçim sonucuyla karşılaşması kaçınılmazdı. Üzülerek söylemeliyim ki, vatan için, bayrak için, ülke için, devlet için, gelecek için sandığa gitmekte ayak sürüyenler bundan sonraki olumsuzluklarda ister istemez pay sahibi olacaklardır.
Genel İtibariyle her ne keder Türkiye Seçmeninin %38’lik oyu ile Cumhurbaşkanlığı seçimini kazanarak 12.Cumhur Başkanı Aday Recep Tayip Erdoğan seçilmiş olsa da İlçemiz Ekmelettin beyde karar kılarak bilinçli bir seçmen kitlesine sahip olduğunu göstermiştir. Kesinlikle basın aracılığıyla yapılan açıklamalardaki gibi AKP’nin oy oranı % 40’larda falan değildir. Sandığa gitmeyen seçmen sayesinde ve Erdoğan’ın siyasetten elini ayağını çekmesini isteyen cevreler sayesinde AKP oyunu % 1,5 arttırmıştır tabi bu artış yapay bir artıştır. Bu Oylar AKP’li olmayıp Erdoğan’ın icra makamında bulunmasını istemeyenlerin ancak terfi ettirerek ondan kurtulabileceğini düşünenlerin oyudur.”
“İLÇEMİZDEKİ DURUM ŞUDUR”
“30 Mart 2014 yerel seçimlerinde tiredeki toplam seçmen sayısı: 61.989 dur. Giren partilerden AKP’nin aldığı oy 18.025 oy yüzdeliği ise: % 29,07774’dür. 10 Ağustos 2014 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde tiredeki toplam seçmen sayısı: 62.248dir. Seçime giren adaylardan R. Tayyip Erdoğana tam destek veren AKP’nin aldığı oy sayısı 19.050 oy yüzdeliği ise : % 30,60339dur. Buna göre hesap yapılacak olursa AKP iki seçim arasında yüzdeliğini % 1,52565 artırarak %29dan % 30 küsura çıkartmış oluyor. Evet, AKP oylarını arttırmıştır ama bu birazda Lanet olsun başımızdan gitsin AKP’nin başından da gitsin ki AKP, ANAP Modelinde olduğu gibi dağılsın düşüncesiyle hareket edenlerin sayesinde olmuştur. Oy artışı AKP’lilerin dediği gibi afaki bir artış olmadığı gibi ilçemiz artık yalana, dolana, talana pirim yaptırmayacağını da göstermiştir.
Türkiye’de muhalefet sorunu var diyerek yaygara koparanlar ve bu yolla AKP’nin değirmenine su taşıyanlar kirlenen, tükenen, her anlamda eskiyen ve köhneleşen iktidar karşısında nedense suskundur. Cumhurbaşkanı Seçimi’ni fırsat bilerek özellikle partimizi hedef alan, içten içe tartışma yaratma amacında olan kim varsa AKP hizmetkârlığına soyunmuş art niyetlilerdir. Açıkça söylemeliyim ki, Milliyetçi Hareket Partisi yoluna ve inandığı ülküleri istikametinde hızla, heyecanla ve kararlıkla devam etmektedir.
Milliyetçi Hareket Partisi’ni sorgulama, yargılama ve terbiye etme hezeyanına kapılanlar 10 ay sonra yapılacak Milletvekilliği Genel Seçimi’nde en iyi cevabı alacaklardır. Bu vesileyle ifade ediyorum ki; Türkiye ve Türk sevdalısı Milliyetçi-Ülkücü Hareket’ten çözümcülere, bölücülere, milli kimlik düşmanlarına, müzakerecilere, soygunculara, Osloculara, Kandil havarilerine, İmralı’nın kapısında nöbet tutan tavizkarlara asla oy gitmez, gitmemiştir.
Bunun dışında hakkımızda hüküm verenler müfteri olmakla kalmayıp Erdoğan ve Öcalan muhipleridir. Bizim ise bunlara karnımız toktur. Aday Erdoğan bugün bir zafer kazanmamış, şike ve hileyle, aldatma ve kandırmayla Çankaya’ya çıkmıştır. Bu şahıs, her ne kadar sandıktan çıksa da vicdanlarımızda Cumhurbaşkanı olarak görülemeyecek kadar şaibeli ve şüphelidir.
Demokrasi hırsızlığın aklanacağı bir zemin değildir. Sandık ihanetin ve inkârın temize çıkacağı yer de değildir. Herkes sussa da biz gerçekleri, milletimizin yararına olacak doğruları haykırmayı cesaretle sürdüreceğiz. Herkes dursa da biz durmayacak, herkes vazgeçse de biz yılgınlığa düşmeyeceğiz. Ve inşallah AKP’yi iktidar koltuğundan demokrasinin imkânlarıyla, milletimizin tertemiz desteğiyle indireceğiz.
Bu düşüncelerle Cumhurbaşkanı adayımız Sayın Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu’na çalışmalarından ve mücadelesinden dolayı teşekkür ediyorum. Türkiye’nin selameti ve bekası için oy kullanan, milli birlik ve beraberlik için fedakârlık yapan, oy veren muhterem vatandaşlarımıza şükranlarımı sunuyorum. Cumhurbaşkanı Seçim sonuçlarının hayırlı olmasını Allah’tan niyaz ediyorum.”
EKMEN, “HAYIRLI İŞLERİNİN YANINDA, KÖTÜ İŞLERİNDE KARŞISINDA OLACAĞIZ”
Cumhurbaşkanlığı seçimi ile ilgili değerlendirmelerde bulunan bir diğer isim ise Saadet Partisi Tire İlçe Başkanı Mehmet Ekmen oldu. Ekmen yaptığı kısa açıklamada şunları belirtti: “Cumhurbaşkanını ilk kez milli görüş olarak halkın seçmesini biz talep etmiştik. Gelinen noktayı baktığımızda bu sevindirici bir olay ama dışardan birilerinin de, milletvekillerinin aday göstermesinin dışında halkın da aday gösterebilmesi, aday olması daha sevindirici olacaktı. Biz mecliste 20 adet milletvekili imzası onaylı aday çıkartamadığımız için çıkartılan 3 adayında milli görüş kriterlerini uymadığı için partimiz olarak bu adaylara desteklememe kararı aldık. Milli iradeye saygımızdan dolayı sandığa protesto etmeden sandığa gidip boş oy kullanarak mevcut adayların hiç birine destek olmadık. Seçilen cumhurbaşkanımızın vatana millete hayırlı işler yapmasını yapılacak olan her hayırlı işin yanında olacağımızın ve kötü işinde karşısında olacağımızı şimdiden belirtip hayırlı olsun derim.”
KUTLU, “CHP VE MHP BULDUKLARI ÇATI ADAYI İLE ERDOĞAN’IN EKMEĞİNE YAĞ SÜRDÜLER”
Cumhurbaşkanlığı seçimi ile ilgili analizlerde bulunan bir diğer isim ise İşçi Partisi Tire İlçe Başkanı Şerafettin Kutlu oldu. Kutlu, yaptığı dikkat çekici analizde şunları belirtti: “3 Temmuz 2014 tarihine kadar milli ve cumhuriyetçi bir adayın çıkabileceği inancımız diri idi! Partimizin üst kurulları ve Ulusal Kanal’ın da önemli katkıları ile mücadele verildiğini izledik. Fakat başarılı olunamadı. Ne zaman ki CHP-MHP ortak aday diye tepeden inme bir şahsı adayımız diye sundular; ortak kararımız o dur ki seçim o gün kaybedilmiştir.
Burada en çok sevinen kim oldu? AKP! Ekmeğine yağ sürüp ‘Buyurun yiyin!’ dendi adeta. Sonuç 3 Temmuz da belliydi. 3 Temmuza kadar bizim de desteklediğimiz yeni bir aday arayışı gerçekleşmiş olsaydı Erdoğan 1. Turda kesinlikle kazanamayacaktı. Sonuçlar bunu bir kez daha teyit etmiştir.
Oy kullanmayan seçmen sayısı 14.8 milyondur. Ve bunun 2.7 milyonu yurtdışında yaşayan seçmendir. Bir de 0,7 milyon geçersiz oy vardır. Katılımın genelinin çok üstünde olduğu 30 Martta oy kullanmayan ve geçersiz oy kullananların sayısı 12,8 milyondur. Bu 30 Mart’ta 7,9 milyon idi. Yani 4,9 milyon artmıştır.
Ancak 3 Temmuz ve 10 Ağustos geride kaldı. Biz önümüze bakacağız. Orada da tablo lehimizedir. 55,7 milyon seçmenin 34,9 milyonu Erdoğan’a oy vermemiştir. Ve bu büyük çoğunluktur. 10 Ağustos süresinde ‘Ne Erdoğan ne Demirtaş’ diyerek işte bu oluşacak tabloya işaret etmiştik. Sandığa İnsanoğlu için giden de Kılıçdaroğlu ve Bahçeli’nin kaybedecek aday dayatmasına isyan edip sandığa gitmeyen de ‘Türkiye Cephesi’ ndedir.
3 Temmuz ve 10 Ağustos tartışmalarını ve sandığa gidilseydi Erdoğan kazanamazdı suçlamalarını bir kenara bırakmalı; Erdoğan’ın çıktığı yerden indirecek mücadeleyi seferber etmeliyiz. Türkiye’nin tek bir seçeneği var. 34,9 milyona dayanarak ve Erdoğan’ın aldığı 20,8 milyon oyun bir bölümünün de desteği ile Erdoğan’ı devirmek.”
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.