TİRELİ GİRİŞİMCİ COVİD-19 SALGININI FIRSATA ÇEVİRDİ

Korana günlerinde ‘Nohut mayalı yoğurt’ ile fark yarattı, şimdilerde siparişler yetişemiyor.

15 yıldır catering, fast food ve tatlı sektöründe faaliyet gösteren Seray Yemek A.Ş’nin sahibi Yılmaz Kocaoğul, pandeminin zirve yaptığı aylarda hayata geçirdiği yeni fikirlerle sektöründe fark yarattı. Salgın sonrası el değmeden sağlıklı vakumlu ambalajlarla hazırlanan yemeklerle müşterisine ulaşan firma son olarak ürettiği nohut mayalı yoğurt ile dikkatleri üzerine çekti. Tireli girişimci 55 yaşındaki Yılmaz Kocaoğul, Covid-19 salgınını fırsata çevirmeyi bildi. Yaklaşık, 15 yıldır catering, fast food ve tatlı sektöründe faaliyet gösteren Seray Yemek A.Ş’nin sahibi Yılmaz Kocaoğul, pandeminin zirve yaptığı aylarda hayata geçirdiği yeni fikirlerle sektöründe fark yarattı. Hazır yemek alanında yaşanan yavaşlama Yılmaz Kocaoğul’u karamsarlığa itmedi, aksine güçlendirdi. Teknolojik yatırımlarla birçok yeniliği hayata geçiren Kocaoğul, pazar payını hızla arttırmayı başardı. Salgın sonrası el değmeden sağlıklı vakumlu ambalajlarda hazırlanan yemeklerle müşterisine ulaşan firma son olarak ürettiği nohut mayalı yoğurt ile dikkatleri üzerine çekti. “TİCARETİ KEMERALTI’NDA ÖĞRENDİM” 2005 yılında, Tire’de hazır yemek sektörünün bulunmadığını gören ve bu alana yatırım yapmaya karar veren ilk girişimci olduğunu belirten Kocaoğul, “Çocukluğum İzmir’de geçti. Ailemizin ekonomik gücü çok fazla olmasa da son derece mutlu bir çocukluk geçirdim. İş hayatını tarihi Kemeraltı çarşısında öğrendim. Çocuk yaşlarda kendi kendime imal ettiğim kolonyaları zabıtalarla köşe kapmaca oynayarak Kemeraltı’nda ve Konak’taki hastanenin bahçesinde sattım. Çocuk olmama rağmen o dönemde çok iyi paralar kazandım. Çok para kazanmamdan şüphelenen ailemi tuttuğum özel taksiyle İzmir’in bir başından bir başına gezdirdiğimde herkes şaşkına dönmüştü. Babamın nasihatleri ve yaşadığım zorluklar hayattaki rehberim oldu” dedi. İŞİNİ BÜYÜTTÜ FARK YARATTI Salgın sürecinde, ‘işimi acaba nasıl daha fazla geliştirebilirim?’ ‘Nasıl yeni fikirler üretebilirim?’ diye kafa yorduğunu anlatan başarılı iş adamı, “Sahip olduğumuz, gıda güvenliği ve kalite kontrol belgelerimiz ile örmek bir firmayız. Alanımızda marka değeri yarattık. 100 kişiyi aşkın çalışanımız mevcut. Fabrikalar, düğün ve yemekli toplantı organizasyonlarında önemli bir yavaşlama olsa da önümüzdeki aylarda hızlı bir toparlanma süreci yaşayacağız. Gıda mühendislerinin gözetiminde hazırlanan yemeklerimizi, profesyonel ekibimizle toplu tüketim yerlerine taşımalı sistemle hazır yemek ulaştırıyoruz. Fabrikalar gibi, müşteri mutfaklarında da isteğe göre faaliyet gösteriyoruz. Bunun yanında soğuk sandviç ve kumanyalar hazırlıyoruz. Tire’ye özgü meyve ve tarım ürünlerini ise müşterilerimizden gelen talep doğrultusunda internet üzerinden satışını yapıyoruz. Faaliyet alanımızda, TSK’nın kantin ve kafeterya işletmeciği de bulunuyor. Geçekleştirdiğimiz yatırımlarla hızla dışa açılıyoruz” ifadelerini kullandı. PATRON DEĞİL ‘AĞABEY’ Çalışanlarıyla, patrondan çok ‘ağabey’ ilişkisi kurduğunu belirten Kocaoğul başarısının ardındaki etkenleri ise şöyle sıraladı. “Günde en az 14 saat çalışıyorum. Zaman gelir, mutfağa iner personelimle yemek yaparım. Personelimin fikirlerini dinler ve değerlendiririm. İşimde en büyük destekçim ise ailem. Tek şikayetçi oldukları konu fazla işkolik olmam.”