“Biz kendi arazilerimizi koruruz, mecburi koruma mı olur?”
“Biz kendi arazilerimizi koruruz, mecburi koruma mı olur?”
Yapılan yasal değişikliklerle ‘Çiftçi Malları Koruma Başkanlığı’na arazisi olan köylü vatandaşlardan, arazilerini koruma bedeli adı altında dönüm başına belirlenen rakam üzerinden bir borç çıkarılması, Tireli birçok köylü vatandaşın ve arazi sahibi vatandaşların tepkisine neden oldu.
KAYMAKAM TANRISEVEN EL ATMIŞ VE TARİFEDE İNDİRİM SAĞLAMIŞTI
Köylülerden yükselen rahatsızlık sesleri üzerine, geçtiğimiz günlerde Hükümet Konağı’nda, Çiftçi Malları Koruma Başkanlığı Murakebe Heyeti ile yaptığı toplantıda, Tire Kaymakamı Dr. Hasan Tanrıseven konuya el atarak dönüm başına belirlenen fiyat tarifesinde yeni bir ayarlama yaptırmış ve indirim sağlamıştı. Ayrıca toplantıda, koruma talebi istemeyen ve rızası dışında yapılan üyelikten çıkmak isteyen kişilerin dilekçelerinin inceleneceği kararına varılmıştı.
UYGULAMAYI İSTEMEYEN ÇİFTÇİLER, İNDİRİM DEĞİL SİSTEM DIŞINDA KALMAK İSTİYOR
Ancak Kaymakam Tanrıseven’in müdahalesi ile yapılan fiyat tarifesindeki indirime rağmen, birçok arazi, tarla, bağ-bahçe sahibi vatandaş, kendi istekleri dışında üye yapıldıkları bu sistemi ve yeterli olacağını kesinlikle düşünmedikleri koruma hizmetini istemediklerini belirterek, “Kendi tarlamızı, bahçemizi, arazimizi ve üzerindeki ağaç ve ürünleri kendimiz koruruz. Olası sorun ve zarar verme durumunda mesuliyeti bize ait” deyip, çıkarılan bu borçları kabul etmediklerini ve ödemek istemediklerini belirttiler.
“HERKES EN İYİ KORUMAYI YİNE KENDİ YAPAR”
Bu konuda ciddi bir mücadele veren ve gerekli kurum ve yetkililerle görüşen kişilerin başında gelen Somak köyü muhtarı Fikret Yılmaz, “Her şeyden evvel biz böyle bir hizmet istemiyoruz. İnsana istemediği bir hizmet zorla verilir mi? Biz kendi mallarımızı, arazilerimizi, tarlarımızı ve bahçelerimizi koruyabiliriz. Koruyamazsak da bunun mesuliyeti bize ait. Bu sorumluluğu aldığımızı imzalı yazılı dilekçelerle de ilgili birimlere ve yetkililere bildirdik. Herkes kendi arazisini yine en iyi kendi korur” diyerek, bu koruma hizmeti uygulamasının sadece isteyen kişilere verilmesini ve onlardan para istenmesi gerektiğini söyledi.
“ARAZİLER HAKKIYLA KORUNAMAYACAK, ZARAR DA KARŞILANMAYACAKSA ….”
Somak muhtarı Fikret Yılmaz sözlerinin devamında, “Tire gibi bir kısmı dağlık, bir kısmı ovalık geniş bir coğrafi sahaya sahip bir ilçenin 7-8 koruma bekçisi ile korunmasının zaten teknik olarak mümkün olmadığını söyleyen Fikret Yılmaz, “Arada bir devriye atılıyor arazide yollarda. Koruma devriyesini gören kişi, saklanır onlar geçtikten sonra yine vereceği zararı verir. Bunu engellemeleri, herkesin arazisini, tarlasını korumaları mümkün değil. Üstelik olası bir hırsızlık ve zarar durumunda, ortaya çıkan zarar-ziyanı karşılamayı da kabul etmiyorlar. Bunun teminatı da verilmiyor. Biz o zaman neden böyle bir uygulamayı kabul edelim ki ?!” dedi.
HABER: Yiğit SOYLU
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.