Dikkatler ‘AIDS’ tehlikesine ve ondan korunma yöntemlerine çekildi

‘1 Aralık Dünya AIDS Günü’ sebebiyle bir kez daha dünya gündeminde yer edinen, insanlık tarihinin en tehlikeli ve ölümcül bulaşıcı hastalıklarından biri olan AIDS hakkında bilgilendirici bir açıklama yapan Tire Toplum Sağlığı Merkezi, böylelikle toplumdaki bilinçlilik durumunu yükseltmeyi amaçlamakta.

AIDS gibi çok tehlikeli ölümcül bulaşıcı hastalıklardan korunmak için bilinçli olmanın birinci şart olduğu günümüzde, bu konuda gelişme sağlamak için her türlü iletişim aracı, gerekli kurum ve kuruluşlar tarafından ülkemizde de aktif şekilde kullanılmakta. Bu kanallardan biri olan basın aracılığı ile sık sık toplumu bilgilendiren Sağlık Bakanlığı ve ona bağlı olan il ve ilçelerdeki toplum sağlığı merkezileri, AIDS hastalığının gündemde olduğu şu günlerde, bu vesile ile hastalığın ne olduğu, tehlikeleri ve korunma yöntemleri hakkında bir basın açıklamaları yayınladı. Bu açıklamayı ilçemizde halkımız hizmet veren Tire Toplum Sağlığı Merkezi de yaptı. Yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı: “KORUNMA ÖNLEMLERİ ÇOK DAHA ETKİLİ VE UCUZDUR” “HIV Enfeksiyonu ilk kez 1980’li yıllarda tanımlanmıştır. O yıllardan bu yana tüm dünyada din, dil, ırk, cins, ülke ayırımı yapmadan yayılmaya devam etmektedir. Hastalık korunmasız cinsel temas, ortak paylaşılan enjektörlerle damar içi madde kullanımı, gebelik sırasında ve doğum sırasında anneden bebeğe ve kan transfüzyonu yolu ile bulaşabilmektedir. Bu geçiş yolları nedeni ile HIV enfeksiyonu, erişkinlerin yanı sıra, tüm yaş gruplarında görülebilmektedir. Birleşmiş Milletler HIV/AIDS Ortak Programı UNAIDS 2014 yılı raporuna göre; dünyada 2014 yılı içinde yaklaşık 2 milyon kişinin HIV’e yakalandığı, dünyada 36,9 milyon HIV taşıyıcısının bulunduğu ve 1,2 milyon kişinin AIDS nedeni ile öldüğü belirtilmektedir. Ülkemizde 1985 yılından bu yana HIV/AIDS enfeksiyonu görülmektedir. Kasım 2015 tarihi itibarı ile yapılan bildirimlere göre AIDS insidansıyüzbinde 0,15 olarak tespit edilmiştir. Bildirimi yapılan vakaların %75’i erkek, % 25’i ise kadındır. Vakaların %16’sının yabancı uyruklu olduğu, bulaşma yollarına göre değerlendirme yapıldığında % 52’sinin cinsel yolla bulaştığı tespit edilmiştir. Ülkemiz HIV/AIDS hastalığı açısından düşük prevalanslı ülkeler arasında yer almaktadır. Hastalığın tam anlamıyla tedavisi bulunmamakla birlikte uygulanan ilaç tedavileri ile HIV/AIDS hastalığından ölümler azalmakta ve kişiler yaşantılarına devam edebilmektedir. HIV enfeksiyonu önlenebilir bir hastalıktır ve diğer hastalıklarda olduğu gibi korunma önlemleri tedaviden çok daha etkili ve ucuzdur. En sık görülen bulaşma yolu cinsel temasla olduğu için bu yolla korunma büyük önem taşımaktadır. Diğer bir bulaş yolu olan kan ve kan ürünleri ile organ ve doku nakilleri öncesinde bulaşmaya karşı korunma amacı ile 1987 yılından beri HIV yönünden test edilmektedir. Hastalık, virusu taşıyan kişilerle birlikte oturmak, yemek yemek, aynı iş yerinde çalışmak, aynı okulda okumak, el sıkışmak, öpüşmek, tokalaşmak, telefon, kitap, defter gibi araçları, ortak duş-banyo alanlarını ve tuvaletleri ortak kullanmakla bulaşmaz. Ülkemizde; HIV/AIDS hastalığının yayılımının önlenmesi hedefiyle toplumda ve yüksek riskli davranışta bulunan gruplarda korunma ve önleme çalışmalarına öncelik verilmesi, HIV ile yaşayan kişilerin tedaviye kolay ve kesintisiz biçimde ulaşmasının sağlanması, yaşam kalitelerinin arttırılması için çalışmalar yürütülmektedir.”     HABER:  ORHAN KIZILBOĞA