2010 yılında Kentsel dönüşüm yapılacak denilerek Alay Parkı’ndan Kesikbaş mevkiine kadar olan 840 hanenin yaşadığı alanda mütahitler ile yapılan çalışmalar mülk sahibi konumunda olan vatandaşları mağdur durumda bıraktı. Bunun üzerine önceki gün yaptığımız 'Ruhsat Yok! Nedeni? O da Yok!' haberimizin Belediye cephesinden karşılığını öğrenmek için Tire Belediyesi İmar ve Şehircilik Müdürlüğüne gittik.

Tire Belediyesi İmar ve Şehircilik Müdürlüğü  Kentsel Dönüşüm Birim Sorumlusu  Erkan Demirciler konuyla ilgili olarak, "Sunulmuş bir rapor var. 2010 yılında kentsel dönüşüm yapılacak diye 12 hektar üzerine alınmış bir meclis kararı var. Burada TOKİ ile bir protokol yapılmış. 2017 yılına kadar orada kentsel dönüşüm projeleri yapılmadığı için bizde 2017 yılının sonunda TOKİ ile olan protokolleri iptal ettik. Protokolü iptal ettik ama kentsel dönüşüm kararını iptal etmedik. Kentsel dönüşüm kararının tamamen iptal edilmesine meclis grupları CHP, MHP, AKP de karşı çıktı. Biz sadece protokolü iptal ettik. Onun dışında da planlama ve jeolojik etüt çalışmaları zaten devam ediyor. Bundan dolayı vatandaşa imar ve tadilat izni veremiyoruz. Sadece basit çatı tamirat tarzı işlere izin verebiliyoruz." dedi.

Neden bu kadar uzadı?

Kentsel Dönüşüm Birim Sorumlusu Erkan Demirciler, "TOKİ’nin planlama çalışmaları uzun sürdü, hayata geçirilmedi. Bir de ek protokol gönderince belediye ile anlaşmazlığa girdi. Kira yardımlarını belediyeye yüklemeye çalıştılar ve bu protokoller elimizde mevcut.

Satışlarda bankalar kredi vermiyor, bölge kentsel dönüşüm bölgesi olduğu için vermiyorlar. Biz konuyu Çevre ve Şehircilik bakanlığına taşıdık şu anda da bir planlama firması ile de sözleşmemiz var. Yaklaşık 2 yıl süre verdik. Plan ve jeolojik etütlerin yapılıp, 6306 sayılı kanun yani afet riski altındaki alanların dönüştürülmesiyle alakalı bir karar aldırtmaya çalışıyoruz bakanlıktan.  O kararı aldırtırsak vatandaşa ev yıkıldığı an kira yardımı başlıyor. Seçim arifesine girdiğimiz için şimdilik bakanlık bu işe girmedi. Çünkü bazı belediyeler bunları siyaseten kullanıyormuş. O yüzden Haziran ayından sonra bakanlıkta yeniden bir toplantıya oturacağız. Tabi biz bu arada planlamaya devam ediyoruz, Haziran ayında anlaşma sağlandıktan sonra kolaylıkla işin devamını getirebilelim diye. Toplantıdan sonra onay çıkarsa müteahhitlerle kat karşılığı devam edebilir ya da bakanlık protokolde 'bunu ben üstleneceğim' derse bakanlıkta yapabilir. İzmir’de bildiğim kadarıyla bir bölgeyi öyle yapmışlardı. Bu sadece buraya özgü bir durum değil. Ülkenin bir çok yerinde mesela İstanbul’da, 2007 yılında izni alınıp da 2019 yılı itibariyle hala hayata geçmemiş projeler var. Oralarda hatta tapulara şerh konulmuş durumda,  burada öyle bir durum yok.

 Buradaki meclis üyeleri kararlı, orada kentsel dönüşüm yapılacak diye tekrar karar aldırmadılar, o yüzden protokolü iptal etmediler. İptal olursa o bölgede köşe başları, 5-6 katlı olan yerler yapılır ama geri kalan 2-3 katlı yerler kalır yapılmaz. Yani şehrin batı girişi kötü görünür.

Bu mağduriyetleri çözmek meclisimizin görevi

Bu mağduriyetleri çözmek meclisimizin görevi.  Biz bakanlık ayağına bastıracağız sonuç almak için, diğer kısım meclise ait. İki yol var önümüzde, ya tamamen iptal olacak ya da kararlılıkla üzerine gideceğiz. Şimdi iptal olduğu zamanda şöyle bir sıkıntı var. Şehirde imara açılacak yerlerde sıkıntı var. Tarım arazilerine imar vermemek adına elimizde bulunan eski yapıları yeniden canlandırmak amacındayız. Yüz binlik zeytinlikler,  imara açıktı son karar ile biz bunları iptal ettik. Zeytin ve zeytincilerimizi korumak adına böyle bir karar aldık." dedi

Sonuç, vatandaş haklı ama çözüm henüz yok

Son olarak Erkan Demirciler şunları söyledi: "Sonuç olarak vatandaş aslında haklı yıllardır bir şey yapılmadı ama meclis bu anlamda kararlı. Ama bu yıl ama 2 yıl sonra orası elbet kentsel dönüşüm kapsamında olacak. Biz bir firmayla anlaştık projeyi hazırlıyor. Şimdilik vatandaş mağdur durumda ama bittiği zaman elinde çok güzel bakanlığın izin verdiği şekilde 5-6 katlı önünde yeşil alanların olduğu güzel yerlere kavuşacak. Ancak dediğim gibi bu işin hızlandırılması bir bakıma da hükümet desteğine bağlı. Tire Belediyesi'nin her şeyi tek başına götürecek gücü yok. Bir şekilde üst kurumların el atması gerekiyor buna. Haziran ayından sonra iş daha da netleşecek."