Kızılcahavlu köylülerinden İZSUya tepki
‘Bütünşehir Yasası’ adıyla değişen yerel yönetim yasalardan sonra, daha önceden köy statüsünde olup da mahalle olarak anılmaya başlanan muhtarlıkların yetkilerinde azalma ve sınırlamalar oldu. Köylerde muhtarlık ve ihtiyar heyeti kontrolündeki köy suyu, merası, ortak arazileri ve tüzel kişilikleri gibi sahip olunan varlıklar, ilçe ve büyükşehir belediyelerine geçti.
Yasalarda yaşanan bu değişikliklerin en başından beri kendilerini tedirgin ettiğini, bazı hususlarda sıkıntı yaşayacakları kaygısını kendilerinde oluşturduğunu belirten Tire’nin Kızılcahavlu mahallesi (köyü) sakinleri, geçtiğimiz günlerde basın aracılığı ile duydukları bir haberin bu kaygıları duymakta ve tedirginliği yaşamakta ne kadar haklı olduklarını gösterdiğini söyledi.
KÖY SAKİNLERİ BU GELİŞMEYİ BASIN ARACILIĞI İLE ÖĞRENDİ
Kızılcahavlu Mahallesi (köyü) Muhtarı Hüseyin Güngör ve köy sakini vatandaşlar, köy arazisi sınırları içinde bulunan kendilerinin onlarca yıldır tarım arazilerini sulamak, hayvanlarını sulamak ve kendi temiz su ihtiyaçlarını karşılamak için kullandıkları yer altı su kaynaklarının İzmir Büyükşehir Belediyesine bağlı İZSU tarafından komşu Ödemiş ilçesinin su ihtiyacını karşılamak üzere, borularla oraya taşınacağını öğrendiklerini belirtti. Güngör, bunun köy halkında büyük bir tepki ve kızgınlık yarattığını da sözlerine ekledi.
“KIZILCAHAVLULULAR BÖYLE BİR OLDUBİTTİYİ KABUL ETMEZ !”
Kızılcahavlu Köyü Muhtarı Hüseyin Güngör, kendilerine sorulmadan hatta haber bile verilmeden böyle bir karar alınmasını, kendi köy sınırlarında bulunan yer altı suyunun çekilip başka yerlere verilecek olmasının kabul edilemez olduğunu ifade etti. Güngör, tamamı tarım ve hayvancılıkla uğraşan, yer altı suyu ile üretim yapıp geçimini sağlayan Kızılcahavlu sakinlerinin böyle bir oldubittiyi kabul etmesinin mümkün olmadığını söyledi.
“HÜÇ KİMSE KIZILCAHAVLU KÖYÜNÜ VE KÖYLÜSÜNÜ YOK SAYMASIN !”
Yıllarca ‘il genel meclisi üyeliği’ de yapmış olan muhtar Güngör, sözlerinin devamında şunları söyledi: “Türkiye’nin istikrarı üretimden yani ziraattan çiftçilikten geçmektedir. Biz üreticilerin sayesinde herkesin karnı doymaktadır. Eğer su lazımsa Beydağ Barajı’ndan alınmalı.Her ne kadar mahalleye dönsek dahi, mahallemin yani köyümün sorumluluğunu taşımaktayım. Bu şekilde herkes sorumluluğunu bilmektedir. Hiç kimse Kızılcahavlu köyünü ve burada yaşayan insanları yok saymasın. 10 yıl İzmir İl Genel Meclisi üyeliği, 13 yıl muhtarlık yapmış biri olarak bu süre esnasında hiç böyle bir şeyle karşılaşmadım. Ben 23 yıldır köyüme ve çevre köylere emek vermiş birisiyim. Bu olayda da köyümüzün ve köylümüzün haklarını savunmakta kararlıyız. Suyumuzu vermeyi istemiyoruz.”
HABER: Ali YILDIZ