Seçimin tek mağlubu memurlardır !
Bağımsız Eğitim Sen Tire İlçe Başkanı Resül Kara bir basın açıklaması yaparak; memur ve emeklilerinin Temmuz ayı artışlarının koalisyon çalışmaları ve güven oylamaları arasında kaynamaması için Hükümeti ve tüm sendikaları göreve çağırdı. Temmuz ayında yapılacak artışın en az “% 8,3” olması gerektiğini vurgulayan Resül Kara, 2014 yılından kalan enflasyon farkı kayıplarının da ödenmesini istedi. Kara’nın yaptığı hükümeti ve diğer sendikaları eleştiren, kimi yerlerde hedef alan sert tondaki basın açıklamasında şu ifadeler yer aldı.
“SEÇİM MEYDANLARINDA MEMURUN ESAMESİ BİLE OKUNMADI !”
“Genel seçimlerde kendisinden ve sorunlarından hiç bahsedilmeyen tek kesim; aileleriyle birlikte 12 milyonluk bir kitle oluşturan memurlardır. Seçime giren her partinin bir yandaş memur konfederasyonu olmasına rağmen memur ve emeklilerinin sorunları partilerin seçim beyannamelerinde yer almamış, seçim meydanlarında memurun esamisi bile okunmamıştır.
Sendikaların taleplerini hayata geçirme fırsatı bulacakları en rahat ortamlar seçim ortamlarıdır. Oysa 7 Haziran seçimlerinde Türkiye’de bir ilk yaşanmış, kendilerinden hiçbir partinin bahsetmediği memurlar seçimin tek mağlubu olarak tarihe geçmiştir.
Oysa seçime 5 gün kala Türk-İş ile Hükümet arasında imzalanan Toplu Sözleşme Çerçeve Anlaşma Protokolüne göre, önce ücreti düşük kamu işçilerinin ücretlerine iyileştirme yapılmış, ardından birinci altı ay için yüzde 6, ikinci altı ay için yüzde 5 olmak üzere 2015 yılı için kümülatif yüzde 11,3 artış yapılmış, ayrıca 500 lira tutarında 7. ikramiye alınmıştır. Aynı dönemde memur aylıklarına; Ocak ayında yüzde 3 oranında artış yapılmış, yapılan artış ilk beş ay içinde eriyerek memurlar yüzde 2,30 oranında alacaklı duruma geçmiştir.”
“13 YILDA 1 KURUŞLUK BİR İKRAMİYE BİLE ALINAMADI”
“Memur-Sen ile hükümet arasında imzalanan ‘Toplu Peşkeş Sözleşmesi’ne göre ise Temmuz ayında memur aylıklarına yapılacak artış yüzde 3’tür. Haziran ayı enflasyon oranının eksi çıkmaması durumunda Temmuz ayı artışı, enflasyon farkı ile birlikte en fazla yüzde 5,5-6 arasında olacaktır.
Bir yanda 210 bin kişiden oluşan kamu işçisi başarılı bir toplu sözleşmeye imza atarak önce iyileştirme, ardından yıllık yüzde 11,3’lük artış ve 500 lira tutarında 7. ikramiyesini alırken; öte yanda emeklileri hariç 3 milyon memur açlık ile yoksulluk sınırı arasında yaşamağa mahkum edilmişçesine Temmuz ayında yine sefalet artışı ile karşı karşıya kalacaktır.
Üzerine basa basa belirtmeliyim ki; örgütlü güçlerini kullanarak, adı ‘denge ödeneği’ de olsa, kamu işçileri yıl içinde 7. ikramiyelerini alırken, 13 yıllık toplu pazarlık döneminde memurlar, değil 7 ikramiye 1 kuruşluk 1 ikramiye bile alamamıştır. Örgütlü güçlerini kullanarak hükümete istediğini kabul ettiren ve memur sendikalarına ders veren işçi sendikalarını kutlarken, her toplu pazarlığı toplu peşkeşe çevirmeyi alışkanlık haline getirerek memurları açlığa ve yoksulluğa mahkum eden sarı ve yandaş sendikaları lanetliyor ve kınıyoruz.”
“REVİZE TOPLU SÖZLEŞME GECİKTİRİLMEMELİDİR”
“Temmuz ayı artışlarının TBMM Başkanı seçimi ve koalisyon görüşmeleri ve güven oylamaları arasında kaynamaması ve kayıpların karşılanması için, Hükümet ile hemen ve şimdi revize bir toplu sözleşme yapılmalıdır.
Hükümet, zaten 2014 yılında akademik personel ile hâkim ve savcı aylıklarına yaptığı yüksek oranda atışlar ile memurlarla imzalanan toplu sözleşmeyi kale almadığını zımnen ilan etmiştir. Hükümetin toplu sözleşmeyi zımnen reddetmesi, kamu işçileri ile yapılan toplu sözleşmeler ve 2014 yılı enflasyon farklarının ödenmemiş olması revize toplu sözleşme imzalanması için haklı ve yeterli bir gerekçedir.”
“HÜKÜMET SENDİKALARI KULLANARAK MEMURLARI ÜTMEKTEN VAZGEÇMELİDİR”
“Memurların 13 yıllık toplu pazarlık dönemi göstermektedir ki, iktidarlar yandaş sendikaları kullanarak toplu pazarlık masasını toplu peşkeş masasına çevirmekte, yeni haklar vermek bir yana kazanılmış haklarını bile budamaktadır. Yüzde 4 ila yüzde 6 arasındaki 2014 yılı enflasyon farklarının iç edilmesi ve büyümeden memurlara refah payı verilmemesi bunun en açık örnekleridir.
Yandaş ve sarı rengi tercih etseler bile, hükümetlerin sendikaları kullanarak memurları ütmesi sosyal devlet ilkesiyle de, adalet ve eşitlik ilkesiyle de, siyasi ahlak anlayışı ile de bağdaştırılamaz. Hükümetlerin bu şekilde fırsatçılık yapmaları kabul edilemez. Hükümeti fırsatçılıktan vazgeçmeye, kamuda çalışanlar arasında farklı uygulama yapmamaya ve memurları üvey evlat olarak görmemeye çağırıyorum.
Hem hükümete hem de kamu görevlileri sendika ve konfederasyonlarına da açık bir çağrıda bulunuyorum: TBMM Başkanlığı seçimi, koalisyon çalışmaları ve güven oylamaları nedeniyle arada kaynamaması ve yeni hak kayıpları oluşmaması için, bir an önce revize bir toplu sözleşme imzalayarak memurların 2014 yılı enflasyon farkları ile 2015 yılı için toplamda en az yüzde 11,3’lük artışları teminat altına alınmalıdır.”
ÇÜNKÜ REVİZE TOPLU SÖZLEŞME, ADALET VE EŞİTLİK ANLAYIŞININ GEREĞİDİR
“Biz, yeni vaatler değil, kayıplarımızın telafisini ve haklarımızın korunmasını istiyoruz. İşverenimiz olan devlet; adil olduğunu, işçisi ve memuruna eşit değer verdiğini ve ayrım yapmadığını ispatlamak zorundadır.”
HABER: EMİNE TOKTAŞ