Çiğ süte 11 Aralık 2020'de 50 kuruş zam yapıldı, 2.30 olan litre yatı 2.80 liraya çıkarıldı. 1 Ocak'tan itibaren uygulanan bu tarifenin üzerinden 40 gün geçmesine rağmen, bu iyileştirmenin yetersizliği ve süt ürünlerine bu süreçte yapılan fahiş zamlarla ilgili tartışmalar devam ediyor. Tire Süt Kooperati Başkanı Mahmut Eskiyörük, düz bir hesap yaparak, "Bir litre süt bedeliyle üretici, 1 kilo 300 gram kesif yem alırsa, o zaman çok küçük de olsa para kazanır. Buna göre sütün litre yatının en az 3 lira olması lazım. Üretici, 2 lira 80 kuruşluk tarifeyle üretimi sürdüremez" açıklamasında bulundu.

ÜRETİCİDEN ÇIKIŞLA RAFTAKİ SÜTE YAPILAN ZAM AYNI DEĞİL

Bir çuval yeme daha geçtiğimiz hafta 7 lira zam geldiğini hatırlatan Başkan Eskiyörük, "Geçen yıl sütün litresi 2 lira 20 kuruşken, bir çuval yem, 79 liraydı. Bugün süt 2 lira 80 kuruş, bir çuval yem 130 lira... Üretici, bu yükün altından nasıl kalksın? Devlet, 20 kuruşu üreticiden sakınıyor" dedi. Üreticinin, sütü pahalıya satıyormuş gibi algı yaratıldığını iddia eden Başkan Eskiyörük, şunları söyledi: "Sütün üreticiden çıkış yatıyla, raftaki süt arasındaki yat tam bir uçurum. Çiğ süte yapılan zam oranıyla, raftaki süte yapılan zam oranı aynı değil. Buna rağmen üreticinin sütü pahalı sattığı algısı hakim. Bu doğru değil. Son yapılan zamlarla üretici de mağdur, tüketici de...

SÜT PARA ETMEYİNCE, İNEKLER KESİME GİDİYOR

Üreticinin, üretimini sürdürmesi için sütün litresinin en az 3 lira olması gerektiğine vurgu yapan Başkan Eskiyörük, sözlerini şöyle sürdürdü: "Üreticiden sakınılan 20 kuruş, ülkeye çok pahalıya mal olur. Ülkee, ithalat yapmak zorunda kalır. Es yatlarının artmasıyla süt inekleri kesime gider. Bu nedenle devlet, en kısa zamanda üreticilerin maliyetlerini desteklemeli. Aksi takdirde, yani devlet seyirci kalırsa, sadece çiftçi değil, tüketici de milli ekonomi de bundan yara alır. Sorun, yem yatlarındaki fahiş artıştan kaynaklanmıştır. Türkiye, yerli üretime dönmelidir. Yem hammaddesinin büyük bir çoğunluğunun ithal ediliyor olması, dövizi artırmıştır. Anadolu toprakları, tüm insanları ve hayvanları doyuracak kadar zengindir." 

PİYASA DÜZENİ BİR TÜRLÜ SAĞLANAMADI

Üreticinin de tüketicinin de ağladığını, devletin yakındığını, piyasa düzeninin bir türlü sağlanamadığını öne süren Tire Süt Kooperati Başkanı Mahmut Eskiyörük, "Üreticinin eneğinin karşılığını alması, tüketicinin uygun yata güvenilir gıda ulaşması ve yat istikrarının sağlanması için tek çözüm kooperatieşmedir" dedi ve ekledi: "Türkiye'de kooperatifçiliğin gelişmesi, devletin destekleme politikalarıyla mümkündür. Kooperatifçiliği güçlendirmeden Türk tarımının sorunlarını çözmek mümkün değildir. Bu politikasızlık yüzünden varlık içinde yokluk yaşıyoruz. Tire Süt Kooperati, Türkiye'nin yapısına uygun en iyi kalkınma modelidir. Üretici sorunlarını çözmeden tüketiciyi kurtarmanın mümkün olmadığını herkes bilmelidir. Şu unutulmamalıdır ki, çiftçiler kooperatif olursa kendine, olmazsa başkalarına kazandırır."