Alaylı köyünde dışarı akan ‘lağım suyu’ hastalık saçıyor

Tire’nin Alaylı Köyü’nde 2006 yılında ihalesi yapılarak inşa edilen kanalizasyon boruları, köy muhtarlığı ve köylülerin fosseptik çukuru açılması için bir yer gösterememesi sebebiyle, dışarıda kalmıştı. Fosseptik çukuru ile bağlantılı olmamasına rağmen, köy halkının önemli bir kısmının evlerindeki tuvaletleri kanalizasyon sistemine bağlaması ile evlerden gelen lağım suyu ve artıkları, Tire-Selçuk asfaltı kenarında ve köye giden köy yolu boyunca akmakta. Yıllardır bu şekilde akan lağım suyu ve atıkları, bulunduğu çevreyi deyim yerindeyse ‘açık hava tuvaletine’ çevirmiş durumda. Pis kokusu ve görüntüsünün yanı sıra etrafa saçtığı mikroplarla tam bir hastalık yuvası haline gelmiş durumda. Sıkıntının ortaya çıktığı dönemde muhtarlık yapan, köyün eski muhtarı Mehmet Ali Karadayı (54), yıllardır köyde yaşanan bu sıkıntının giderilmesini istediğini, bu sorunun çözülmesinin kendisini de vicdanen rahatlatacağını belirterek, Alaylı köyünü bu pis sorunla baş başa bırakılmamasını ifade ederek,  yetkililerden yardım istedi.

2006 YILINDA 1800 METRE BORU DÖŞENMİŞ

İl Özel İdaresi tarafından 2006 yılında yatırım planları içerisine dahil edilen ve o yıl yapılan ihale sonrasında inşası yapılan Alaylı Köyü kanalizasyon borusu döşeme işlemi tamamlandıktan sonra, köy muhtarlığından kanalizasyon borularının bağlanacağı bir fosseptik çukuru yapmak için yer tahsis edilmesi istenmiş, fakat muhtarlık ve köy halkından bazı isimlerin tüm çabalarına rağmen fosseptik çukuru yapımı için bir arazi gösterilememiş.

O dönemde muhtar olan, ortaya çıkan bu durumdan dolayı birçok köylünün kendisini suçlu gösterdiğini ifade eden eski köy muhtarı Karadayı, yaşanan süreci şu ifade ve iddialarla ortaya koydu. Karadayı konuşmasına başlamadan önce, ortaya çıkan sorunun kaynağı ne olursa olsun, artık yetkililerin de gayreti ile bu sıkıntının ortadan kaldırılmasını kendisi ve köyü adına rica ettiğini ve bu yönde çağrıda bulunduğunu belirtti.

FOSSEPTİK ÇUKURUNUN NEREDE OLACAĞI, BAŞTAN DÜŞÜNÜLMEMİŞ !

Eski muhtar Karadayı şunları söyledi: “2004 yılı Mart ayında Alaylı köyüne muhtar seçildim. 2006 yılında köyümüze kanalizasyon boruları döşenmesi için ihale yapıldı ve sonrasında köy merkezinden başlayarak yaklaşık 1800 metrelik bir boru döşeme çalışması tamamlandı. İlk olarak bizim yönlendirmemizle köy mezarlığının yanı boruların bittiği nokta oldu. Sonra bazı köylülerin tepki göstermesi ve dönemin kaymakamının ‘Mezarlığın yanı olmaz, başka bir yer bulun’ diye uyarması ile bu sefer Tire-Selçuk asfaltına doğru boruların yönünü verdirdik.

Önceden kanalizasyon borusunun döşeme işi ile fosseptik çukuru açma işleri ayrı ayrı ihale edilip yapılıyordu. Biz borular döşenirken, fosseptik çukuru yeri konusunu çok düşünemedik. Böylesine sorun olacağını sanmadık. Fakat, iş fosseptik çukuru için yer bulmaya geldiğinde çözümü bir türlü bulamadık.”

“ALAYLI BU SIKINTISI İLE BAŞBAŞA BIRAKILMASIN !”

Foseptik çukuru yeri için yaptığı uğraşları da anlatan eski muhtar Karadayı, şu ifadelerde bulundu: “Foseptik çukuru için İl Özel İdare’ye dilekçe verdim. Benden ‘tapulu’ yer istediler. Köy halkından makbuz karşılığı para toplayıp bir yer satın almak istedim. Bir arsayı uygun bulduk almak isterken, tapusunda sorun olduğu çıktı. Kavgalar, sıkıntılar yaşadık. Ben de kalktım topladığım paraları sahiplerine geri dağıttım. Bulduğumuz bazı arazilerin tapuları ya çok hisseliydi ve bu sorun çözülemiyordu, yada tapu ailede ölen birinin ismineydi ve ölüm sonrası tapuda bir değişiklik yapılmadığı için sorunluydu. Son olarak bir arazi buldum. Fakat bulduğumuz yerin yanı başında ev olduğu için orası da kabul edilmedi. Yasalara göre fosseptik çukurunun en az 70 metre yakınına kadar ev olmaması gerekiyormuş.

Köyümüzün tüzel kişiliğine ait veya sınırları içinde hazineye ait çok arazi olmadığından böyle bir alternatifi de değerlendiremedik. Foseptik borularının bittiği yerin 1500 metre kadar uzağında köyün merası var. Orasının ‘orman vasfı’na sahip olup olmadığını Orman işletme Şefliğinde öğrendim. Orman vasfında değilmiş. Bunun üzerine burada yapılması için başvurdum. Benden yine tapu istediler. Velhasılı kelam, bir türlü fosseptik çukuru için yer bulamadım.

Ben de bunun üzerine köylülere anons yaptırdım. Onlara evlerindeki tuvaletleri kanalizasyon borularına bağlamamalarını söyledim. Onu da çoğu dinlemedi. Borular fosseptik çukuruna bağlantılı olmadığı halde kullanmaya başladılar. İşte durum ortada. Ben bu işin yapıldığı dönemde muhtar olduğum için, bu sorun çözümsüz şekilde böyle kaldığı için çok üzülüyorum. Büyükşehir Belediyesinden, Kaymakamlığımızdan ve Valiliğimizden bu duruma el atmalarını, köyün girişini açık lağım alanına çeviren bu sorunu çözmelerini rica ediyorum.”

 

 

HABER: KAMURAN KIZILBOĞA

FOTO: ORHAN KIZILBOĞA