bağcılar escort

deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren siteler meritking giriş kingroyal giriş

Sizce Suriyeli mültecilere vatandaşlık verilmeli mi?

Tire 13.07.2016 - 15:51, Güncelleme: 19.02.2023 - 03:58
 

Sizce Suriyeli mültecilere vatandaşlık verilmeli mi?

Büyük Tire Gazetesi olarak, şu günlerde ülke gündemimizin bir numaralı konusu haline gelen Suriyeli mültecilere ‘TC vatandaşlığı’ verilmesi konusunu, Tire sokaklarında Tireli vatandaşlara sorduk. Görüş beyan eden ve bu görüşünün yayınlanmasını kabul edenlerin fikirleri genel olarak ‘istememe’ ve ‘olumsuz bakma’ yönünde ortaya çıktı.
SOKAK RÖPORTAJI:  YİĞİT SOYLU VE ALİ YILDIZ   Tirelilere sorduk, “Sizce Suriyeli sığınmacılar Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığına geçirilmeli mi? Bu konu hakkındaki görüşünüz nedir?” diye. Bu konu hakkında konuşmak isteyen de oldu, istemeyen de. BU gelişmeleri yakından takip ettiğini söyleyenler çoğunlukta olsa da ilgilenmediğini söyleyenler de oldu. Konuyla ilgilenen ve konuşma teklifimizi olumlu karşılayanların yer aldıkları sokak röportajımızda yer alan kişiler ve verdikleri cevap ve yorumlar şöyle oldu. Hasan Özkan (emekli memur): “Suriye vatandaşlarının ülkelerini terk etmelerinin haklı gerekçesi neydi? Buraya geldiklerinde mevcut hükümet yetkilileri belli bir süre misafir edip ülkelerine refah geldiğinde geri yollayacağız diyorlardı. Ayrıca kendi ülkesini terk edip gelenin benim ülkeme katkı sağlayacağını düşünmüyorum.” Aydın Cihan (emekli öğretmen): “Suriyeli sığınmacıların Türkiye’de kalmasına ve vatandaşlık verilmesine karşıyım. Yıl 1915 Ruslarla işbirliği yapan Ermenilerin Doğu Anadolu bölgesinde kalkışmasının önüne geçmek için Osmanlı devleti teşhiri uygulamak zorunda kalmıştır. Bugünkü Suriye topraklarına Halep ve Şam civarına yerleştirilen Ermeniler kimliklerini gizleyerek o topraklarda yaşamaya devam etmişlerdir. Suriye iç savaşı başladıktan sonra rejim güçlerinin veya rejim güçlerine karşı olanların baskısından kaçan Asuri, Kaldani, Yezidi gibi kimlikler altında yurdumuza kabul edilen göçmenler aslında bu gruplardır. Yani 1915’ te sürülen Ermeniler değişik kimlikler altında ülkemize gelmişler Kilis başta olmak üzere Gaziantep yöresinde toplanmışlardır. Bunların içinde göçmen olarak Avrupa ülkelerine geçmek için uğraş veren hemen hemen hiç kimse yoktur. Asıl niyetleri nüfus yoğunluğu sağlayıp bölgeye hakim olmaktır. Bu grupların baskısından bölgeyi kurtarmak için ya ülkelerine gönderilmeleri mümkün değilse Anadolu’nun çeşitli bölgelerine çoğunluk sağlayamayacakları şekilde gönderilmeleri gerekir. Ayrıca 3 milyon Suriyeli’nin vatandaşlığa alınması en az 2 milyon Türk vatandaşının işsiz kalması demektir.” Necati Çetin (emekli): “Suriyelilerin Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığına geçmesini istemiyorum. Türk vatandaşları yoksulluk içindeyken onların vatandaşlığa geçmesini istemiyorum, önce kendi halkımız laikiyle bakılsın.” Zafer Yeşiltepe (işçi): “Kendi vatanı için kanını dökmeyen bu ülke için ne yapabilir. Irak dağıldığında bu durumu yaşadık. Şimdi de aynı durumdayız. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığına alınmalarını istemiyorum.” Ali Yener (kahveci): “Bunlar vatanını satan kişiler bizim kendi vatandaşımıza sahip çıkılması gerekir. Bize yararları değil zararları var. Devlet önce kendi vatandaşına baksın. Benimle aynı vatandaş haklarına sahip olmalarını istemiyorum.” İbrahim Şimşek (emekli): “Türkiye vatandaşlığına alınmalarını istemiyorum. Vatandaşlığa alınmaları demek işsiz sayısının 2 milyon daha artması demek. Tek sefere mahsus bir şey olsa tamam ama biz ömür boyu bakmaktan bahsediyoruz.” Mustafa Doğru (inşaat ustası): “Suriyeliler bence Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı yapılabilir. Türkiye büyük ülkedir. Bizim geçmiş bir tarihimiz var. Biz Osmanlıyız. Bütün insanları kucaklarız. Bizim dinimizde İslam dini olduğu için dinimizin emri gereğince bütün insanlığı kucaklarız sahipleniriz ve onlarında insanca yaşaması, adetlerini gelenek göreneklerini yaşamalarını isteriz. Müslüman insan kendisinin istediği her şeyi başkalarına da istemek zorundadır. Biz insan olarak başkalarına verdiğimiz değeri aslında kendimize vermiş oluruz. Paylaşmak ama her şeyi güzeli, doğruyu, iyiliği kederi, derdi bu insanlığın gereğidir. Bu gereği insan olarak yerine getirmek zorundayız.”      
Büyük Tire Gazetesi olarak, şu günlerde ülke gündemimizin bir numaralı konusu haline gelen Suriyeli mültecilere ‘TC vatandaşlığı’ verilmesi konusunu, Tire sokaklarında Tireli vatandaşlara sorduk. Görüş beyan eden ve bu görüşünün yayınlanmasını kabul edenlerin fikirleri genel olarak ‘istememe’ ve ‘olumsuz bakma’ yönünde ortaya çıktı.

SOKAK RÖPORTAJI:  YİĞİT SOYLU VE ALİ YILDIZ

 

Tirelilere sorduk, “Sizce Suriyeli sığınmacılar Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığına geçirilmeli mi? Bu konu hakkındaki görüşünüz nedir?” diye. Bu konu hakkında konuşmak isteyen de oldu, istemeyen de. BU gelişmeleri yakından takip ettiğini söyleyenler çoğunlukta olsa da ilgilenmediğini söyleyenler de oldu. Konuyla ilgilenen ve konuşma teklifimizi olumlu karşılayanların yer aldıkları sokak röportajımızda yer alan kişiler ve verdikleri cevap ve yorumlar şöyle oldu.

Hasan Özkan (emekli memur):

“Suriye vatandaşlarının ülkelerini terk etmelerinin haklı gerekçesi neydi? Buraya geldiklerinde mevcut hükümet yetkilileri belli bir süre misafir edip ülkelerine refah geldiğinde geri yollayacağız diyorlardı. Ayrıca kendi ülkesini terk edip gelenin benim ülkeme katkı sağlayacağını düşünmüyorum.”

Aydın Cihan (emekli öğretmen):

“Suriyeli sığınmacıların Türkiye’de kalmasına ve vatandaşlık verilmesine karşıyım. Yıl 1915 Ruslarla işbirliği yapan Ermenilerin Doğu Anadolu bölgesinde kalkışmasının önüne geçmek için Osmanlı devleti teşhiri uygulamak zorunda kalmıştır. Bugünkü Suriye topraklarına Halep ve Şam civarına yerleştirilen Ermeniler kimliklerini gizleyerek o topraklarda yaşamaya devam etmişlerdir. Suriye iç savaşı başladıktan sonra rejim güçlerinin veya rejim güçlerine karşı olanların baskısından kaçan Asuri, Kaldani, Yezidi gibi kimlikler altında yurdumuza kabul edilen göçmenler aslında bu gruplardır. Yani 1915’ te sürülen Ermeniler değişik kimlikler altında ülkemize gelmişler Kilis başta olmak üzere Gaziantep yöresinde toplanmışlardır. Bunların içinde göçmen olarak Avrupa ülkelerine geçmek için uğraş veren hemen hemen hiç kimse yoktur. Asıl niyetleri nüfus yoğunluğu sağlayıp bölgeye hakim olmaktır. Bu grupların baskısından bölgeyi kurtarmak için ya ülkelerine gönderilmeleri mümkün değilse Anadolu’nun çeşitli bölgelerine çoğunluk sağlayamayacakları şekilde gönderilmeleri gerekir. Ayrıca 3 milyon Suriyeli’nin vatandaşlığa alınması en az 2 milyon Türk vatandaşının işsiz kalması demektir.”

Necati Çetin (emekli):

“Suriyelilerin Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığına geçmesini istemiyorum. Türk vatandaşları yoksulluk içindeyken onların vatandaşlığa geçmesini istemiyorum, önce kendi halkımız laikiyle bakılsın.”

Zafer Yeşiltepe (işçi):

“Kendi vatanı için kanını dökmeyen bu ülke için ne yapabilir. Irak dağıldığında bu durumu yaşadık. Şimdi de aynı durumdayız. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığına alınmalarını istemiyorum.”

Ali Yener (kahveci):

“Bunlar vatanını satan kişiler bizim kendi vatandaşımıza sahip çıkılması gerekir. Bize yararları değil zararları var. Devlet önce kendi vatandaşına baksın. Benimle aynı vatandaş haklarına sahip olmalarını istemiyorum.”

İbrahim Şimşek (emekli):

“Türkiye vatandaşlığına alınmalarını istemiyorum. Vatandaşlığa alınmaları demek işsiz sayısının 2 milyon daha artması demek. Tek sefere mahsus bir şey olsa tamam ama biz ömür boyu bakmaktan bahsediyoruz.”

Mustafa Doğru (inşaat ustası):

“Suriyeliler bence Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı yapılabilir. Türkiye büyük ülkedir. Bizim geçmiş bir tarihimiz var. Biz Osmanlıyız. Bütün insanları kucaklarız. Bizim dinimizde İslam dini olduğu için dinimizin emri gereğince bütün insanlığı kucaklarız sahipleniriz ve onlarında insanca yaşaması, adetlerini gelenek göreneklerini yaşamalarını isteriz. Müslüman insan kendisinin istediği her şeyi başkalarına da istemek zorundadır. Biz insan olarak başkalarına verdiğimiz değeri aslında kendimize vermiş oluruz. Paylaşmak ama her şeyi güzeli, doğruyu, iyiliği kederi, derdi bu insanlığın gereğidir. Bu gereği insan olarak yerine getirmek zorundayız.”

 

 

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve buyuktire.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.