Sendikaların ‘maaş promosyonu’ polemiği büyüyor

Kuvayi Milliye Eğitim Sen tarafından ortaya atılan İlçe Milli Eğitim’e bağlı öğretmen ve memurların maaşlarını aldığı bankalardan almaları gereken ‘promosyon ücreti’ ile ilgili Türk Eğitim Sen’i ve İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nü hedef alan açıklama ve iddialara, kısa süre sonra Türk Eğitim Sen’den karşı açıklama gelmiş ve iddialar çeşitli rakam ve hesaplarla yalanlanmış ve kendi sendikalarına yönelik saldırı olduğu ve bunun maksatlı yapıldığı ifade ve iddia edilmişti.

Kuvayi Milliye Eğitim Sen tarafından ortaya atılan İlçe Milli Eğitim’e bağlı öğretmen ve memurların maaşlarını aldığı bankalardan almaları gereken ‘promosyon ücreti’ ile ilgili Türk Eğitim Sen’i ve İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nü hedef alan açıklama ve iddialara, kısa süre sonra Türk Eğitim Sen’den karşı açıklama gelmiş ve iddialar çeşitli rakam ve hesaplarla yalanlanmış ve kendi sendikalarına yönelik saldırı olduğu ve bunun maksatlı yapıldığı ifade ve iddia edilmişti. Bu durum, ‘promosyon ücreti’ konusunu her iki sendikanın Tire temsilcilikleri arasında polemik ve tartışma konusu yapmıştı ve tartışmanın dozajının daha da sertleşmesini sağlamıştı. Karşılıklı yapılan yeni  açıklamalara tartışmanın dozu bir kademe daha yükseltildi. CETİN, “SENDİKAMIZ NE SATILMIİ NE DE KİMSEYİ MASADA SATMIŞTIR” Promosyon polemiğinde hedef alınan Türk Eğitim Sen’den dün konuyla ilgili olarak ikinci bir açıklama geldi. Türk Eğitim Sen’in Tire İlçe Temsilciliği adına H. Füsun Çetin imzalı bir basın açıklaması yayınlandı. Yapılan açıklamada şu ifade ve iddialara yer verildi: “Son günlerde yerel basında promosyon görüşmeleri bahane edilerek sendikamız ile ilgili hakarete varan sözler içeren yazılar yayımlanmaktadır. Kurulduğu 1992 yılından beri Hakkın ve haklının yanında olan, üyesi olmasa bile mücadele eden devlet memurunu destekleyen Türk Eğitim-Sen asla sarı sendika olmamıştır. ‘İlkemiz önce ülkemiz’ prensibi  ile hareket eden sendikamız ne satılmıştır, ne de kimseyi masa da satmıştır. Bizim anlayışımıza göre sendikacılık başkalarını karalamak değil, Hakkı tutup kaldırmaktır. Sendikacılık, benim gibi düşünmeyenlerin düşüncesi yanlış demek değil, aslolan hakkı haklıya teslim etmek demektir. Sendikacılık sen ben davası değil, biz davasıdır. Sendikacılık herkesin değil, adam gibi adamların işidir. Sendikacılık yetkili sendika içinde kendine yer bulmak ümidiyle üyeleri üzerinden başka sendikalarla pazarlığa girmek değil, üyesi olsun olmasın tüm çalışanların hakkını aramaktır. Sendikacılık başka sendikaları etkisizleştirmek amacıyla üyelerini ayartmak, çalmak değil, ortak menfaatlar için birlikte çalışmaktır. Çünkü birliğin kuvvet olduğunu unutmamak gerekir. TÜRK EĞİTİM-SEN üç beş üyesini çalmakla etkisizleşecek naylon bir sendika değildir. Kuvayi Milliye Eğitim Sendikasının bölge sorumlusunun deyimiyle ‘sarı  sendika’ asla değildir. TÜRK EĞİTİM-SEN yolsuzlukların, usulsüzlüklerin kanunsuzlukların, yanlışların karşısında dimdik durmaya ant içmişlerin oluşturduğu güçlü bir sendikadır. TÜRK EĞİTİM-SEN emirle kurulan bir sendika olmadığı gibi emirle feshedilecek, yıldırılacak mücadeleden vazgeçilecek bir sendika da değildir. Banka promosyon görüşmelerinde yetkili olan TÜRK EĞİTİM-SEN tarafından kapalı kapılar arkasında toplantılar yapılmamıştır. Her aşaması diğer sendika temsilcileri ile paylaşılmış, görüşleri alınmıştır. Bu durum bilindiği halde Kuvayi Milliye Eğitim Sendikası tarafından ortaya atılan Milli Eğitim Çalışanları ‘masada satıldı’ iddiası ilçemizde bilgi kirliliği oluşturmuştur. Promosyon görüşmeleri ve çevre ilçelerde promosyon olarak bankalarca Milli Eğitim personeline verilen miktarları ve şartları Kamuoyuna duyurduğumuz açıklamamız ve yerel basında yer almıştır. Ayrıca okullarımız öğretmenler odalarına asılmıştır. Kuvayi  Milliye Eğitim  Sendikasının karalamalarını kabul etmediğimizi ‘ellerimizde vebal, vicdanlarımızda çalı’ olmadığını tüm eğitim çalışanı arkadaşlarımıza ve kamuoyuna saygı ile duyururuz. KARA, “DAĞ FARE BİLE DOĞURMADI” Aynı gün içinde açıklama yapan diğer sendika olan Kuvayi Milliye Eğitim Sen adına Resul Kara şu ifadelere ve iddialara yer verdi:  “Aylardır eğitim camiasının büyük bir umutla beklediği ‘Banka Maaş Promosyon’ ihalesi ve sözleşmesi Türk Eğitim-Sen’in açıklamalarından edindiğimiz bilgilere  göre tam bir fiyaskoyla sonuçlanmış ve eğitim camiasında büyük bir hayal kırıklığına neden olmuştur. Deyim yerindeyse dağ fare bile doğurmamıştır. İlçede görev yapan yaklaşık 1100 çalışana reva görülen promosyon malum sendikanın açıklamasına göre 3 yıllığına toplam 703 TL gibi komik bir rakamda kalmıştır. Son 5 yılda ilçemizde eğitim çalışanı sayısı ve maaşların arttığı,  2013 yılı ile 2014 yılı arasında banka faiz oranlarının 4,5 puan yükseldiği düşünüldüğünde promosyonda yaşanılan bu durum hiçbir mantık ve sayısal veriyle açıklanamaz. İlçe genelindeki diğer kurumların bankalarla yaptığı banka maaş promosyon anlaşmaları bir kaç örnekle şu şekildedir:   ANLAŞMA YILI KURUM PERSONEL SAYISI AYLIK SİRKÜLASYON PERSONEL PROMOSYON MİKTARI BANKA FAİZ ORANI 2012 Tire Devlet Hast. 331 1.000.000 TL. 1.480 TL 5,5 2013 Tire İlce Tarım Müdürl. 49 171.500 TL. 1.400 TL 5,5 2014 Tire Kaymakamlığı 24 38.000 TL. 990 TL 10 2014 Tire İlçe Milli Eğitim M. 1085 3.000.000 TL. 703 TL 10 Not : Yukarıdaki anlaşmaların hepsi üç yıllık yapılan anlaşmalardır.   Rakamlar ve durum yukarıda arzettiğimiz gibi olunca başarısızlığın ne kadar basit ve komik gerekçelerle örtülmeye çalışıldığı gün gibi ortaya çıkmaktadır. Kuvayı Milliye Eğitim Sendikası olarak soruyoruz,  ‘Bankaların kendi aralarında anlaşarak binle ifade bulan eğitim calışanının emeğini törpülemeye çalışması hangi kâr mantığıyla izah edilebilir?’ İlçemizde görev yapan yaklaşık 1100 eğitim çalışanını görmezden gelen bu yaklaşıma sözüm ona yetkili ama etkisiz Sendika ve Tire İlçe Milli Eğitim Müdürlügü seyirci kalmıştır.   Ortaya çıkan bu tablonun sorumlusu çalışandan aldığı yetkiyi çalışan lehine kullanamayanlar ile Tire İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünün tutumudur. Milli Eğitim Müdürlüğünün bu koşullarda ilçede örgütlü sendikaların görüşlerini de alarak, süreçte personelin çıkarlarını geliştirecek bir ihale sürecini yaratması gerekirken, bunu yapmamış bunun yerine her zamanki gibi kapalı kapılar arkasında neler yaşandığı Ilçe Milli Eğitim Müdürlünce gizlenmeye, malum sendika tarafından da yapılanın aklanmaya çalışılması manidardır. Tire ilçe Milli Eğitim Müdürlüğü Sendikalara karşı takındığı hasmane ve ZENCİ  TÜRKLER anlayışını bir an önce terk etmelidir. Keşke Milli Eğitim Müdürlüğü birilerini törpülemek diğer birilerini palazlandırmak için sarfettiği emeği kendi personelinin çıkarları için sarfetseydi. Anlaşma sürecinde iki kez masaya oturularak çalısanlar üzerinde ‘Başka çaremiz yoktu’ imajı yaratılmıştır. Geçmiş dönemde yaşanmış ve onlarca personelin mağdur edildiği zaman zaman da Devletin zarara uğratıldığı, sıkıntılı süreç  görülen odur ki bu anlaşma ile yeni hukuksal problemleri beraberinde getirecektir.   Farklı bankalarla anlaşan ilçemizdeki diğer kurumların bizden çok yüksek meblağlarda promosyon aldığını bir kaç örnekle yukarıda değinmiştik. Kendi ifadeleriyle bu protokolü şerhli olarak imzalayan sendika bu tutumuyla calışanlar nezdinde  etkisizliğini tescillendirmiştir. Yani sendika orada olmasa da biz bu rakamları zaten alırmışız. Şimdi soruyoruz ‘şerh mi işe yaradı, imza mı?’ Bu kadar eğitim çalışanı çıkacak iyi haberi beklerken protokoledeki imzasına şerh düşmesi malum sendikanın kendini kurtarma çabasından başka birşey değildir. Eğer şartlarınız yerine getirilmiyorsa imzalamaz ve masadan kalkarsınız ondan sonrasının vebali sizden sorulmaz. İlkesel ve hukuksal olarak şerhlerine rağmen protokolün yapılıp hayata geçirilmesi durumunda konuyu yargıya taşımaları gerekmektedir. Anlaşma eğer kendi marifetleriyle yargıya taşınırsa samimiyetlerini bir nebze de olsa hepimiz inanırız aksi taktirde şerhli imza atmakta bir sakınca görmeyerek sorumluluktan kurtulacağını zannedenler bunu calışanlara açıklamak zorundadır.”